Sendika

Derya Uğur, DUS İçin Yeterli Kontenjan Açılmamasına Tepki Gösterdi

Genel Sağlık-İş Sendikası Başkanı Derya Uğur, birçok diş hekimliği fakültesinde akademisyen yetersizliği olduğu halde, DUS için yeterli kontenjan açılmamasına tepki gösterdi. 

Derya Uğur, “58 öğrenciye 1 profesör, 100 öğrenciye 1 doçent gibi yetersiz öğretim görevlisi düşmektedir. Birçok üniversitede öğrenci sayısını ortalama 60 olduğu düşünülürse bazı üniversiteler de hiç profesör, doçent veya öğretim üyesinin olmadığı anlaşılacaktır” dedi.

Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Girişi Sınavı’nın (DUS) 2024 1. dönem sonuçları açıklandı. Sınava 4 bin 547 kişi girerken, sadece 812 kişi yerleşti. Uğur, “Ağız, diş ve çene radyolojisine DUS kontenjanı bu sene fazla olsa da yeterli kadro açılmamakta. Örneğin geçtiğimiz seneden bilgilerle Denizli Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde 2 ağız, diş ve çene radyolojisi uzmanı çalışmakta. Doktor açığı bulunan Elbistan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde ise bu bölüme yer açılmamıştı” diye konuştu.

Öğretim üyesi yetersizliğine örnek olarak ise geçici ruhsat ile hasta kabulüne başlayan ve sonrasında kalıcı ruhsat alan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ni gösteren Uğur, şu açıklamada bulundu;

“Burada toplam 8 ana bilim dalında 3 doçent ve 9 doktor öğretim üyesi olmak üzere 12 öğretim elemanı görev yapmaktadır. Tabela diye nitelendirilen tıp fakültelerinin çoğalmasıyla beraber nitelikli eğitici kadro olmadığından tercih edilme ihtimali de azalıyor. Örneğin Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde ağız, diş ve çene radyolojisi bölümünde akademik kadro çoğunlukla araştırma görevlisi ve öğretim görevlilerinden oluşmakta. Yalnızca 1 doçent doktor bulunmakta, profesör doktor eksikliği görülmekte.”

‘58 öğrenciye 1 profesör, 100 öğrenciye 1 doçent düşüyor’

DUS ile yerleşen hekim sayısının çok az olduğunun altını çizen Uğur, “81 il olduğunu düşündüğümüzde 8 tane ana bilim dalına 1 tane uzman alsa dahi bu rakamı karşılamaya yetmiyor” dedi.

Uğur, “58 öğrenciye 1 profesör, 100 öğrenciye 1 doçent gibi yetersiz öğretim görevlisi düşmektedir. Birçok üniversitede öğrenci sayısını ortalama 60 olduğu düşünülürse bazı üniversiteler de hiç profesör, doçent veya öğretim üyesinin olmadığı anlaşılacaktır” ifadelerini kullandı.

‘İş tanımlarına ilişkin bir düzenlenme gerekiyor’

Diş hekimlerinin daha fazla sayıda ve daha yaygın olarak kamuda istihdam edilmesi gerekirken birer, ikişer olarak illere dağıtıldığının altını çizen Uğur, diş hekimlerinin sorunlarının da tahmin edilenden fazla olduğunu vurguladı.

Uğur, “Ağız ve diş sağlığı sorunu yaşayan bir hastanın tedavi planlamasının ve bulgularının saptandığı diş hekimliğinin giriş kapısı şeklinde nitelendirebileceğimiz ‘ağız, diş ve çene radyolojisi’ alanında uzman hekimlerin iş tanımlarına ilişkin bir mevzuat eksikliği mevcut. İş tanımlarına ilişkin bir düzenlenme gerekiyor” dedi.

‘Uzman diş hekimleri, birçok hastanede “triaj hekimi” benzeri görevlerde çalıştırılıyor’

Uzman diş hekimlerinin, birçok hastanede “triaj hekimi” benzeri görevlerde çalıştırıldığını aktaran Uğur, “Ağız diş ve çene radyolojisi uzmanlığının görev ve sorumlulukları elbette ki bir triaj hekimiyle farklılık arz eder. Uzman olmalarına rağmen gerekli şartlar sağlanmadığı için görevlerini ifa ederken yaşadıkları sorunlar neticesinde sağlık hizmet sunumu sekteye uğramaktadır” ifadelerini kullandı. Uğur, “Diş hekimlerimiz, hak ettikleri çalışma ortamlarında çalışamamaktadır. Çalıştıkları hastanelerde çoğu zaman ekipman eksiği sebebiyle uzmanlıklarının gerekliliklerini haliyle görevlerini yerine getirememektedirler. Diş hekimlerimiz üzerinde, hastane idaresi tarafından iş tanımlarında olmayan ‘protez, dolgu, kanal vb.’ uygulamalarını yapmaları konusunda baskı kurulmaktadır” şeklinde konuştu. (Kaynak: Cumhuriyet – Merve Kılıç)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
İstanbul Avukat