Gündem

Uzman Psikolog Rana İrem Güler: “Karın Ağrısı Okul Kaygısının İşareti Olabilir”

Uzman Psikolog Rana İrem Güler, çocukların okula gitmeden önce başlayan karın ağrısı ve hastalık şikayetlerinin okul kaygısının habercisi olabileceği uyarısında bulunarak; “Çocuğa nasıl hissettiğini açıklamasını öğretin; karın ağrısı mı var yoksa korkmuş mu” ifadelerine yer verdi.

Psikolog Güler, okulla ilk defa tanışan çocuklar başta olmak üzere, miniklerin okul korkusunu aşmasına yardımcı olacak bilgileri paylaştı.

Sabahları okula gitmeden önce kendini hep hasta hisseden veya midesi bulanan çocukların okul kaygısı olduğuna değinen Güler, “Çocuğun fiziksel semptomları göz ardı edilmemelidir; sabahları yaşanan karın ağrılarına empati göstermek, çocuğun duygularını size ifade ederken kendini daha güvende hissetmesini sağlayacaktır. Çocuğa nasıl hissettiğini açıklamasını öğretin; karın ağrısı mı var yoksa korkmuş mu? Karın ağrısı çocuğunuzun okul kaygısına işaret ediyor olabilir. Bazen stresin vücudumuzun hasta hissetmesine neden olabileceğini açıklayın” diye konuştu.

“Ekip çalışması çok önemli”

Psikolog Güler, çocuklarında aynı büyükler gibi şefkate ve rahatlamaya ihtiyaçları olduğunu söyleyerek; “Çocuğunuz, hayatının ilerleyen dönemlerinde kendi sorunlarını nasıl ele alacağına karar verirken muhtemelen bu anlara dönüp bakacaktır. Bu ara vermeler sinir bozucu olsa da, çocuğunuzun kendisi için tamamen yeni olan büyük duygularla uğraştığını unutmayın; şefkat, kısa ve uzun vadede daha iyi sonuçlar oluşturacaktır” açıklamasında bulundu.

Okula gitmeyi reddeden çocuklara yardım etmenin en iyi yolunun ekip çalışması olduğunu belirten Güler, çocukların okulda hoşlanmadıkları şeylere odaklanmaya yatkın olduklarını ancak evde stres veya tıbbi sorunlar gibi kaygıya neden olabilecek birçok temel sorun olduğunu kaydetti.

“Çocuğa 3 farklı şekilde yaklaşılabilir”

Uzman Psikolog Güler bir psikolojik ve tıbbi değerlendirmenin okul korkusuyla baş etmede ilk adım olduğunu, sorunun kaynağını belirlemek ve ona göre çalışmanın da önemli olduğunu, öğretmenler ve aile üyeleriyle yapılan görüşmelerin bu sürecin bir parçası olması gerektiğini ifade etti.

Okul kaygısı olan çocuğa 3 farklı şekilde yaklaşılabileceğini anlatan Güler, bilişsel davranışçı terapinin, çocukların düşünce kalıplarını tanımlamalarına ve davranış değişimi yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olarak çocuklara korkularıyla yüzleşmeyi ve üstesinden gelmeyi öğrettiğini ifade etti.

“Zamanla çocuklar kaçınmadıklarında kaygının azaldığını keşfederler”

Güler, “Çocuklarda okul korkusuyla baş ederken başlangıçta kısa bir süreliğine okula maruz kalmaları sağlanır. Çocukta okulla ilgili en az kaygı uyandıran tetikleyicilerden başlayarak, çocuğun kaçındığı şeylerle yavaş yavaş yüzleşmeyi öğrenmesi sağlanır. Zamanla çocuklar kaçınmadıklarında kaygının azaldığını keşfederler. Maruz kalmalar, kaçınmanın ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda, maruz kalmalar çocuğun okul ve akranlarıyla oyun oynama gibi tipik çocukluk etkinliklerine yeniden katılmasını sağlar” şeklinde konuştu. (Kaynak: İHA)

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu