Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Osteoporoz: Tanı, Tedavi ve Uzun Dönem Yönetim Rehberi

Osteoporoz, kemik mineral yoğunluğu ve kemik dokusunun mikro mimarisinin bozulması sonucu kemiklerin kırılgan hale gelmesiyle karakterize, genellikle sessiz ilerleyen kronik bir kemik hastalığıdır.

Osteoporoz, kemik mineral yoğunluğu ve kemik dokusunun mikro mimarisinin bozulması

Osteoporoz, kemik mineral yoğunluğu ve kemik dokusunun mikro mimarisinin bozulması sonucu kemiklerin kırılgan hale gelmesiyle karakterize, genellikle sessiz ilerleyen kronik bir kemik hastalığıdır. Dünya genelinde 200 milyondan fazla bireyi etkileyen osteoporoz, özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve ileri yaştaki erkeklerde kırık riskini dramatik biçimde artırır. Kalça, omurga ve önkol kırıkları yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, mortalite oranını da yükseltir. Bu makalede osteoporozun tanımı, epidemiyolojisi, patofizyolojisi, risk faktörleri, tanı yöntemleri, farmakolojik ve farmakolojik olmayan tedavi yaklaşımları, komplikasyonları, hasta eğitimi ve uzun dönem izlem stratejileri ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

İçindekiler

1. Tanım ve Etiyoloji

Osteoporoz, Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre, kemik mineral yoğunluğunun (KMY) genç erişkin referans ortalamasının 2,5 standart sapma (SD) veya daha fazla altında olmasıdır (T-skoru ≤ –2,5). Kemik dokusunun yapısal bütünlüğünün bozulması ve mikro mimari değişimlerle karakterize bu durum, kemiklerin mekanik dayanıklılığını azaltarak fragil kırıklara predispoze eder. Osteoporoz primer (yaşa ve hormonal değişikliklere bağlı) veya sekonder (ilaçlar, endokrin bozukluklar, malabsorbsiyon sendromları vb.) olabilir.

2. Epidemiyoloji ve Toplum Sağlığı Yükü

Global çapta erişkin nüfusun yaklaşık %15-20’si osteoporoz tanısı almış durumdadır. Türkiye’de 50 yaş üstü kadınlarda prevalans %30-35, erkeklerde ise %10-15 civarındadır. Her yıl dünyada 8,9 milyon kemik kırığı osteoporozla ilişkilidir; bunların üçte biri kalça kırığı, üçte biri omurga kırığı, geri kalanı ise önkol ve diğer kemiklerdedir. Kalça kırığı vakalarının %20-30’u bir yıl içinde mortaliteye yol açarken, hayatta kalanların %50’si bağımsız yaşam fonksiyonlarını kaybedebilir.

3. Patofizyoloji

Osteoporoz patofizyolojisi, kemik yeniden şekillenmesi sürecindeki dengesizlik sonucu kemik rezorbsiyonunun (osteoklast aktivitesi) kemik yapımından (osteoblast aktivitesi) daha fazla olmasıyla ortaya çıkar. Dört aşamalı kemik modellenmesi ve yeniden modellemesi şunları içerir:

  • Aktivasyon: Kemik yüzeyinde osteoklast öncülerinin rolü.
  • Resorbsiyon: Osteoklastların kemik matriksini çözmesi.
  • Reversal: Resorbe edilen bölgenin osteoblastlarla yeniden doldurulması sinyali.
  • Formasyon: Osteoblastların yeni kemik matriksi sentezi ve mineralleşme.

Yaşlanma, östrojen eksikliği (menopoz sonrası), kronik inflamasyon, glukokortikoid kullanımı, beslenme yetersizlikleri, D vitamini eksikliği ve hareketsizlik kemiğin yeniden modelleme döngüsünü bozarak net rezorbsiyon artışına neden olur.

4. Risk Faktörleri

Osteoporoz ve kırık riskini artıran faktörler şu başlıklarda incelenebilir:

4.1. Değiştirilemeyen Faktörler

  • İleri yaş (≥65 yaş)
  • Cinsiyet (kadınlarda daha sık)
  • Genetik yatkınlık ve aile öyküsü (anne veya kız kardeşte kalça kırığı öyküsü)
  • Erken menopoz (<45 yaş)

4.2. Değiştirilebilir Faktörler

  • Yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı
  • Sigara kullanımı ve aşırı alkol tüketimi
  • Sedanter yaşam tarzı ve düşük fiziksel aktivite
  • Glukokortikoid ve antiepileptik gibi kemik yıkımını hızlandıran ilaçlar
  • Düşük vücut kitle indeksi (VKİ < 19 kg/m²)
  • Beslenme bozuklukları (anoreksiya nervoza, malabsorbsiyon)
  • Kronik hastalıklar (romatoid artrit, kronik böbrek hastalığı, tiroid bozuklukları)

5. Tanı Yöntemleri

Osteoporoz tanısında temel yöntemler:

  • Dual-Energy X-ray Absorptiometry (DXA): Bel omurları ve femur boynu KMY ölçümü; T-skoru ≤ –2,5 tanı kriteridir.
  • Vertebral Fraktür Değerlendirmesi: Radyografik görüntüleme ile sessiz omurga kırıklarının tespiti.
  • Laboratuvar Testleri: Serum kalsiyum, fosfor, D vitamini 25-OH düzeyi, TSH, PTH, böbrek fonksiyon testleri sekonder nedenlerin araştırılmasında kullanılır.
  • Fraktür Risk Değerlendirme Aracı (FRAX): 10 yıllık kırık riskini demografik ve klinik parametrelere göre hesaplar; tedavi kararına rehberlik eder.

Osteoporoz: Tanı, Tedavi ve Uzun Dönem Yönetim Rehberi

6. Evreleme ve Fraktür Risk Değerlendirmesi

FRAX aracı aşağıdaki kırıklara yönelik 10 yıllık risk hesaplar:

  • Kalça kırığı
  • Majör osteoporotik kırıklar (omurga, önkol, humerus, kalça)

FRAX sonuçlarına göre risk:

  • Düşük Risk: %10 yıllık kırık riski <10%
  • Orta Risk: %10–20 arası
  • Yüksek Risk: %>20

7. Farmakolojik Tedavi Seçenekleri

Kırık riski yüksek, T-skoru ≤ –2,5 veya kırık öyküsü olan hastalarda farmakolojik tedavi endike olabilir. Başlıca ajanlar:

7.1. Bisfosfonatlar

  • Alendronat, Risedronat, İbandronat: Osteoklast apoptozunu uyararak kemik rezorbsiyonunu azaltır. Tablet veya yıllık intravenöz doz formları mevcuttur.
  • Zolendronik Asit: Yıllık intravenöz infüzyon; böbrek fonksiyonlarına dikkat.

7.2. Denosumab

  • RANKL inhibitörü: Altı ayda bir subkutan enjeksiyon ile osteoklast aktivasyonunu engeller.

7.3. Romososumab

  • Anti-sclerostin antikoru: Aylık subkutan enjeksiyon; hem kemik yapımı hem rezorbsiyonu etkiler.

7.4. Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri (SERM)

  • Raloksifen: Vertebral kırıkları önlemede etkilidir; meme ve endometriyal kanser riskini azaltır.

7.5. Paratiroid Hormonu Analogu

  • Teriparatid: Günlük subkutan enjeksiyon; kısa dönem kemik yapımını artırır.
  • Abaloparatid: Benzer mekanizma ile çalışır.

8. Non-Farmakolojik Yaklaşımlar

  • Kalsiyum ve D Vitamini Desteği: Günde 1.000–1.200 mg kalsiyum; D vitamini 800–1.000 IU önerilir.
  • Fiziksel Aktivite: Ağırlık taşıyıcı egzersizler (yürüyüş, dans, direnç antrenmanı) kemik yoğunluğunu destekler.
  • Denge ve Kas Güçlendirme: Düşme riskini azaltmak için denge egzersizleri (Tai Chi, yoga).
  • Sigara ve Alkol: Sigara bırakma, alkol tüketimini sınırlama.
  • Evde Güvenlik Önlemleri: Kaygan yüzeyleri önleme, tutunma aparatları, yeterli aydınlatma.

9. Komplikasyonlar ve Kırık Yönetimi

Osteoporotik kırıklar kalça, omurga ve önkol fraktürleri olarak sınıflanır. Komplikasyonlar:

  • Kalça Kırıkları: Cerrahi onarım, uzun rehabilitasyon; mortalite yüksek.
  • Omurga Kırıkları: Şiddetli ağrı, postür bozukluğu, akciğer komplikasyonları.
  • Önkol Kırıkları: Fonksiyon kaybı, mobilite azalması.

10. Hasta Eğitimi ve Yaşam Tarzı Adaptasyonları

  • İlaç uyumu ve yan etkiler hakkında bilgilendirme.
  • Kalsiyum, D vitamini ve diyet takviyelerine düzenli uyum.
  • Düşme önleme stratejileri ve ev düzenlemeleri.
  • Egzersiz programı eğitimi, dikkat edilecek hareketler.
  • Periyodik kemik yoğunluğu ölçümü ve klinik takip önemi.

11. Uzun Dönem İzlem ve Takip

  • Yılda bir DXA taraması veya tedavi yanıtına göre 2 yılda bir.
  • FRAX riski periyodik değerlendirme.
  • Serum kalsiyum, D vitamini ve böbrek fonksiyon parametreleri izleme.
  • Rehabilitasyon ve fizik tedavi sürecinin takibi.
  • Tedavi planının gözden geçirilmesi ve gerektiğinde değiştirilmesi.

12. Sonuç

Osteoporoz, kırık riski ve morbiditeyi artıran yaygın bir kemik hastalığıdır. Erken tanı, FRAX ve DXA kullanımı, risk faktörlerinin modifikasyonu ve uygun farmakolojik tedavi seçimi ile kırık riski büyük ölçüde azaltılabilir. Bisfosfonatlar, denosumab, romososumab, SERM’ler ve PTH analogları, hastanın profil ve riskine göre titizlikle seçilmelidir. Beslenme, egzersiz, yaşam tarzı düzenlemeleri ve hasta eğitimi de tedavi başarısında kritik öneme sahiptir. Multidisipliner takip ve uzun dönem izlem, kırıkların önlenmesi ve yaşam kalitesinin korunması için gereklidir. Sağlık Ağı olarak bizler, osteoporoz yönetiminde en güncel kanıta dayalı rehberleri ve klinik uygulamaları sizlere sunmayı sürdüreceğiz.