Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Antidepresan Bırakmak Sanıldığı Kadar Zor Olmayabilir: Yeni Araştırmadan Çarpıcı Sonuçlar

Yeni yayımlanan kapsamlı bir araştırmaya göre, antidepresan kullanan kişilerin bu

Yeni yayımlanan kapsamlı bir araştırmaya göre, antidepresan kullanan kişilerin bu ilaçları bırakmaları durumunda yaşadıkları yan etkiler, sanıldığından çok daha hafif olabilir. İngiltere merkezli araştırmacıların yürüttüğü bu inceleme, bugüne kadar antidepresan yoksunluk semptomları üzerine yapılan en geniş kapsamlı çalışma olarak öne çıkıyor.

17 Binden Fazla Kişi İncelendi

JAMA Psychiatry dergisinde yayımlanan analiz, yaklaşık 17.800 kişinin dahil olduğu 50 farklı randomize kontrollü çalışmanın verilerini içeriyor. Çalışma, özellikle insanların ilacı bıraktıktan sonra yaşadıkları belirtilerin depresyonun nüksetmesinden mi, yoksa yoksunluktan mı kaynaklandığını ayırt etmeye odaklanıyor.

Araştırmanın başyazarı ve Imperial College London’dan Dr. Sameer Jauhar, “Çoğu kişi, ciddi bir yoksunluk belirtisi yaşamıyor,” diyerek genel tabloyu özetliyor. İlk iki hafta boyunca baş dönmesi, mide bulantısı ve sinirlilik gibi bazı semptomlar gözlemlense de, bunların büyük çoğunluğu klinik olarak yoksunluk kriterlerini karşılamıyor.

Sadece Bir Ekstra Semptom Ortaya Çıkıyor

İncelemede, antidepresanları bırakanların yaşadığı belirtiler, plasebo kullananlarla karşılaştırıldı. Ortalama olarak, gerçek ilaç kullanıcıları yalnızca bir semptom daha fazla yaşadı. Örneğin, venlafaksin kullananların yaklaşık yüzde 20’si baş dönmesi şikayeti bildirirken, plasebo grubunda bu oran yalnızca yüzde 1,8 olarak kaydedildi.

Araştırmada essitalopram, sertralin, paroksetin gibi SSRI grubu ilaçların yanı sıra venlafaksin ve duloksetin gibi SNRI ilaçlar da incelendi. İlaçlara göre belirtilerin yoğunluğu ve süresi değişiklik gösterdi. Desvenlafaksin bırakanlar en fazla semptomu yaşarken, vortioksetin kullanıcılarında bu fark neredeyse hiç görülmedi.

Uzun Vadeli Verilere İhtiyaç Var

Araştırma umut verici olsa da bazı sınırlamaları da bulunuyor. İncelenen çalışmaların çoğu, ilaç bırakıldıktan sonraki iki haftayı kapsıyor. Bu da uzun dönemli etkiler konusunda veri eksikliğine yol açıyor.

Amsterdam Üniversitesi Tıp Merkezi’nden psikiyatrist Dr. Christiaan Vinkers, çalışmaya dahil olmasa da bulguların önemli olduğunu belirtiyor: “Uzun süreli kullanıcılar için bireysel farklılıkları da göz önünde bulunduran daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.” Yine de Vinkers, bu araştırmanın antidepresan kullanımına dair daha dengeli ve bilimsel temelli bir yaklaşım geliştirilmesine katkı sağlayacağını vurguluyor.

Önceki Bulgulara Karşıt Görüş

Bu çalışma, yılın başında yayımlanan ve antidepresan yoksunluk semptomlarının “şiddetli ve uzun süreli” olduğunu öne süren daha küçük çaplı bir araştırmayla çelişiyor. Ancak uzmanlar, sadece 310 kişiyi kapsayan bu önceki çalışmanın yöntemsel olarak daha zayıf olduğunu ve yanlılık riski taşıdığını ifade ediyor.

Almanya’daki Freiburg Üniversitesi’nden Prof. Dr. Katharina Domschke, yeni araştırmanın ilaçlara yönelik damgalamayı azaltmak açısından değerli olduğunu dile getirerek, “Bu sonuçlar oldukça sevindirici” değerlendirmesinde bulundu.