Genç Sağlık Sendikası Yönetim Kurulu ve sendika üyeleri, Ankara Ulus Meydanında eylem yaparak yetkililere seslendi.
Gerçekleştirilen eylemde yapılan açıklamalarda, depremzede sağlık çalışanlarına, ASM grup elemanlarına, 85 bin kişilik yapılması planlanan ve henüz tamamlanmayan Sağlık Bakanlığı personel alımına, sağlık personellerine verilen giyim yardımı gibi sağlık çalışanlarının yaşadığı birçok konuya değinildi.
Eylemde açıklamada bulunan Genç Sağlık Sendikası Genel Başkanı Osman Kaya, savundukları, dile getirdikleri uygulamaların ve projelerin takipçisi olmaya devam ederek, sağlık çalışanların sesinin daha gür duyulması için çabalamaktan bir an olsun vazgeçmeyeceklerini belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle 6 Şubat deprem felaketinde hayatını kaybeden on binlerce vatandaşımızı rahmetle anıyor, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Bildiğiniz üzere bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Tüm Sağlık çalışanlarımızın, Sağlık emekçilerinin gününü kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum
Bugün Bu meydanda sizlere 4 ay önce kurulan ve geride kalan bu sürede ülkemizin en hızlı büyüyen, en genç, en dinamik ve on binlerce üyesi bulunan sağlık sendikasının genel başkanı ve bir sağlık emekçisi olarak seslenmek istiyorum.
İçindekiler
“Aylardır bekletilen atama için acilen ilana çıkılmalıdır”
Bildiğiniz üzere 2022 yılında Sağlık Bakanlığı 85.000 personel alımını duyurmuş ve Bakanımız 85.000 atamanın tamamının bu yıl yapılacağını söylemişti. Lakin öyle olmadı. Belirtilen atama ikiye bölündü. 1. kısım 42.500 atama 2022 yılı Aralık ayında yapıldı. Geriye kalan 42.500 atama ise bugün itibari ile aradan 3 ay geçmesine rağmen hala yapılmadı ve atama tarihi ile alakalı resmi bir açıklama hala gelmedi.
Yüzbinlerce meslektaşımız ve aileleri sabırsız bir şekilde bu atamayı beklerken hala atama duyurusunun gelmemesi üzerine bugün Ankara meydanından sesleniyorum. Aylardır bekletilen atama için acilen ilana çıkılmalı ve bu süreç artık tamamlanmalıdır.
Aynı keza Aralık atamasında atanan ve hala arşiv araştırması tamamlanmadığı için sisteme kaydı yapılamayan ve 3 aydır göreve başlamayı bekleyen meslektaşlarımız var. 21.yy’da teknolojinin imkanlarının bu kadar yüksek olduğu bir çağda atandığı halde, aylardır göreve başlamayı bekleyen meslektaşlarımızın bu durumu artık sona erdirilmeli ve ÇKYS kayıt işlemleri tamamlanarak meslektaşlarımız göreve başlatılmalıdır.
Bugün burada ele aldığımız konular milyonlarca insanı yakından ilgilendiren ve herkesin cevabını merakla beklediği hususlardır. Son zamanlarda artan enflasyon hayat pahalılığını beraberinde getirmiştir. Yaşanan deprem felaketini fırsata çevirmeye çalışanlar kira fiyatlarını fahiş şekilde yükseltmiş bugün herhangi bir büyükşehirde memurlarımız kira ödeyemez duruma gelmiştir.
“Memur maaşlarına acilen zam yapılmalıdır”
Bu yüzden memur maaşlarına acilen bir zam yapılmalı ve milyonların sesi duyulmalıdır. Sağlık Bakanlığımızın personelleri için ödediği giyim yardımı tutarları düzeltilmelidir. 2022 yılında 21₺ olarak ödenen önlük parası 2023 yılında 45₺ olmuştur. Sizlere sormak istiyorum. Bugün 45₺ ile bir önlük alınabilir mi?
Bu yüzden giyim yardımlarında günümüz şartları esas alınarak bir düzenlemeye yapılmalıdır.
Sağlık tesislerinde görev yapan yöneticilerin seçilmesinde kriterler oluşturulmalı ve idareci olmak isteyen kişiler sınava tabi tutulmalıdır. Meslek tanımları düzeltilmeli, hiç kimse kendi görev alanının dışında çalıştırılmak zorunda bırakılmamalıdır.
Deprem yaşanan illerimizden ayrılmak isteyenler ve bu bölgelere gitmek isteyenlerin Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, YÖK’e bağlı Sağlık tesisleri olmak üzere ayrım yapılmaksızın tayin işlemlerinde herhangi bir şart aranmamalı, statü farkı gözetilmeden talep eden tüm meslektaşlarımızın tayin işlemleri gerçekleştirilmelidir.
