2025 yılı Mart dönemi Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) yerleştirme sonuçlarının açıklandı. En çok tercih edilen alanlar arasında Deri ve Zührevi Hastalıklar ile Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi yer alırken, listenin en alt sıralarında Kalp Damar Cerrahisi, Genel Cerrahi, Acil Tıp ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları gibi temel branşlar yer aldı.

Konuyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Tıbbiyeliler Sendikası Genel Başkanı Uzm. Dr. Ziya Aygün, TUS 2025 sonuçlarının yalnızca bireysel tercihler üzerinden okunamayacağını, mevcut sağlık sistemine yönelik yapısal sorunların bu tabloyu ortaya çıkardığını belirtti. Aygün, “Bugün bir branşın tercih edilmemesi, o branşa olan ilginin azlığından değil; o branşın artık yapılabilirliğini yitirmesindendir” ifadelerini kullandı.

Aygün, bugün gerçekleştirdiği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi saha ziyareti kapsamında intörn ve asistan hekimlerle bir araya geldiğini, hekimlerin yorgunluk, kaygı ve belirsizlikle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Ancak dayanışmanın ve mücadelenin vurgulandığı sohbetlerde geleceğe dair umutların canlı kaldığını da sözlerine ekledi.

“Sayıları değil, yaşanabilir koşulları konuşmadan yapılan her reform, bu sonuçların yalnızca makyajı olur”

Ziyaretin ardından yaptığı basın açıklamasında, mevcut sistemin genç hekimleri tercih değil, terk etmeye zorladığını vurgulayan Aygün şu ifadeleri kullandı:

“Nöbet yükü ağır, şiddet riski yüksek, maddi ve manevi olarak karşılığı olmayan alanlar artık hekimlerin değil, sistemin dışına itilmektedir. Hekimliği bir tercih değil, bir terk alanına dönüştüren bu sistemin karşısında duracağız. Sayıları değil, yaşanabilir koşulları konuşmadan yapılan her reform, bu sonuçların yalnızca makyajı olur.”

Genç hekimlerin sistemde kalmasını sağlayacak sürdürülebilir bir meslek ortamı oluşturulmadan, sağlık hizmetlerinde kalitenin ve erişimin giderek daha da zorlaşacağı uyarısında bulunan Aygün, tercih edilmeyen her branşın ülke sağlığı açısından kritik bir kayıp olduğunu vurguladı.

“Bugün tercihten dışlanan her branş, aslında ülkenin sağlığında yavaş yavaş kapanan bir damar gibidir. Ve biz, Tıbbiyeliler olarak o damarları yaşatmak için buradayız. Çünkü hekimliğin onuru yalnızca geçmişte değil, gelecekte de yaşamalıdır. Ve biz bu geleceği, hep birlikte, yeniden inşa edeceğiz.”