Mevzuat

Nöbet ve İcap Nöbeti Ücretlerine İlişkin Danıştay Kararı Sonuçlandı

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33. maddesi kapsamında uygulamada tereddüt yaratan nöbet ve icap nöbeti ücretlerine yönelik Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Genel Yazının iptali için açılan davada kararını verdi.

Davada, Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Heyetinin 13 Ekim 2021 tarihli kararını onayladı. Karara göre, bazı birimlerde görev yapan personelin yoğun iş temposu ve ek sorumlulukları göz önünde bulundurularak artırımlı nöbet ücreti almaya hak kazandıkları belirtildi. Ancak, icap nöbeti tutan personele %50 artırımlı ücret ödenmesi uygun bulunmadı.

Nöbet Ücretinde Artırım Sadece Belirli Birimlerde Geçerli

Yoğun bakım, acil servis, ameliyathane ve diyaliz gibi birimlerde çalışanların iş yükü ve sorumluluğu daha fazla olduğu için artırımlı nöbet ücreti alabilecekleri ifade edildi. Ancak, diğer birimlerde ya da icap nöbetinde bu artırım geçerli olmayacak. İcap nöbeti, evde tutulduğundan bu kapsamda değerlendirilmedi.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2022/1845
Karar No: 2024/175

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Heyetinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3956, K:2021/4775 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33. maddesi kapsamında yapılan “nöbet ve icap nöbeti ücreti” ödemelerine ilişkin olarak uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunca yürürlüğe konulan . tarih ve . sayılı Genel Yazının iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Heyetinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3956, K:2021/4775 sayılı kararıyla;

Anayasa’nın 128. maddesine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33. maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasına, 23/05/2015 tarih ve 29454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmenin üçüncü kısmının üçüncü bölümünde yer alan “Nöbet Ücreti” başlıklı 7. maddesine yer verilerek;

Dava konusu Genel Yazının 1. ve 3. maddeleri yönünden;
657 sayılı Kanun’da ve Toplu Sözleşmede sayılan “yoğun bakım, acil servis, 112 acil sağlık, diyaliz ve ameliyathane” birimlerinde nöbet tutan personelin, iş yoğunluğunun daha fazla olduğu; anılan birimlerde nöbet tutmanın ek çaba ve performans gerektirdiği, bu birimlerde nöbet tutan personele daha fazla sorumluluk yüklendiği dikkate alınarak, söz konusu personele, diğer birimlerde nöbet tutan personele nazaran, daha fazla nöbet ücreti ödenmesinin amaçlandığının anlaşıldığı,

Buna göre, artırımlı nöbet ücretinden yararlanılabilmesi için, sayma yoluyla belirlenen birimlerde nöbet tutulması gerektiği, diğer birimlerde nöbet tutmakla birlikte, sağlık hizmetlerinin niteliği gereği, söz konusu birimlere kısmi veya süreli olarak hizmet verilmesi halinde, artırımlı nöbet ücreti ödenmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı,

Bu sebeple, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 sayılı Genel Yazısının dava konusu edilen 1. ve 3. maddelerinde, üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık görülmediği,

Dava konusu Genel Yazının 2. ve 5. maddeleri yönünden;
Uyuşmazlığın, 657 sayılı Kanun’un Ek 33. maddesi kapsamında, icap nöbeti tutan personele, icap nöbeti ücretlerinin %50 artırımlı olarak ödenip ödenmeyeceğinden kaynaklandığı,

Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 sayılı Genel Yazısının dava konusu edilen 2. maddesinde özetle; artırımlı nöbet ücreti ödenmesinde hizmetin yerine getirildiği birimin baz alındığı, icap nöbetinin ise esas itibarıyla evde bekleme ve hazır olma şeklinde icra edildiği; bu kapsamda yoğun bakım, diyaliz, ameliyathane, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan nöbetler için öngörülen artırımlı nöbet ücretinin, icap nöbeti tutanlara uygulanmasının mümkün bulunmadığının belirtildiği,

