Bilim insanları yıllardır yaşlanmayı araştırıyor ve zamanı geri almanın yollarını arıyor. Peki yaşlanmak zorunda mıyız? Yoksa yaşlanmak tedavi edilebilir bir hastalık mıdır?

2023 yılında ön planda olan 5 yaşlanma karşıtı yöntemden bazıları hala test aşamasında olsa da yaşam kalitenizi artırarak yaşlanma sürecinizi yavaşlatabilirsiniz. Her yeni yeni yıl, zamanın akmaya devam ettiğini hatırlatıyor bizlere. Geride bıraktığımız 2023 yılına baktığımızda bilim insanları yaşlanmanın sırlarını çözüyor, yeni potansiyel tedavileri ortaya çıkarıyor ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına daha fazla ağırlık veriyor. Pahalı ilaçlar veya cihazlar satın almak yerine alışkanlıklarınızı değiştirerek yaşlanma sürecinizi ciddi oranda yavaşlatabilirsiniz.

İşte yaşlanma karşıtı en iyi beş bilimsel bulgu;

1. Stresi azaltın

Bir araştırmaya göre zihninizi rahatlatmak, daha uzun bir yaşamın sırrı olabilir. Bilim insanları, ameliyat ya da hastalık gibi stresli deneyimleri olan farelerin ve insanların biyolojik yaşlanma belirtilerinin arttığını tespit etti. Stresi en aza indirgemek bu bulguları tersine çevirebilir. Harvard ve Duke Üniversitesi araştırmacıları DNA metilasyonunu biyolojik yaşın bir işareti olarak ölçtüler. DNA metilasyonu, vücudumuzun belirli genleri açıp kapatma şeklidir. Zamanla bazı genlerin açılması veya kapatılması, belirli kanser veya demans türlerine yakalanma riskimizi artırabilir. Stresli farelerde ve insanlarda stres sonrasında DNA metilasyon kalıpları değişti ve biyolojik yaşları kronolojik yaşlarını aştı. Bu değişiklikler kısa sürelerde meydana geldi. Stresin kısmen veya tamamen hafifletilmesi bu değişiklikleri aynı hızla tersine çevirdi. Biyolojik yaşınızı takip etmek için kan testine erişiminiz olmasa bile, mümkün olduğunca stresi azaltmak daha uzun yaşamanıza yardımcı olabilir.

2.Kalori miktarını azaltın

Bir çalışmaya göre kalori alımını sadece yüzde 25 oranında azaltan insanlar, biyolojik yaşlanmalarını yüzde 3 oranında yavaşlatabiliyor. Bu durum erken ölüm riskini azaltmak konusunda sigarayı bırakmaya eş değer bir etki sağlıyor. Columbia Üniversitesi’ndeki bilim insanları tarafından yürütülen araştırmada 185 kişinin DNA analizi kullanıldı. Araştırma iki yıl sürdü. İki yıllık süre boyunca, biraz daha az yiyen grupta metilasyon değişiklikleri yaklaşık yüzde üç daha yavaş gerçekleşti. Başka bir deyişle, bu insanların biyolojik saatleri, birkaç yıl içinde fark yaratacak kadar yavaşlıyordu. Araştırmacılar bunun erken ölüm riskinde yüzde 10 ila 15’lik bir azalmaya denk gelebileceğini belirtti.

3. Gen terapisi

Ocak ayında henüz yayınlanmamış bir çalışmada, deneysel gen terapisi enjekte edilen fareler tedaviden sonra plasebo alan farelere göre yüzde 109 daha uzun yaşadı. “Çığır açan” deneyde bilim insanları, normalden daha hızlı yaşlanmalarına neden olan gen mutasyonlarına sahip fareler üzerinde çalıştı. Gen terapisi alan fareler 18,5 hafta daha yaşadı. Tedaviyi alan fareler aynı zamanda daha sağlıklı kalplere ve karaciğerlere sahipti. Bu gen terapisi henüz insanlar için mevcut değil, ancak uzmanlar bunun beş yıl içinde olabileceğini belirtiyor.

4. Sebzeler ve uyku

Bir araştırma sonucunda beslenme ve yaşam tarzı değişikliği, altı sağlıklı kadından oluşan bir grupta yaşlanmayı tersine çevirdi. Ciddi beslenme ve egzersiz değişikliklerine bağlı kalmak zor olabilir, ancak bu stratejilerin egzotik ilaçlara veya takviyelere göre bazı önemli faydaları var. Çok daha ucuz ve çoğu insan için erişilebilir. Bu çalışmada Virginia Commonwealth Üniversitesi’ndeki araştırmacılar katılımcılardan bol miktarda taze sebze ve karaciğer içeren sekiz haftalık bir beslenme planına uymalarını istedi. Ayrıca kadınlara haftada beş kez egzersiz yapmaları, her gece yedi saat uyumaları ve günde iki kez 10 dakikalık nefes egzersizleri yapmaları talimatı verildi. Basit bir uyku, diyet ve egzersiz rutinine bağlı kalmak biyolojik yaşınızı azaltabiliyor. Araştırma sonucunda kadınların ortalama biyolojik yaşları 5 yıl düşerek 56’dan 52’ye düştü. Bir kişinin biyolojik yaşı 57’den 46’ya düştü.

5. Bol bol su içmek

Yapılan bir araştırmaya göre, bol miktarda su içmek yaşlanmayı yavaşlatmaya ve kronik sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı oluyor. Daha yüksek sodyum seviyesine sahip insanların daha genç yaşta ölme olasılıkları da daha yüksek. Önceki çalışmalar, uygun sıvı alımının ömrü 15 yıla kadar uzatabildiğini göstermişti. Vücuttaki sodyum oranı hidrasyon göstergesi. Ne kadar çok su içerseniz vücudunuzdaki sodyum gibi elektrolitler o kadar seyrelir. Günde sekiz bardak su şeklindeki standart öneri, yaşam boyu sağlık için sağlam bir temel oluşturmaya devam ediyor. (NTV)