Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Bağırsaktaki Mikropla PFAS Tehlikesine Karşı Yeni Umut

Bilim insanları, çevre ve insan sağlığı açısından büyük tehdit oluşturan

Bilim insanları, çevre ve insan sağlığı açısından büyük tehdit oluşturan PFAS adlı kalıcı kimyasallara karşı koruma sağlayabilecek bir çözüm üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Su ve yağ geçirmez özellikleri nedeniyle; yapışmaz tavalar, su geçirmez giysiler, rujlar ve gıda ambalajları gibi pek çok üründe kullanılan bu yapay kimyasallar, doğada neredeyse hiç bozulmuyor.

PFAS (Perfloroalkil ve Polifloroalkil Maddeler) adlı bu maddelerin bazı kanser türleriyle bağlantılı olduğu ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği biliniyor.

Bağırsaklarda gizli bir savunma

Cambridge Üniversitesi’nin yürüttüğü yeni bir araştırmada, insan bağırsaklarında doğal olarak bulunan özel bir bakteri türünün bazı PFAS bileşenlerini emerek bu kimyasalların zararlı etkilerini azaltabildiği ortaya kondu. Bu buluş, söz konusu bakterinin PFAS’lara karşı bir tür biyolojik bariyer işlevi görebileceğini gösteriyor.

“Yavaş zehir” etkisi yıllarca sürebiliyor

Çevreye karıştığında binlerce yıl boyunca bozulmadan kalan PFAS, bu nedenle “sonsuz kimyasallar” olarak da adlandırılıyor. İnsanlar genellikle bu maddelere içme suyu veya gıdalar aracılığıyla maruz kalıyor. Vücuttan bazen idrarla atılabilseler de, bu süreç yıllar sürebiliyor. Kalıcılığı nedeniyle, PFAS’ların uzun vadeli sağlık riskleri üzerine kaygılar her geçen gün artıyor.

Cambridge Üniversitesi MRC Toksikoloji Birimi’nde araştırmacı ve çalışmanın baş yazarı Dr. Anna Lindell, PFAS’ların çok yaygın olduğunu ve hepimizde bulunduğunu söylüyor:

“PFAS’lar bir zamanlar güvenli kabul ediliyordu ancak artık öyle olmadıkları açık. Fark edilmeleri uzun zaman aldı çünkü düşük seviyelerde akut olarak toksik değiller. Ama yavaş bir zehir gibiler.”

Araştırmacı ve ortak yazar Dr. Indra Roux, PFAS’ların zaten çevrede ve vücudumuzda olduğunu ve etkilerini azaltmamız gerektiğini ekliyor:

“PFAS’ı yok etmenin bir yolunu bulamadık ama bulgularımız onları en çok zarar verdikleri yerden, vücudumuzdan atmanın yollarını geliştirme olasılığını açıyor.”

Kaynak: BBC News Türkçe – Harriet Heywood