Genel Yazının dava konusu edilen 5. maddesiyle de, artırımlı icap nöbet ücretleriyle ilgili olarak Bakanlık aleyhine dava açılmasına sebebiyet verilmemesi amacıyla; icap nöbeti listelerinin, özellik arz eden birimlere göre (örneğin; acil servis icap nöbet listesi gibi) hazırlanmayıp, genel liste şeklinde düzenlenmesine dikkat edilmesi gerektiğinin belirtildiği,

657 sayılı Kanun’un Ek 33. maddesi kapsamında artırımlı nöbet ücretinden yararlanılabilmesi için, yoğun bakım, diyaliz, ameliyathane, acil servis ve 112 acil sağlık birimlerinde nöbet tutulmasının gerektiği; icap nöbetinin niteliği gereği evde tutulan bir nöbet türü olduğu ve anılan birimlerde tutulan nöbet mahiyetinde olmadığı anlaşıldığından, icap nöbeti tutan personele %50 artırımlı nöbet ücreti ödenmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı,
Bu sebeple, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 sayılı Genel Yazısının dava konusu edilen 2. ve 5. maddelerinde, üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı,

Dava konusu Genel Yazının 4. maddesi yönünden;
Uyuşmazlığın, üniversiteler ile birlikte kullanılan Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görev yapan 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’na tabi akademik personele, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33. maddesi kapsamında, nöbet ve icap nöbeti ücretlerinin ödenip ödenmeyeceğinden kaynaklandığı,

Bakılmakta olan dava açıldıktan sonra 07/09/2016 tarih ve 29824 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6745 sayılı Kanun’un 39. maddesiyle, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na eklenen Ek 9. maddenin dokuzuncu fıkrasında; “Birlikte kullanımdaki sağlık tesisleri ve ilgili birimlerde görevli öğretim elemanları dahil tüm personel; ihtiyaç duyulan tıbbi ve bilimsel danışmanlık, nöbet, konsültasyon ve diğer sağlık hizmetlerini yerine getirmekle ve bu kapsamda kendilerine yapılan davete icabet etmekle yükümlüdür. Bu şekilde nöbet tutan öğretim üyelerine de 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 33 üncü maddesi çerçevesinde ve eğitim görevlisi için belirlenmiş olan gösterge rakamı üzerinden nöbet ücreti ödenir.” düzenlemesine yer verildiği,

Buna göre, 3359 sayılı Kanun’un Ek 9. maddesiyle, üniversiteler ile birlikte kullanılan Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görev yapan akademik personele, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33. maddesi çerçevesinde nöbet ücreti ödenmesinin öngörülmüş olması nedeniyle, uyuşmazlığın bu kısım yönünden konusuz kaldığı,

