Kan donduran olay Ankara’da yaşandı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Erdoğan seneler evvel tanışıp evlendiği Mehmet Erdoğan’ın kurbanı oldu. Kadın Doktorun Katiline 23 Yıla Kadar Hapis İstendi
Dolandırıcı ve cani Mehmet Erdoğan, Op. Dr. Zeynep Erdoğan’ı canice katledip oğlunu da depoda kilitli tutmuştu. Kafasına aldığı sert darbeler sonucu tedaviye alınan küçük çocuğun elleri ve ayakları bağlanıp ağzı bantlanarak yaşadıkları villanın deposuna kilitlendiği ortaya çıktı. yapılan incelemeler sonucu çocuğun 13 saat sonra sürünerek evden kaçtığı ortaya çıkmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonuçlandı. Hazırlanan iddianamede, katil Mehmet Erdoğan’ın önce eşi Zeynep Erdoğan’ı darp ettiği ve 315 bin lirasına el koyduğu için Erdoğan hakkında soruşturma açıldığı belirtildi. İddianamede, sanığın ‘dolandırıcılık’ ‘kredi ve banka kartlarının kötüye kullanılması’ ve ‘hırsızlık’ suçlarından kaydının bulunduğu ifade edildi. Erdoğan hakkında, ‘eşi kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından ise 7 yıldan 23 yıla kadar hapis cezası istendi.
Kartların Yerini İşkence Ederek Öğrendi
Zeynep Erdoğan’ın oğlu mağdur A.A.’nın anlattıklarına göre, “Katil Mehmet Erdoğan’ın uyurken kafasına sert bir cisimle vurduğunu, annesinin kredi kartı ve evrak çantasının yerini sorduğunu, ardından el ve ayaklarını bağlayarak kendisini bodruma kilitlediğini” söyledi. Katil Mehmet Erdoğan, yaptığı savunmada tartışma esnasında eşinin saldırısına uğradığını, kendisini korumak için bıçak aldığını ancak sonrasında yaşananları hatırlamadığını iddia etti.
Verdiği Asılsız İfadesi Çürütüldü
Yapılan incelemeler, alınan ifadeler ve adli tıp raporu sonucuna göre sanık Mehmet Erdoğan’ın ifadesinde belirttiği savunmak amacıyla hareket ettiğine dair bir bulguya rastlanmadığını anlatılan iddianamede, “Şüpheli, maktulün vücudunda ölüme sebep olabilecek nitelikte 5 bıçak darbesiyle ölüme sebebiyet verdiği ve eşe karşı öldürme suçu işlediği, her bıçak darbesinin tek başına ölüm sonucunu doğurabilecek nitelikte olması nedeniyle şüphelinin atılı suç yönünden kastının yoğunluğuna dalalet ettiği, bu anlatılma olay anında ‘kendisini savunduğu ve kendisini kaybettiği’ savunmasının itibar edilebilir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır” denildi.