Gündem

Türk Akademisyen 40’a Yakın Hastalıkta Çığır Açacak Bir İşe İmza Attı

Gaziantep’teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, 40’a yakın hastalıkta erken tanı amacıyla çevre dostu ve en geç 15 dakikada hızlı veri sağlayan biyosensör geliştirdi.

Kalp krizi ve akciğer kanseri riskini anında tespit edebilen, insan sağlığına ve çevreye zararı bulunmayan biyosensör geliştirmesinden ötürü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “TÜBİTAK 2022 Teşvik Ödülü”nü alan Türk akademisyen, çeşitli hastalıkların çabucak teşhis edebilmesine imkan sağlayan yeni sensörler tasarladı.

Yola, hastanelerde yapılan uygulamaların sonuçlarında başarılı olan ve ekolojik malzemeler eşliğinde hazırlamış olduğu biyosensörlerin patentini almak amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurdu.

AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, yaklaşık 10 seneden beridir biyosensörler konusunda çalışma yaptıklarını belirten Türk akademisyen, geliştirmiş olduğu biyosensörlerin, kan, idrar ve vücut sıvısını nano seviyede ölçerek hastalıkları çabucak tespit edebildiğini anlattı.

Önemli hastalıkların tanısı konusundaki çalışmalarda olumlu sonuçlara ulaştıklarını belirten Türk akademisyen Yola, şu sözleri kullandı:

“Bunları yaparken de belli başlı analitik yöntemleri kullanarak önce biyosensörü tasarlıyoruz. Daha sonra bu sistemleri olabildiğince önemli hastalıkların teşhisi için hazırlıyoruz. Bunlardan biri ise kalp krizi. Kalp krizi öncesi yükselen troponin seviyesini anlık ve seçici şekilde tespit edebilirsek kalp krizi riskini dolaylı bir şekilde ortaya koymuş oluyoruz. Bunun için troponin sensörleri yaptık. Bunun akabinde akciğer kanserinde kullanılabilecek elektronik kimyasal biyosensörü tasarladık. Son yıllarda meme kanseri, değişik kanser türleri üzerine pankreas kanseri gibi önemli hastalıklara yönelik biyosensör geliştirerek tasarladık.”

– Dakikalar içerisinde sonuç veriyor

Tasarlamış oldukları biyosensörler için patent başvurusunda bulunduklarına da değinen Türk akademisyen Yola, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Patent başvurusuyla ticarileşme ve bunun sonucunda toplumda uygulanması daha hızlı şekilde olacaktır. Bizim yaptığı biyosensörlerin en önemli avantajı aslında erken teşhise imkan sağlıyor, hızlı sinyal üretme ve cevap alabilme süreci gerçekleştirebiliyoruz. Halihazırdaki biyosensörler en erken 1 günde sonuç veriyor, bu süre bir haftaya kadar ulaşabiliyor. Biz, sensörlerin kan veya idrara temas etmesiyle en fazla 15 dakika gibi çok kısa sürede tespit yapabiliyoruz.” (Kaynak: AA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
İstanbul Avukat