Sendika

Genç Sağlık Sendikası: “Filistin Halkının Yanındayız”

İsrail, abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını 10. gününde can kaybı 2 bin 670’ye yükseldi, 9 bin 600 kişi de yaralandı. Genç Sağlık Sendikası Genel Merkezi’nde yapılan basın açıklamasında İsrail ve Filistin arasında ki çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulunuldu.

Genç Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri Furkan Ali Çiftçioğlu yaptığı basın açıklamasında Filistin’de İsrail şiddetinin baskılarına değinerek İsrail’i kınadı.

Genç Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri Çiftçioğlu, yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Değerli meslektaşlarım bugün karşınıza bir özlük hakkı ya da mali kazanım için çıkmayı çok isterdim.
Ancak bugün karşınızda bir insanlık dramı, bir soykırım adına bulunuyorum.

Konuşmama başlamadan önce hepimizin kendi vicdanlarımıza yöneltmemiz gerektiğini sorularımı paylaşmak istiyorum.
Gözünü kapatın ve bu Pazar gününe sirenlerin çaldığı bir şehirde, yurdunuza, sokağınıza bombalar yağdığını hayal edin. Bombalardan birinin kendi evinize isabet etmediği için ne kadar şanslı olduğunuzu hayal edin. Bir an olsun, annenizi, babanızı, eşinizi ve ya çocuğunuzu güvenli bir yere almak için elinizden hiçbir şey gelmediğini, çaresizce kopacak o kıyameti beklediğinizi hayal edin..
Hiçbir suçu ve günahı yokken sokaklarınızda binlerce insanın katledildiğini, küçücük çocukların parçalanarak öldüğünü hayal edin.
Hayali bile ne kadar zor ve acımasız değil mi?

Maalesef bugün Gazzede yaşananlar bir kabusun çok ötesinde ağır bir insanlık dramıdır.

Bilindiği üzere bir süre önce Filistin direniş örgütü Hamas’ın İsrail’e yaptığı eylemler üzerine İsrail tarafından Gazze’ye karşı büyük bir kıyım başlatıldı.

Üzülerek söylüyorum ki Hamas’ın bu girişimi Emperyalist ülkelerin Irağa girmek için kurduğu 11 Eylül komplosundan farksızdır.
İsrail’in Filistin’i yok etme amacı Hamas’ın saldırıları ile meşrulaştırılmaya çalışılmış, ancak bütün zararı gören azınlıkla İsrailli siviller ve çoğunlukla Filistinli kardeşlerimiz olmuştur.

Öncelikle Hamas’ın sahada ve masada liderliğini yapan isimlerin, kendilerini güvenli bölgelere aldıktan sonra savaş çığırtkanlığı yapmaları milletlerine karşı yapılan bu soykırıma çanak tutmaktan bir adım öteye gitmeyecektir.

Bizler bu senaryoyu 11 Eylül sonrasında acının başkenti olan Irak’tan iyi biliyoruz. Uluslararası hukukun karşısında 11 eylül saldırılarını gerekçe göstererek Irağı bir cehenneme çeviren Emparyalist güçlerin daha düne kadar neler yaptığını çok iyi hatırlıyoruz.

Ancak ne yazık ki bugün yaşananlar, bizlerin Irak’ta yaşananlara dair okuduklarından ve dinlediklerinden çok daha kötüdür.
Deniz yolu, hava yolu, kara yolu kapatılan Gazze’ye bir açık hava hapishanesi demek bile güçtür
Güçtür çünkü hapishanelerde dahi mahkumların temel yaşam ihtiyaçları karşılanmaktadır.

Bakın, bugün Gazze’de su yok, ekmek yok, elektrik yok, hastaneleri yok. Bütün altyapısı yok edilmiş bir şehirde
2.5 milyon Filistin’li açlığa, yokluğa, resmen ölüme terk edilmiştir. Bugün gazze sokaklarında insanlar evini, ailesini, kutsalını korumak için canından olmaktadır.

Bugün Gazze’de ana kucağında olması gereken çocukların üzerine bombalar yağmakta, Siyonist İsrail bütün acımasızlığı ile büyük bir katliam yapmaktadır.

Daha önce hitler tarafından soykırıma uğrayan yahudiler, bugün uğradıkları soykırımın acısını milyonlarca masum Filistinliden çıkartmakta, hitlerin ruhu Siyonist israilin bedenin can bulmaktadır.

Yaşanan soykırıma sessiz kalan uluslarası örgütler, insanlığa hizmet etmekten ziyade emperyalizmin uşaklığına soyunmuştur.

Uluslarası hukuk rafa kaldırılmış, sözde insan hakları temsilcileri şeytanın sessizliğine bürünmüştür.
Gazze’de ölen sadece Filistinliler değil, insanlıktır. Gazze’de ölen uluslararası kuruluşların vicdanıdır.

Birleşmiş milletler nerededir? İslam Konferansı ne işle meşguldür? 200 milyon arabı temsil eden Arap birliği, bugün soydaşlarına karşı yapılan bu soykırıma karşı ne yapmıştır?

Onlar kafasını kuma gömsede unutulmamalıdır ki bizler Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubinin torunlarıyız. Yüreklerimiz tüm mazlum coğrafyalarında atacak asil bir milletin evlatlarıyız.

Genç Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları olarak Filistin’e yapılacak maddi ve manevi her türlü yardım ve organizasyonun yanında olduğumuzu bildiriyorum. İbrahimin ateşine su taşıyan karınca misali, safımızı ve desteğimizi ilan ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu