Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Maymun Çiçeği Virüsüne Karşı Türkiye’de Alınması Gereken Önlemler

Maymun çiçeği olarak da bilinen mpox virüsü, özellikle Afrika’da hızla

Maymun çiçeği olarak da bilinen mpox virüsü, özellikle Afrika’da hızla yayılan bir alt türüyle dikkat çekiyor.

Virüsün Avrupa’da ilk kez İsveç’te görüldüğü 15 Ağustos tarihi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir gün önce küresel acil durum olarak ilan edilmişti. Şu anda, mpox salgınları dünya genelinde eş zamanlı olarak yaşanıyor ve bu duruma geçtiğimiz Eylül’de tespit edilen daha ölümcül “Clade 1b” alt türü sebep oluyor. Türkiye’de bu durumla başa çıkabilmek için bazı önlemler alınması gerekiyor.

Sağlık Bakanlığı, 15 Ağustos’ta X üzerinden yaptığı açıklamada Türkiye’de 2024’te mpox vakasına rastlanmadığını duyurdu.

Açıklamada Türkiye’de “herhangi kısıtlama veya ek tedbir ihtiyacı” bulunmadığı belirtildi:

“Bakanlığımızca gerekli çalışmalar yürütülmekte, bilim kurulumuz ve sağlık altyapımızla süreç hassasiyetle takip edilmektedir. Güncel bilgiler kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.”

BBC Türkçe‘ye konuşan Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıklarından Profesör Doktor Esin Şenol, Türkiye’de maymun çiçeğine karşı şu ana kadar “aktif tarama” yapılmadığını ancak münferit “sağlık kurumu ya da personelin çabasıyla şimdiye kadar 10-12 vaka tespit edildiğini” söyledi.

Şenol, maymun çiçeği virüsünün 2022’den bu yana farklı türlerinin etkili olduğunu vurgulayarak şunları ekledi; “Türkiye’de daha önce görüldüğünden eminiz. Ama bu sayı, 2023’e kadarki türden Türkiye’de görülen vaka sayısı. 2023’ten sonra 2. küresel acil ilanına yol açan tür Avrupa’da ilk defa İsveç’te görüldü. Henüz Türkiye’de görülmedi. Vakaların %70’i Afrika’da, Avrupa ve Amerika %30’unu karşılıyor. Şu an Avrupa’daki toplam vaka sayısı 26 bin, ülkelerdeki vakalar yüzlü sayılarda ama biraz daha artmakta.”

Şenol, virüsün alt türünün daha hızlı bulaştığını ve hastalığın daha şiddetli geçmesine yol açtığını söyledi ve “Ortak eşya kullanımı, tokalaşma, dokunma, öpüşme dışında yakın temaslar bulaşmaya yol açabiliyor. Yüz yüze yakın mesafede uzun süreli konuşma ve nefes nefese değecek bir temasın olması örneğin. Yakın temasta damlacık yoluyla bulaşma olduğu düşünülüyor” dedi.

Şenol, maymun çiçeği salgınının yakından takip edilmesi gerektiğini, ancak şu an için “korkacak bir şey olmadığını” ifade etti ve şunları kaydetti: “Küresel bir salgın tehdidi demek, eğer biz gerekli önlemleri almazsak süreç kontrolden çıkabilir demek. Yapmamız gerekenler: tüm hekimlerin bildirilmesi, sahanın koordine edilmesi, bir salgın hazırlık stratejisi planının ortaya konulması, aşı ve ilaç tedariğinin sağlanması ve aktif taramanın yapılması.”

‘Hastalığın Türkiye’de olmama şansı düşük’

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Profesör Doktor Mehmet Ceyhan ise Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasındaki “rastlanmadı” ifadesine dikkat çekti.

BBC Türkçe‘ye konuşan Ceyhan, “Bunu dediğiniz zaman size böyle bir hasta başvurmadı, vuranlarda da test negatif çıktı demektir. Kimse Türkiye’de vaka yoktur diyemez” ifadesini kullandı.

Ceyhan bunun gerekçesini şöyle sıraladı; “Çünkü Afrika’da başlayan, 13 Afrika ülkesine yayılan ve Avrupa, ABD, Asya ve Rusya gibi neredeyse bütün bu coğrafyalara yayılan bir salgın var. Biz o ülkelerden farklı bir önlem almadık, dolayısıyla Türkiye’de vaka varsa da şu an bilmiyoruz. Ama bu kadar yayılmış bir hastalığın Türkiye’de olmama şansı biraz düşük.”

Ceyhan, maymun çiçeğine karşı koronavirüs salgını döneminde olduğu gibi toplu kapanma ya da maske zorunluluğu gibi önlemler gerekmediğini vurgulayarak şunları aktardı; “Benim gördüğüm, alınmış bir önlem yok. Önlem deyince zaten COVID gibi solunum yoluyla bulaşan büyük pandemilerden farklı bir hastalık bu. Maske kullanımı ya da iş yerlerinin vs. kapatılmasına gerek yok. Çünkü bu, temasla bulaşan bir hastalık. Erken dönemde tanı koyup, hastanın toplumla temasını kesmek yeterli.”

Ceyhan, maymun çiçeği virüsü için aşı dışında etkin bir koruma olmadığını, bunun için Türkiye’deki risk gruplarının belirlenip aşılanması gerektiğini belirtti ve şunları belirtti;

“Risk grupları özellikle Demokratik Kongo ve etrafındaki Somali, Nijerya, Gine gibi ülkelerden gelen insanlar. En büyük riski onlar taşıyor. Bu insanlar İstanbul’u Batı ülkelerine giden uçuşlar için çok sık kullanıyor. Afrika’dan Türkiye’ye gelen öğrenciler var.

“Diğer taraftan da Türk vatandaşları için düşünürseniz, hemen hemen tüm Afrika ülkelerine THY’nin günlük uçuşları var. İş insanları sıkça gidip geliyor. Birçok yaygın derneğin kıtada faaliyetleri var. Belli ülkelerde Türk askerleri var. Bu grupların hepsini riskli kabul edip, ona göre önlem almak lazım.”

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Profesör Doktor Mehmet Ceyhan, maymun çiçeğinin solunum yoluyla yayılan virüslere kıyasla daha yavaş yayıldığını ve can kaybının da daha az olduğunu kaydederek: “Şu an içinde bulunduğumuz pandemide ölüm oranı yüzde 4. 2022’de daha az tehlikeli bir tipini görmüştük, orada yüzde 1’di” diye konuştu.