Sağlık tesislerinde uygulanan ve adil bulmadığımız ek ödeme yönetmeliği sistemi revize edilmeli; Sağlık çalışanları arasında uçuruma neden olan bu farklar giderilmelidir. Acil servise hizmet veren birimlerin aldığı riskli fazla mesai ödemesi kapsamı genişletilmeli başta anjiyo çalışanları olmak üzere, Acil servise hizmet veren tüm birimler istisnasız olarak bu haktan yararlanmalıdır.
Yıllardır dile getirdiğimiz ve uygulanması halinde toplum sağlığı konusunda iyileştirmeler elde edeceğimiz Aile diyetisyeni, Aile Psikoloğu, Aile Diş Hekimi, Aile çocuk gelişimcisi, her gebeye bir ebe projesi ve Milli eğitim bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında bir sağlık personeli çalıştırılması hayata geçirilmelidir.
Bilinmelidir ki; bu uygulamalar hem toplum sağlığımız açısından oldukça önemli hem de yeni istihdam alanları oluşturması açısından oldukça kıymetlidir. Ukdesinde bulundurduğu ve milyona yakın personeli olan Sağlık bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar bakanlığımızda yer alan çalışanlarımızın taleplerini her platformlarda seslendirmeye devam edeceğiz.
Sizlere Genç Sağlık Sendikasının Genel başkanı olarak söz veriyorum. Savunduğumuz ve dile getirdiğimiz uygulamaların ve projelerin takipçisi olmaya devam edip, sağlık çalışanların sesinin daha gür duyulması için çabalamaktan bir an olsun vazgeçmeyiz.”
Genç Sağlık Sendikası Genel Sekreteri Furkan Ali Çiftçioğlu, depremzede sağlık çalışanlarına şart aranmaksızın tayin hakkı ve idari izin verilmesi gerektiğini vurgulayarak açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Öncelikle sözlerime; yüreğimizde bir kor gibi yanıp tutuşan, 6 Şubat felaketinde hayatını kaybeden 448 sağlık çalışanımızı saygı, rahmet ve minnet ile anarak konuşmama başlamak istiyorum.
Bugün bir sendikacı kadar bir depremzede olarak bulunduğum meydanda bilmenizi isterim; O korkunç geceye kimimiz hastanelerde, istasyonlarda görevi başında, kimimiz ise yuvasında evlatlarımız ile birlikte son kez oturduğumuz yuvamızda yakalandık.
Depremin etkilediği 11 ilde görev yapan sağlık çalışanları kendi acılarını bir kenara bırakarak felaketin ilk anından itibaren sahra hastanelerine koştu.
Enkaz altında akrabaları, arkadaşları olmasına rağmen onlar kutsal görevlerini yerini getirmekten bir an olsun geri durmadı.
“Gün, teşekkür etme günü değil, hakkı hak sahibine teslim etme günüdür”
Bu zorlu dönemde depremzede sağlık çalışanları insani koşullarda çalışma standartları bir yana, 1 sandalye üzerinde 1-2 saat uyku ile gece gündüz demeden yaralılarımıza şifa olmak için mücadele ettiler.
Gün, teşekkür etme günü değil, hakkı hak sahibine teslim etme günüdür.
Depremzede sağlık çalışanları için hiçbir şart aranmaksızın idari izin verilmesi bir istek değil mecburiyettir.
Dünyada yaşanabilecek her türlü felakette en ön saflarda mücadele eden fedakar sağlık çalışanları; dün pandemide olduğu gibi bugün de deprem felaketinde canlarını, yüreklerinde yanan ateşi hiçe sayarak görevlerini gerçekleştirmiştir.
Oysa kendileri de o sedyelerde tedavi gören yaralılar kadar depremzede, evleri yıkılan yüzbinlerce vatandaş kadar evsiz, psikolojik bir travma yaşayan milyonlarca vatandaş kadar . Sizlere soruyoruz! Siz olsaydınız ne kadar verimli çalışabilirdiniz bu halde? Siz olsaydınız evlatlarınızı deprem psikolojisi ile yalnız bırakıp gidebilir miydiniz görev başına? Siz olsaydınız bu kadar fedakarlık karşısında bir teşekkür ile yetinir miydiniz? Çok zor değildi aslında… Bizim derdimiz hak idi. İmkansızı istememiştik kimseden. Oluru vardı. Hakkın her zaman oluru vardır! Deprem bölgesinde görev yapan sağlık çalışanlarına istediği illere tayin hakkı vermek ne kadar zor olabilirdi? Binlerce depremzede meslektaşımın robot olmadığını, onların da insan olduğunu hatırlamak ne kadar zor olabilirdi? Buradan yeniden sayın Cumhurbaşkanımıza ve sayın Sağlık Bakanımıza sesleniyorum!
