Gaziantep’te bademcik ameliyatı sonrası 3 yaşındaki çocuğun beyninde hasar oluşmasıyla sonuçlanan olayda, doktor H.B. hakkında verilen 79 milyon liralık tazminat kararı gündemde. Kararın ardından konuşan doktor, “Ben de babayım, çok üzgünüm. Suçlamanın nedeni ‘kan grubuna bakmamak’ olarak gösterildi ama bu çocuğu 10 ay önce ameliyat ettiğimde kan grubuna zaten bakmıştık” dedi.
Olay, özel bir hastanede görev yapan Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı H.B.’nin, üç yaşındaki bir çocuğu bademcik ameliyatına almasıyla başladı. Ameliyatın ardından küçük hastada gelişen komplikasyonlar sonucu kalıcı beyin hasarı oluştu. Ailenin şikâyeti üzerine doktor hakkında Gaziantep 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ceza davası açıldı.
Ceza davası sürerken, aile aynı zamanda Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesi’ne de başvurdu. Mahkeme, doktorun kusurlu bulunduğu dosyada, aileye 79 milyon lira tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmetti.
Doktor H.B. ise kararın ardından yaptığı açıklamada, “Olaydan dolayı büyük üzüntü duyuyorum. Ben de babayım. Ancak ameliyatla ilgili tüm prosedürleri uyguladık, gerekli kan testleri o dönemde yapıldı. Buna rağmen süreç bu şekilde ilerledi.” ifadelerini kullandı.
Kararın kesinleşip kesinleşmeyeceği, temyiz sürecinin ardından netleşecek. Doktor H.B. konuyla ilgili Hürriyet’e şunları söyledi:
“Aileye bademciği almak gerektiğini söyledim, istemediler”
“2018’de bir çocuk geldi. Bademcik çok büyümüştü. Geniz eti de aynı derecede büyüktü; çocuk nefes alamıyor, uyuyamıyordu. Aileye bademciği almak gerektiğini söyledim. İstemediler, sadece geniz etini aldık, taburcu ettik. 10 ay sonra geldiler, bademcik daha da kötüleşmişti. Ameliyat ettik. Bademciğin birinde apse çıktı. Taburcu ettik, sonra yemek yiyememe şikâyetiyle geldi. Çok öksürüyordu. Meğer zatürre olmuş. Çocuk servisine yatırıldı. Bir gece boğaz kanamaya başladı. Buna geç komplikasyon diyoruz ve tehlikelidir. Aile hemşireyi çağırmış, ama hemşire odaya girdiğinde çocuğun, babanın kucağında ve sırtüstü olduğunu görmüş.
“Ben bir 30 yıl daha çalışsam bu parayı ödeyemem”
Hemşire mavi kod vermek istemiş. Bu kodu vermek için hemşire koşarken baba çocuğu kucağında 5. kattan zemine kadar indirmiş. Cerrah arkadaş, çocuğu, zemin katta babanın elinden alarak dilini dışarı çekip nefes almasını sağlamış. Ameliyathaneye çıkarmış. Çocuk bu arada maalesef kendi kanı ile boğulmaya başlamış. Kalbi ve solunumu durmuş. Müdahaleler sonucu kalbi çalışmış ama beyin etkilenmiş.
Ben de çok üzgünüm, sonuçta ben de babayım. ‘Çocuğun kan grubuna bakmadığımız için’ suçlu bulunduk. Oysa bu çocuğu 10 ay önce ameliyat ettim. Kan grubuna o zaman bakmıştık. Sonra ‘tomografi çekmemişsiniz’ dediler. Ben bir 30 yıl daha çalışsam bu parayı ödeyemem.”
“Oğlumun kan grubu alınmadı”
Mahkemede dinlenen baba Ö.B. ise şunları söyledi: “Ateş ve kusma devam ediyordu. Kendisi aynı hastanede olmasına rağmen ameliyatı yapan doktor olarak gelip oğlumu görmedi. 15 yıldır ilaç sektöründeyim. Bir hastanın hangi durumda aspire olup olmayacağını bilebilecek durumdayım. Oğlumun kan grubu soruldu. Ben cevap veremedim. Hemşire kız kardeşimi sarsarak ‘Kan grubu ne?’ diye sordu. Oğlumun 2017 ve 2018 dosyalarında hiçbir şekilde kan grubu alınmamıştı. Alınmış olsaydı hastane tarafından ATK’ya sunulurdu.”
“Cerrahi hekimleri için cesaret kırıcı”
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Oktay Banlı, ameliyat yapmanın büyük bir sorumluluk olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Her ameliyatın komplikasyonu olabilir. Ameliyat sonrası bir ihmal, kasıt olmamasına rağmen bilinen, tanımlanmış komplikasyonlar gelişebilir. Bunun sonunda her durumda cerrahı suçlamak ve astronomik tazminat talepleri, cerrahlığı ülkemizde yapılamaz hale getirir. Son yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı sonuçlarına bakıldığında hasta hayatına dokunan, sorumluluk alan branşların tercih edilmediği görülüyor. Bir cerrahı, komplikasyondan dolayı ömrü boyunca kazanamayacağı tazminatlara hükmetmek tüm cerrahi hekimleri için cesaret kırıcıdır. Böyle giderse hiçbir cerrah ameliyat yapmaz.” (Kaynak: Hürriyet – Meltem Özgenç)
