Gündem

Gizli Kamerayla Kişilik Haklarını İhlal Eden Hastane Yöneticilerine Yargıtay’dan Karar

Evlilik dışı ilişkisinin olduğu iddia edilen ve hastanede temizlik personeli olarak görev yapan gencin uygunsuz görüntüleri hastane yöneticileri tarafından odaya taktırılan gizli kameraya kaydedildi. Uzun yıllardır devam eden dava sürecinde sona gelindi. Yargıtay, gizli kamera yerleştirerek temizlik görevlisinin kişilik haklarının ihlal edilmesi üzerine hastane yönetimine manevi tazminat cezasına çarptırdı.

On senedir temizlik görevlisi olarak hizmet verdiği hastaneden, ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığı’ gerekçesi öne sürülerek kovulan genç, mahkemeye başvurdu.

Davacı taraf, iş akdinin haksız yere feshedildiğini ve fesih nedeni olarak sunulan gizli kamera görüntülerinde ahlaka aykırı herhangi bir durumun söz konusu olmadığının mahkeme tarafından belirlendiğini iddia etti. Özel hayatın gizliliğini ihlal eden ve şantaja maruz kalarak uğradığı manevi zarar nedeniyle ve çektiği acı, elem ve ızdırabı dindirmek amacıyla 100 bin TL manevi tazminatın davalılardan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili yönünde karar kılınması talebinde bulundu.

Davalı taraf, haklarındaki iddiaları reddetti. Mahkeme; davalı hastane yöneticilerinin, davacının temizlik görevlisini belirli zamanlarda kullandığı ve P.M. ve Y.G.’ye ait çalışma odasını ve morg odasını görecek biçimde hukuka aykırı olan gizli kameraları koyduklarına dikkat çekti. Mahkeme kararında; kaydedilen kamera görüntülerinde davacı ile P.M’nin uygunsuz biçimde görüntülendiğini ve görüntülerin kaydedildiğini belirterek davacı temizlik görevlisine istifa etmesi konusunda hastane yöneticileri tarafından mobing uygulandığı, davacı ile P.M.’nın evlilik dışı ilişki yaşadığına dair tüm hastanede dedikoduların çıkarıldığı hatırlatıldı.

Davacının bu olaylar neticesinde psikolojik tedaviye başladığı vurgulandı. Davalı hastane yöneticilerinin hukuka ve yasalara aykırı hareketlerinin davacının kişilik haklarını yıprattığı, ruh sağlığının kötü etkilendiği gerekçesi sunularak davanın kısmen kabulü ile 10 bin TL manevi tazminatın olayın gerçekleştiği tarihinten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine hükmetti. Kararı davalılar, istinaf etti. Bölge Adliye mahkemesi itirazlarını geri çevirdi.

Yargıtay manevi tazminatı yetersiz buldu!

Davalıların alınan kararı temyiz etmesi üzerine devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, manevi tazminatı yetersiz buldu. Kararda: “Manevi tazminat davalarında, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplardan çıkılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Somut olayda; davalıların özel hayatın gizliliğini ihlal suçu işlediği ceza mahkemesi kararı ile sabit olup,

bu eylemleri nedeniyle de davacının iş, aile ve sosyal yaşamında ağır bir şekilde olumsuzluklara yol açtıkları ve tüm bu nedenlerle davacının psikolojik tedavi gördüğü de dosya içeriğine göre ispatlanmıştır. Bu durumda, ihlal edilen hakkın niteliği, olayın oluş ve gelişim şekli göz önüne alındığında, hükmedilen tazminat miktarı az olmakla birlikte, bu miktar gelişen hukukta aranan caydırıcılık unsurunu da taşımaktan yoksundur. Tüm bu nedenlerle; daha yüksek manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” ifadelerine yer verildi. (Kaynak: İHA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
İstanbul Avukat