Samsun ilimizde Sultan 2. Abdülhamid zamanında inşa edilen tarihi hastane binası, restore edildikten sonra Samsun Aile ve Yaşam Merkezi olarak kamunun hizmetine sunulacak. Samsun Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, 1902 yılında “Canik Hamidiye Hastanesi” ismiyle hizmete giren, 1908’de adı “Canik Gureba” olarak değiştirilen bina, 1924’te “Samsun Millet Hastanesi” ismini aldı.

1954 yılında Sağlık Bakanlığına devredildikten sonra “Samsun Devlet Hastanesi” adını alan bina, 1970 yılında hastanenin taşınması ile uzun bir dönem atıl kalmıştı. Sonraki süreçte Karadeniz Bölgesi Ruh ve Sinir Hastanesi olarak hizmet vermeye başlayan kurum, 1980 yılında Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi olarak yeniden adlandırıldı. 2007 yılında çıkan yangında büyük hasar gören bina, hastanenin yeni hizmet binasına taşınmasıyla kullanılmaz hale geldi.

Yerleşkeyi Sağlık Bakanlığından devralan Büyükşehir Belediyesi, alanı misafirhane, kütüphane, tanıtım merkezi, aile danışma merkezi, bilim sınıfları, bilgisayar ve eğitim derslikleri, robot, masal, drama, tiyatro, zeka gelişim, müzik ve sanat atölyeleri, spor salonları, bireysel çalışma alanları, sinema, ticari alan, butik otel ve 121 araçlık otopark bulunan Aile ve Yaşam Merkezi’ne dönüştürecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Demir, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan tarihi binayı dokusuna zarar vermeden restore edeceklerini belirtti.

Tarihi Mirası Korunuyor

Projeyi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Subaşı Meydanı’nı tasarlayan firmaya hazırlattıklarını, projenin ihale hazırlık çalışmalarının devam ettiğini anlatan Demir, şunları kaydetti:

“Arazinin etrafını çevreleyen duvarları kaldırdık. İnşallah burayı 7’den 70’e herkesin istifade edebileceği çok fonksiyonlu muhteşem bir yaşam alanına dönüştüreceğiz. Türkiye’ye örnek konsept projemizi şehrimize mutlaka kazandıracağız. Kapalı mekanlarda şeffaf cam tüpleri kullanacağız. Tamamlandığında hem geleneksel mahalle kültürü yeniden oluşup yaygınlaşacak hem de peyzaj düzenlemesiyle çocuk, genç ve yaşlılar keyif alacakları bir ortama kavuşacak. Halkımız da tarihi mirasa sahip çıkıp koruyarak, gelecek kuşaklara aktaracak.”