Bu sebeple, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 sayılı Genel Yazısının dava konusu edilen 4. maddesi yönünden, davanın esası hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı gerekçesiyle,
Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 sayılı Genel Yazısının 1., 2., 3. ve 5. maddeleri yönünden davanın reddine, Genel Yazının 4. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, dava konusu Genel Yazının 1. ve 3. maddeleri açısından, artırımlı nöbet ücretinden yararlanılabilmesi için, sayma yoluyla belirlenen birimlerde nöbet tutulması gerektiği, diğer birimlerde nöbet tutmakla birlikte, sağlık hizmetlerinin niteliği gereği, söz konusu birimlere kısmi veya süreli olarak hizmet verilmesi halinde, artırımlı nöbet ücreti ödenmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesinin kabulünün mümkün olmadığı, 657 sayılı Kanunda ve Toplu Sözleşmede “yoğun bakım, acil servis, 112 acil sağlık, diyaliz ve ameliyathane” birimleri sayılmış olsa da bu birimlerde tutulan nöbetler için bu birimlerde görevlendirilmiş olma koşulu belirtilmediği, yalnızca sayılan birimlerde görevli olanlara artırımlı nöbet ücreti ödeneceği yolunda bir anlam yüklemenin hakkaniyete aykırı olduğu; Genel Yazının 2. ve 5. maddeleri açısından, icap nöbetinin niteliği gereği evde bekleme ve hazır olma şeklinde icra ediliyor olsa da, ihtiyaç halinde sağlık tesisinde bulunmayı şart tuttuğu, nöbet için sağlık kuruluşuna gelindiğinde de sayılan birimlerde doğrudan hizmet sunulduğu, hem nöbet hem de icap nöbeti tutup da bunun ücretinin alınamayacak olmasının, Anayasa’nın angaryanın yasak olması ilkesine aykırı olduğu iddialarıyla temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, temyize konu kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .’İN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Heyetinin temyize konu 13/10/2021 tarih ve E:2018/3956, K:2021/4775 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 05/02/2024 tarihinde dava konusu Genel Yazının 1. ve 3. maddeleri yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33. maddesi kapsamında yapılan “nöbet ve icap nöbeti ücreti” ödemelerine ilişkin olarak uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunca yürürlüğe konulan 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 sayılı Genel Yazının iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33. maddesinin birinci fıkrasında; “Yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için (nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere), aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir. (Ek ikinci cümle: 2/1/2014 – 6514/10 md.) Bu ücret yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı ödenir. Ancak ayda aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde 60 saatten, diğer yerlerde ve hiçbir şekilde 130 saatten fazlası için ödeme yapılmaz….” kuralı yer almıştır.
23/05/2015 tarih ve 29454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmenin üçüncü kısmının üçüncü bölümünde yer alan “Nöbet Ücreti” başlıklı 7. maddesinde, “657 sayılı Kanunun Ek 33 üncü maddesi uyarınca ödenen nöbet ücretleri dini bayram günleri için %20 artırımlı ödenir. Ayrıca diyaliz ve ameliyathane hizmetlerinde tutulan nöbetler için ödenen nöbet ücretleri de %50 artırımlı ödenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan düzenlemelere göre, diyaliz, ameliyathane, yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı nöbet ücreti ödeneceği, bu ücretin artırımlı ödenebilmesi için bu birimlerde görevlendirilmiş olma koşulunun aranmadığı ve mevzuatta sayılan birimlere hizmet verecek şekilde nöbet tutulmasının yeterli olduğu görülmekte olup, nöbet ücretinin yüzde elli oranında artırımlı olarak ödenmesi konusunda getirilen kurala, münhasıran sayılan birimlerde görevli olanlara ödeneceği yolunda bir anlam yüklenemeyeceği gibi sağlık tesisinin tüm birimlerine hizmet veren birimlerde çalışan personelin özellikli birime hizmet verse bile öngörülen arttırımlı nöbet ücretinden yararlandırılamayacağı yolunda bir düzenlemenin de bulunmadığı dikkate alındığında, artırımlı nöbet ücreti ödenmesinde nöbet hizmetinin verildiği birime bakılarak, bu birimlere hizmet veren sağlık personeline yüzde elli oranında artırımlı nöbet ücreti ödenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, ayrı bir acil laboratuvar/röntgen birimi bulunmayan sağlık tesislerinde, nöbet görevini ifa etmekte iken acil servis hastalarına da hizmet veren laboratuvar/röntgen biriminde görevli personele yüzde elli oranında artırımlı nöbet ücretinin ödenmesi gerektiğinden, aksi yönde tesis edilen Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 Genel Yazı’sının 1. ve 3. maddelerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Heyetinin temyize konu 13/10/2021 tarih ve E:2018/3956, K:2021/4775 sayılı kararının, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 24/06/2016 tarih ve 13421922/869-837 Genel Yazı’sının 1. ve 3. maddeleri yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu