Gündem

Kovid-19 Ölüm Oranları Hemen Hemen İnfluenza Seviyelerine Geriledi

Tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı, Kovid-19’dan nedenli ölüm oranlarının 0,3 seviyelerine gerileyerek influenza ile eşdeğer olduğunu belirtti.

Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın “manevi kızı”, tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı KKTC Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı, Kovid-19 pandemisinin son durumu ve grip vakalarındaki son durum hakkında, AA muhabirinin sormuş olduğu sorulara yanıt verdi.

Kovid-19 sebepli ölüm oranlarına dair sorulan soru hakkında Serakancı, “Kovid-19 salgını, bugünkü rakamlara baktığımızda beklediğimiz şekilde şiddetini kaybetti, ölümler çok azaldı. Hastalanma oranlarına baktığımızda da oldukça düşüş görüyoruz. Virüsün Omicron varyantlarına bağlı bulaşma hızında yükselme olmakla birlikte virüsün kendinin de hayatta kalma çabası ve de toplumların büyük kısmının aşılanmasıyla çok daha kabul edilebilir bir seviyeye geldi. Dünya geneline baktığımızda henüz pandemi özelliklerini tam olarak kaybetmemekle birlikte bölgesel olarak influenza salgını seviyelerine geldi demek çok da yanlış olmaz. Yani artık beklediğimiz gibi biz virüsle o da bizimle yaşamayı öğrendi diyebiliriz.” açıklamasını yaptı.

Serakıncı, genomik yapıları baz alındığında Kovid-19 varyantlarının ortaya çıktıkları dönemdeki bulaşma hızlarının ölüm ve hastane yatış oranları göz önünde bulundurulduğunda salgının etkisinin küresel düzeyde azaldığını belirtti.

– “Pandemi bitmedi ama eski gücü yok”

Prof. Dr. Serakıncı, halen “pandemi bitti” şeklinde söylenmemesini, bireylerin artık virüsle bir arada yaşamayı öğrendiğini ve salgının gücünü kaybettiğini belirtti.

Hindistan’da ağustos ayında ortaya çıkan ve “XBB” varyantı şeklinde adlandırılan varyantın diğer ülkelerde etkisinin olup olmadığının takip edildiğinin altını çizen Serakıncı, aynı varyantın Singapur’da da ortaya çıkması ve etkisinin artması sebebiyle Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ), Kovid-19 pandemisini “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu-PHEIC)” şeklinde tanımlamaya devam ettiğini anımsattı.

Adı geçen varyantın başka ülkelerde ve ülkemizde etkisi olup olmadığının yakından takip edilmesinin şart olduğunun altını çizen Serakıncı, “Aynen domuz ve kuş gribinde olduğu gibi mevsimsel dönemsel artışlar gözlemleyerek virüsle birlikte yaşamayı öğreniyoruz çünkü virüs hala var ve var olmaya devam edecek. Ayrıca 2020’de gördüğümüz vahim tabloyu tekrar görmemiz çok çok zor diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Virüsün zamanla değişerek farklı varyantlara dönüştüğünü ve gücünün azaldığını belirten Serakıncı, “Bu nedenle salgının ilk zamanlardaki durumu ile tekrar karşılaşmayız. İlk çıkan virüs ile şimdiki virüs karşılaştırıldığında hastalık yapma özelliği kesinlikle aynı değil.” sözlerini kullandı.

Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda birçok insanın aşılandığını ve bir o kadar kişinin de hastalığı geçirdiğine dikkat çeken Serakıncı, “Vücudumuzun hiç tanımadığı bir virüse verdiği yanıt ile virüs ile tanışıp antikor geliştirdiği virüse verdiği yanıtın çok daha farklı olması nedeniyle hastalık artık daha hafif geçiyor.” açıklamalarını yaptı.

kovid-19 ölüm oranları hemen hemen i̇nfluenza seviyelerine geriledi

– “Mevsimsel virüsler yeniden görülmeye başladı”

Virüsün en popüler varyantı olan Omicron’un diğer varyantlara benzeyerek üst solunum yoluna yerleştiğini ancak Delta varyantı kadar da ağır hastalık yapmadığını belirten Serakıncı, şöyle devam etti:

“Genellikle, akciğerde değil üst solunumda hastalık yapıyor, kolay bulaşıyor ama ağır geçmiyor. Ağır ve ölümle sonuçlanan vaka oranlarına baktığımızda ciddi bir düşüş görüyoruz. Vakalarda ölüm oranları 0,3’lere gerileyerek influenza seviyelerine ulaştı. Eğer pandeminin sonu geldi artık vaka yok diye bekliyorsak ‘sıfır vaka’ olmayacak. Başka mevsimsel solunum yolu virüsleriyle birlikte benzer oranları göreceğiz.