“Depremzede sağlık çalışanları şart aranmaksızın idari izinli sayılmalıdır”
Depremzede sağlık çalışanları şart aranmaksızın idari izinli sayılmalıdır!
Ve yine aynı şekilde şart aranmaksızın tayin hakkı verilmelidir!
Hakkın şartı olur mu hiç? Ve bir kez daha söylüyorum ki; haksızlığa uğramış hiçbir sağlık çalışanını dün bırakmadığımız gibi bugün de yalnız bırakmayacağız.”
Genç Sağlık Sendikası Sözcüsü Aras Ali Altıntaş, üvey evlat muamelesi gören sağlık çalışanları için 14 Mart’ın ancak bir kara bayram olduğunu ifade ederek sağlık çalışanlarının yaşadığı birçok soruna değindi. Altıntaş, eylemde yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle yaşadığımız asrın felaketinde şehit olan tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu felaket bir kez daha bize gösterdi ki ülkede olup biten tüm kötü olayların kahramanları sağlıkçılardır. Bu Pandemi de de böyleydi doğal afetlerde de böyle hatta sınırötesi operasyonlarda bile böyle. En ön cephede canını hiçe sayarak çarpışan ve hatta can kurtarmak adına canından vazgeçen kutsal mesleğimiz maalesef ki hep ikinci plana atılan oldu. Afet bölgesinde tüm kamu kurumunda çalışanlara verilen imtiyazlar her zamanki gibi Sağlıkçılar-A verilmedi. Gebe ya da çocuğu olan annelerimiz bırakın idari izinli sayılmayı işe gitmedikleri için tutanak yediler. Evi yıkılan yakınlarını kaybeden tüm sağlıkçılar iller arası yer değiştirmeden muaf tutuldular. O da yetmez gibi can güvenlikleri olmadan tahliye edilmesi gereken hastanelerde görev yapmaya mecbur bırakıldılar . Bugün 14 Mart tıp bayramı fakat hiçbir zaman sağlıkçılar için bir bayram niteliği taşımadı.
Mali, sosyal ve Özlük hakları ellerinden alınmış, tükenmişlik sendromuyla başbaşa bırakılmış, mobbing‘e maruz kalmış, promosyonlarda kayıplara uğramış, düşük maaş zammını enflasyona kaptırmış, çocuğunu bırakacak kreş bulamamış, her zaman üvey evlat muamelesi görmüş sağlıkçılar için bugün bir Karabayramdır.
“2023 yılı bütçesi ile sayısı 100 binden az olmamak kaydıyla yeni bir atama yapılmalıdır”
Öte yandan; tüm sağlık kuruluşlarında personel eksikliği yüzünden bir çok aksaklık yaşanıyor olmasına rağmen bakanlık 2022 yılında alacağı personel sayısını ikiye bölmüş ve diğer yarısını aylarca bekletmiştir. Ataması yapılmayan sağlıkçıların sayısı bir çok ülke nüfusunun ikiye katlamıştır. 820.000 atama bekleyen Sağlıkçı varken yapılacak olan atama ikiye bölmek ve diğer yarısını aylarca bekletmek nasıl bir akıl tutulmasıdır? 2023 yılı bütçesi ile yeni bir atama yapılmasının önündeki engel nedir ?
Genç Sağlık Sendikası olarak öncelikli taleplerimizin başında 2023 yılı bütçesi ile sayısı 100 binden az olmamak kaydıyla yeni bir atama yapılmasıdır.
Sosyal hizmetlerde hasta ve yaşlı bakıcı ile engelli bakıcısı olarak çalışan personeller işe alınırken, nitelik kodunda sağlık bölümlerinden mezuniyet şartı istenmiştir. Hemşire, ATT, paramedikler hasta-yaşlı bakıcısı ve engelli bakıcısı olarak çalışmaktadır. Son düzenlemeyle hizmetli olarak kadroya geçeceği belirtilmiştir. Mevcut mağduriyetin giderilmesi için kadroların eğitim durumuna göre veya nitelik koduna göre verilmesi ve yapılan yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekmektedir.
Yine bir diğer sorun olan aile sağlığı grup elemanları çalışanları ile sayıları sekiz yüzü bulan paramedik sürücülerin ve yine 696 KHK hükmüyle işçi kadrosuna mahkum edilen sağlıkçıların kadro kapsam dışı bırakılması kabul edilebilir değildir.
Genç Sağlık Sendikası, kurulmasının üzerinden geçen 4 ay içerisinde on binlerce çalışan tarafından teveccüh görmüş, var olan sorunların çözümüne umut olmuş bir sendika olmanın gururuyla bugün bu alanda görmeyen gözlere duymayan kulaklara inat sesini yükseltmiş olmanın gururunu yaşıyor.
Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara karşı; alanda bulunan herkesi bir dakikalık sembolik oturma eylemine davet ediyor süre bitimi ile görmekten utandığımız maaş bordolarımızı ve aldığımıza pişman olduğumuz diplomalarımızı çöpe atmaya davet ediyorum.”
Hemşire Büşra Şahiner ise açıklamasında ASM grup elemanlarına bir an evvel kadro düzenlemesinin yapılması gerektiğini vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle fedakârca çalışan tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz. Bu özel günde sağlıkçı sayılmamanın verdiği üzüntüyle kişi, kurum ve kuruluş bağlantısı olmadan ASM Grup Elemanlarının sağlıkçı sıfatı isteyişini sizlere ve devlet büyüklerimize iletmek adına buradayız. Bizler aile sağlığı merkezlerinde grup elemanı olarak çalışan Hemşire, ATT, Tıbbi Sekreter, Ebe, Paramedik ve temizlik personelleriyiz. Doktor arkadaşlarımızın işveren olduğu bir sistemde çalışı birçok haktan mahrum kalmış durumdayız.
“Kamu dışı ASÇ arkadaşlara gelen kadro müjdesi bizleri teğet geçti”
Giyim yardımı, promosyon, ilave tediye, yer değişikliği gibi haklardan mahrum bırakılmışız doğum izni süt izni gibi konular doktor inisiyatifine bırakılmış şiddet olaylarında beyaz kod verme yetkimiz elimizden alınmıştır, sağlıkçı sıfatının olmadığı işveren ve isten çıkarılan arkadaşın doktor olduğu bu sistemde yıpranmış durumdayız. Yapılan kadro çalışmasında KPSS şartı aranmadan çalışan kamu dışı ASÇ arkadaşlara gelen kadro müjdesi bizleri teğet geçti bu durum hem adalet ve eşitlik ilkesine hem de iş barışını olumsuz yönde etkilemez çok düşük olan maaşlarımızla gelişen ve değişen Türkiye şartlarına uyum sağlamakta zorlanmış durumdayız yarım zamanlı bir üniversite mezunu arkadaşımız 1.945 3000 TL gibi maaşlara çalışmış gelecek planı kuramamış durumdayız iş arkadaşımız olan Doktor arkadaşlarımızla maaş pazarlığı yapmak zorunda kalmışız . Doktor arkadaşalar hasta ve hasta sağlığına ayırması gereken zamanı bu işlere ayırmak durumda kalmıştır.
Bizler pandemi döneminde sağlıkçı sayılmadık, sokağa çıkma yasağının olduğu dönemlerde sağlıkçı sıfatımız olmadığı için sokaktaki görevli arkadaşlara sağlıkçı olduğumuzu ispatlamak için enerji harcadık o dönem gelen maske ve aşılardan kullanmamız kısıtlandı. Deprem oldu sağlıkçı sayılmadık deprem bölgesine gitmek istediğimizde kadrosuz oluşumuz bizlere engel teşkil etti deprem bölgesindeki arkadaşlarımız ise işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.
“Eşit işe eşit özlük hakkı diyeceğiz”
Sayıları yaklaşık 20 bin kişi olan bu sağlık ordusunun saymakla bitmeyen sorunlarının çözümü özlük hakkı teslimidir, iş güvencesidir, sağlıkçı sıfatıdır kadro teslimidir. Eşit işe eşit maaş diyeceğiz… eşit işe eşit özlük hakkı diyeceğiz ASM Grup Elemanı değil sağlıkçı diyeceğiz.
Bu bir adalet ve eşitlik arayışıdır bugün burada yarın başka bir meydanda, Twitter’da, Instagram’da, mecliste, il sağlık müdürlüğünde her geçen gün çok daha gür bir sesle ASM Grup Elemanına özlük hakkı isteyeceğiz, iş güvencesi isteyeceğiz, kadro isteyeceğiz.. Biz inanıyoruz ki değerli devlet büyüklerimiz bu mağduriyetlerin çözümünü sağlayacaktır.. branş ayrımı gözetmeksizin yarı zamanlı tam zamanlı ayrımı olmadan her türlü iyileştirmeyi seve seve yapacağın biliyoruz. Her konuşmamda sn. Fahrettin Koca’ya ulaşmak istediğimizi söylüyorum bunu söylerken de yüzümde bir tebessüm hep var ASM Grup Elemanlarına Kadro var mı? Sn. Fahrettin Koca sizden koca bir müjde bekliyoruz.
Yaklaşık 20 bin kişinin sorun ve taleplerini önce değerli devlet büyüklerimize sonra siz kamuoyuna iletmiş olduk sağlığınız.”