Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Tıp Fakültelerinin Kontenjanı Son 20 Yılda 4 Katına Çıktı: YÖK Başkanı’ndan Açıklamalar

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki tıp

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki tıp fakülteleri kontenjanlarının son 20 yılda 4 kat arttığını açıkladı. 2000 yılında 4 bin 176 olan kontenjan sayısı, 2010 yılında 8 bin 90’a, 2020’de ise 18 bin 654’e yükseldi.

Sağlıkta Atılımlar ve Eğitim Yatırımları

Prof. Dr. Özvar, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde düzenlenen “Sağlıkta Hizmet ve Eğitim İstişare Toplantısı Marmara Bölgesi” programında Türkiye’nin sağlık alanında kaydettiği önemli gelişmelere değindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen sağlık yatırımlarının, sosyal devlet anlayışını yansıttığını ve vatandaşlara erişilebilir, nitelikli sağlık hizmeti sunma hedefini taşıdığını ifade etti.

Yükseköğretim Sisteminin Rolü ve Gelişmeler

Son 20 yılda yükseköğretim kurumlarının sayısının 208’e ulaştığını belirten Özvar, tıp fakültelerinin sayısının da sağlık sisteminin ihtiyaçlarına uygun şekilde artırıldığını vurguladı. Gelişen sağlık sisteminin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesinde yükseköğretim sisteminin kritik bir rol üstlendiğini belirtti.

Türkiye’de 91’i devlet, 37’si vakıf olmak üzere 128 tıp fakültesi bulunduğunu aktaran Özvar, “Ancak bunlar arasında aktif olmayan veya kontenjan verilmeyen bazı fakülteler de mevcuttur. 2024-2025 eğitim-öğretim yılında öğrenci kabul etme yeterliliğine sahip şekilde eğitim veren tıp fakültesi sayısı 87’si devlet 29’u vakıf olmak üzere 116’dır. Bu sayıya 10 kontenjan verilen Medipol Uluslararası Tıp Fakültesi dahil edilmemiştir.” şeklinde konuştu.

Tıp fakültelerindeki akademik personel ve kontenjan durumu

Prof. Dr. Özvar, tıp fakültelerindeki akademik personellerle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Güncel verilere göre, tıp fakültelerimizde 8 bin 634 profesör, ki bunların 6 bin 631’i devlet, 2003’ü vakıf. 3 bin 994 doçent, ki bunun 3 bin 299’u devlet, 695’i vakıftır. 5 bin 751 doktor öğretim üyesi, bunun 4 bin 326’sı devlette, 1425’i vakıfta. 727 de öğretim görevlisi, bunun 540’ı devlette, 187’si vakıfta. 10 bin 615 de araştırma görevlisi olmak üzere toplamda 29 bin 721 öğretim elemanı görev yapmaktadır. Devlet üniversitelerinde görevli öğretim elemanı sayısı 24 bin 312 iken, vakıf üniversitelerinde görevli olanların sayısı ise sadece 5 bin 409’dur.”

Özvar, tıp fakültelerinin öğrenci kontenjanları bakımından ulaştığı noktanın dikkat çekici olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Karşılaştırma yapma imkanı vermesi bakımından geçmişten günümüze doğru 10 yıllık periyotlarla kontenjanları ele aldığımızda şöyle bir tabloyla karşılaşmaktayız. 2000 yılında tıp fakültelerimizin kontenjan sayısı 4 bin 176 iken bu sayı 2010’da 8 bin 90’a, 2020’de 18 bin 654’e yükselmiştir. Yani 20 sene içinde 4 katı aşan oranda bir kontenjan artışından söz etmek mümkündür. Bu tarihten itibaren genel olarak sabit şekilde seyrettiği ifade edilebilir. 2024-2025 eğitim-öğretim yılı için üniversitelerimize tahsis edilen kontenjan ise 18 bin 760 olarak gerçekleşmiştir. Mevcut durumda tıp fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğrenci sayısı yaklaşık olarak, ki bu da gerçekten bizim için çok önemlidir, 120 bindir.”

Özvar, gelecek yıllarda, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, devletin ve hükümetin ilgili organlarıyla yakın işbirliği içinde, ülkenin hekim ihtiyacını ve üniversitelerin kapasitelerini dikkate almak suretiyle kontenjanların belirleneceğini ifade etti.

Nitelikli bir tıp eğitimi için gereken bütün koşullara bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da azami özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Özvar, kalitenin, mutlaka hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde öne çıkması durumunda olduğunu söyledi.

Özvar, bilhassa lisans ve lisansüstü eğitimde, akreditasyon ile kalite süreçlerini dikkate almayan üniversitelerde kontenjan sayılarını kısmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve Marmara Bölgesi’ndeki üniversitelerin rektörleri ile üniversite hastanelerinin başhekimlerinin katıldığı programda, gündeme gelen konular hakkındaki çözüm önerileri konuşuldu.