Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Sağlıklı Kadına ‘Alzheimer’ Tanısı Şoku: Suç Duyurusunda Bulundu

Ankara’da yaşayan 81 yaşındaki Selvi Kurt, yıllar önce kendisine hatalı

Ankara’da yaşayan 81 yaşındaki Selvi Kurt, yıllar önce kendisine hatalı biçimde ‘Alzheimer’ teşhisi konulduğunu öğrenince hukuk mücadelesi başlattı. Kurt, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden aldığı raporlarla hastalığının olmadığını belgeleyip, Gaziantep’teki özel hastane ve teşhisi koyan doktorlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Olay, Kurt’un yurt dışında yaşayan oğlunun yanına gitmek için yaptığı vize başvurusu sırasında ortaya çıktı. Belgeler incelendiğinde, 2018 yılında Gaziantep’teki bir özel hastanede kendisine ‘Alzheimer hastası’ teşhisi konulduğu ve bu tanı üzerinden E-Nabız sistemine reçeteler işlendiği anlaşıldı. Ancak Kurt, bu hastalığa dair hiçbir belirti göstermediğini ve bu süreçten tamamen habersiz olduğunu söyledi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan muayenelerde Kurt’un akli melekelerinin yerinde olduğu ve Alzheimer hastası olmadığı tespit edildi. Bunun üzerine hazırlanan raporlarla birlikte doktorlar R.Y. ve M.A.E. hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

Kurt’un avukatı Kübra Bal, dilekçede “Gerçek dışı ve ağır hastalık verileri girilmesi, müvekkilimi derinden üzmüş, yıllardır sağlıklı olduğunu ispatlama çabasına itmiştir.” ifadelerine yer verdi. Bal, tüm sorumlular hakkında kamu davası açılmasını ve cezaların üst sınırdan verilmesini talep etti.

Selvi Kurt ayrıca Sağlık Bakanlığı’na da şikâyette bulundu. E-Nabız sistemine bilgisi dışında rapor işlendiğini, Alzheimer ilaçlarının ise kimliği belirsiz kişilerce satın alındığını öne sürdü. Kurt, olayın aydınlatılması için kamera kayıtlarının, sorumlu personel ifadelerinin ve radyolojik verilerin bilirkişi incelemesine sunulmasını talep etti.

Hastanede bana ‘Hiçbir şeyin yok’ demişlerdi

Selvi Kurt, çocuklarının yurt dışında yaşadığını, kendisinin ise Ankara ve Gaziantep’te kaldığını söyleyerek, “Oğullarım yurt dışında yaşıyor. Vekaletleri benim üzerimde. Bütün mal varlığıyla ben ilgileniyorum. Ben depremzedeyim aynı zamanda, oğullarımın yanına yurt dışına çıkacaktım. Buradaki oğluma vekaletname vermeye notere gittiğimizde, noter, ‘Teyze Alzheimer hastalığı varmış sende, rapor gerek, ben veremem’ dedi. Biz şok olduk o an, çok üzüldük. Gazi Hastanesine gittik. Doktor muayene etti, raporumuzu aldık. Bütün doktorları gezdik; hiçbir tanesi, ‘Hastasın’ demedi. Şeker, kolesterol; herhangi bir hastalık yok bende. Çok ağır geldi bana bu hastalığı görmek. Avukatlara başvurduk sonra, 2018 yılında bana böyle bir hastalık teşhisi konulmuş. Bende asla öyle bir şey yok. Bana o raporu veren hastaneden şikayetçiyim. Ben Alzheimer olsam 7 senedir ölmem gerekirdi. 2018 yılında gitmiştim o hastaneye; kulağım için sadece bir cihaz önermişlerdi. Hastanede bana ‘Hiçbir şeyin yok’ demişlerdi” ifadelerini kullandı.

Selvi Kurt’un oğlu Mehmet Ali Kurt ise “Depremden sonra annem yurt dışında yaşayan ağabeylerimin yanına gitmek istediği için vize başvurusunda bulundu. Annem, ‘3-4 ay gelemem’ diye emekli maaşı için ve gerekli işlemler için bana vekalet vermek istediğinde öğrendik durumu. Hangi hastaneye gittiğini biliyoruz ama biz oraya annemizi kulak ağrısı nedeniyle göndermiştik. Annemize sol kulağında yüzde 40 duyma bozukluğu olduğu söylenmişti sadece. Noter öyle söyleyince tekrar hastaneye başvurduk; MR’lar çekildi, 7-8 nörolog kontrol etti. Annem yıllardır Avrupa’ya tek gider ve yıllardır evinde tek yaşar ve öksürse bize söyler. Şoka girdik hepimiz. Bu ölümcül bir hastalık. Travma yaşadı annem. Aylardır, ‘Anne sahtecilik var, hasta değilsin’ diyoruz. Gazi Hastanesinde doktorlar ‘sağlıklı’ raporu verdi” dedi.

“Konulan teşhise dair ilaç yazılmış”

Selvi Kurt’un avukatı Kübra Bal ise 2018 yılında konulan teşhisin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Müvekkilimin E-nabız sistemine girdiğimiz zaman, müvekkilime ait olmayan, vücut tipi ve kemik yapısıyla uyumlu olmayan radyolojik görüntüler olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda hiçbir tetkik ve tahlil yapılmadan müvekkilim hakkında konulmuş bir Alzheimer ve demans tanısı olduğunu görüyoruz. Bunun zaten aksini kanıtlar nitelikte elimizde bir rapor var. Ancak bu konulan teşhise dair bir ilaç yazılmış ve bu ilaç birileri tarafından satın alınmış. Burada bir nemalandırma söz konusu, devletin zarara uğraması ve devlete karşı işlenmiş suçlar söz konusu. Hem resmi belgede hem özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, aynı zamanda müvekkilimin kişisel verilerinin hukuka aykırı şekilde kullanılması suçunun da mevcut olduğunu biz düşünmekteyiz. Tıp literatüründe bunun bir örneği yok. 74 yaşında Alzheimer hastası olan bir insanın 81 yaşında tamamen iyileşmiş olması mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Özel hastane yönetimi ise hukuki süreç devam ettiği için konuyla ilgili açıklama yapmayacaklarını bildirdi.