Unutmayalım ki mevsimsel virüsler yeniden görülmeye başladı bu nedenle influenza hastaları ve sadece Kovid-19 vakalarını yine ikili enfeksiyon vaka verilerini tam sayamıyoruz, dolayısıyla da Kovid-19’un şu andaki ölüm oranlarını da tam bilemiyoruz bunu da belirtmek isterim. Buna rağmen yine tedbiri elden bırakmadan 2020, 2021 ve 2022 kışına göre daha normal bir yaşama döndük artık birlikte yaşayabiliyoruz.”

– “Süper enfeksiyonlar, zayıf bünyeler için risk oluşturuyor”

Prof. Dr. Serakıncı, Kovid-19 pandemisinin, önümüzdeki zamanlardaki durumuna dair sorulan bir soru üzerine, “Virüs yok olmayacağına göre bu yıl da bundan sonraki yıllarda da özellikle grip mevsimi dediğimiz kış aylarında bizimle birlikte olacak.” sözlerini kullandı.

Bundan dolayı oranların gitgide düşmesini beklemekle birlikte “salgın bitti” rahatlığına da kapılmamak gerektiği uyarısını yapan Serakıncı, “Çünkü bu yıl influenza virüsleri ile birlikte ikili hatta üçlü enfeksiyonlar söz konusu olmasını bekliyoruz ve hatta bazı bilim insanları bu şekildeki kombine enfeksiyonları süper enfeksiyon diye niteliyor. Bu kombine enfeksiyonlar, daha ağır geçiyor. Tabii ki zayıf bünyeli ile kronik hastalığı olan kişiler için bu durum risk oluşturuyor. Bu bilinçle hareket etmemizde fayda var.” ifadelerinde bulundu.

Kronik rahatsızlığı olanların nasıl korunacağına dair sorulan bir soruya karşılık Serakıncı, “Kronik rahatsızlığı olanların, influenza riskine karşı aşı, maske ve mesafe ile kendilerini nasıl koruyarlarsa Kovid-19’a karşı da böyle korumaları gerekiyor.” dedi.

– “Influenza ile Kovid-19 hemen hemen aynı seviyelerde”

Nedime Serakıncı, Kovid-19 pandemisinin başından bugüne dek globalde 6,5 milyonun hayatını kaybettiğini, günlük vaka sayılarının önemsenmediği bu dönemde bile günlük vaka sayısının 400-500 bin, ölüm oranlarının ise 1300-1500 dolaylarında gezindiğini bildirdi.

Küresel boyutta ve Türkiye’de aynı zamanda hem Kovid-19 hem influenzanın sıklıkla ortaya çıktığını bildiren Serakıncı, şunları ekledi:

“Kesin olmamakla birlikte oranlara baktığımızda influenza ile Kovid-19 hemen hemen aynı seviyelerde gibi görülüyor. Bu yılki gripler içerisinde RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs), influenza A, yine influenza A’nın bir alt tipi olan domuz gribi de yaygın durumda. Gerçi aynı virüsler her yıl az-çok vardı. Kovid-19 öncesinde kısmen daha azdı.

Bu yıl daha yaygın ve ağır görülmelerinin hatta yine ikincil enfeksiyonlar olarak karşımıza çıkmalarının bir nedeni de her yıl hasta olmasak da az veya çok bu virüs partikülleri ile karşılaşır ve vücudumuzda gerekli antikorlar ile dolaşırdık oysa izole ve maskeli yaşam sürdüğümüz son 3 yılda bu virüsler ile olan tanışıklığımız azaldı ve daha sık hasta olmaya başladık. Bu şekilde baktığımızda pandeminin hafiflemediğini söylemiş gibi oluyorum ama hala hissediliyor olmasına rağmen net gözlemlediğimiz bir şey var o da Kovid-19 günlük yaşamlarımızdaki etkisini kaybederek hafifledi.”

Prof. Dr. Nedime Serakıncı, görüşlerini, var olan varyantların dinamikleri baz alınarak gerçekleştirdiğinin altını çizerek, “Mevcut durumu, yeni varyant gibi olası bir durumda varyantın özelliklerine göre tekrar değerlendirmek gerekir. Şahsen bize en baştaki durumu yaşatacak yeni bir varyant beklemiyorum.” sözlerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
İstanbul Avukat