Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Büşra Şahiner’in Kaleminden: “Epilepsiden Korkma, Saklama, Saklanma”

Epilepsi, halk dilinde sara

Epilepsi, halk dilinde sara olarak bilinen bir hastalıktır. Epilepsi, beyinde bulunan sinir hücrelerinden kaynaklı olarak, zaman zaman yaşanan şuur kaybı ile bedendeki istemsiz hareketleri meydana getiren nörolojik bir hastalık türüdür. Epilepsi, beyinde bulunan hücrelerin aşırı uyarılmasıyla vücutta meydana gelen belirtileri yansıtan bir hastalıktır. Araştırmalar sonucunda epilepsi hastalığının en büyük sebebi genetik ve aileden gelen faktörlerdir. Epilepsi, sonradan yaşanacak olası bir travma ile de yakalanan bir hastalıktır.

Epilepsi hastalıklarının büyük bölümünde sebep bulunamaz. Bu yüzden dolayı sebepsiz yaşanan epilepsilere “İdiopatik Epilepsi” adı verilir. Bilinen kısımları tedavi edilebilir fakat neyin sebep olduğu bulunamaz. Epilepsi, bazı hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir.

Epilepsiye Neden Olan Hastalıklar veya Sebepler Nelerdir?

Kafaya alınan bir darbe sonucunda beynin hasar görmesi, epilepsi hastalığına neden olabilmektedir. Kafaya alınan bazı küçük darbeler kısa süreli bir bilinç kaybı oluşturur. Bu kısa süreli bilinç kayıpları epilepsiye neden olmaz.
Beyin hücrelerine zarar verici her türlü hastalık epilepsiye dönüşebilir.
Kalp krizleri yaşayan bir hastanın epilepsi hastası olması kuvvetli bir olasılıktır. Çünkü kalp krizi sırasında beyne giden kan durur ve beyin hücreleri ciddi bir biçimde kalıcı zararlar görebilir. Bundan dolayı kalp krizi yaşayan kişiler, epilepsi hastalığına da yakalanabilir. Yaşlı kişilerde görülen demans hastalığı, yani halk dilindeki adı bunama olan hastalık, epilepsiye sebep olan hastalıklardan bir tanesidir. Bunama hastalığı da beyindeki hücrelerin zarar görmesiyle konuşma becerisini zorlaştırır ve hafıza kaybı oluşturur. Bu da epilepsi nedenlerindendir.

Epilepsinin Nedenleri

Her türden beyin tümörleri
Beyne giden kanın bir nedenden dolayı azalması ve buna bağlı olarak beynin oksijensiz kalması
Doğuştan gelen genetik bozukluklar
Hamilelik döneminde, annenin alkol, sigara, uyuşturucu ve ilaç kullanması
Hamilelikte bebeğin bir nedenden dolayı oksijensiz kalması
Herhangi bir ateşli hastalık nedeniyle havale geçirme
Ateşli hastalığa bağlı beyin sıvı dengesinin bozulması
En belli nedeni B6 vitamin eksikliğidir.

Epilepsi Nöbeti (Sara Krizi) Anında Ne Yapmalıyız?

Öncelikle sakin olmalısınız ve etrafınızda sizden başkaları da varsa onların da sakin olmasını sağlamalısınız.
Kriz geçiren kişiyi serbest bırakın ve hareketlerini önlemeye, kişiyi zapt etmeye çalışmayın.
Saatle nöbet süresini tutunuz.
Kriz geçiren hastanın etrafında sivri ve keskin şeyler varsa onları yok edin.
Epilepsi nöbeti yaşayan kişinin boynunda nefes almasını zorlaştıracak kravat, eşarp, tül gibi aksesuarlar varsa bunları gevşetin.
Etrafı kalabalıksa ve herkes kişinin başına üşüşmüşse kalabalığı dağıtın ve kişinin nefes almasını sağlayın.
Hastanın başının altına yumuşak ve düz bir şey koyun. Yastık veya katlanmış bir giysi olabilir.
Kişiyi sol yanına doğru veya sağ yanına doğru yatırın. Böylelikle nefes alması kolaylaşacaktır.
Hastanın kriz esnasında dilini ısırmaması için çıkarmaya çalışmak yanlış ve gereksiz bir harekettir.
Krizden sonra nefes almakta güçlük çekmediği sürece kesinlikle suni teneffüs yapmayın.
Krizi atlatana dek hastanın yanında kalmaya çalışın.
Hastanın yanında kaldığınız süre boyunca sakin ve kibarca davranmaya çalışın.
Eğer hastanın krizi geçmiyor ya da kriz sürekli tekrarlanıyorsa ve bu durum 10 dakikayı geçtiyse kesinlikle 112’yi arayarak ambulans talep edin. Acil yardım ekibi duruma müdahale edecektir.

büşra şahiner'in kaleminden: "epilepsiden korkma, saklama, saklanma"

Epilepsinin Tanısı

Hastalığın tanısı, EEG(beyin fonksiyonları ölçme) ile konulur.Ayrıca beyin tomografisi (CT), manyetik rezonans (MRI), uzun süreli EEG-video monitorizasyon ve çeşitli biyokimyasal ve metabolik tetkikler (kanda, idrarda ve beyin-omurilik sıvısında) gerekli olabilir.

Epilepsinin Tedavisi

1.İlaç tedavisi
2.Cerrahi yöntemler: Yapılan ameliyatlarda, hastada nöbetlere sebep olan beyin bölümü dikkatlice alınır.
3.Pil tedavisi: Boynun yanında bulunan vagus siniri uyarılarak beyne uyarı gönderilir.

EPİLEPSİ HASTALIĞINA UYUM SÜRECİ

Epilepsili hastaları ile yapılan çalışmalar, genel popülasyonla karşılaştırıldığında yaşam kalitelerinin düşük olduğunu göstermektedir. Yaşam kalitesinin düşüklüğüne neden olan faktörler arasında psikiyatrik ve bilişsel bozukluklar önemli yer tutmaktadır.

Öncelikle vurgulanması gereken nokta epilepsinin ruh ve akıl hastalığı ile hiçbir ilgisi olmadığıdır. Epilepsili çocukların çoğu normal zekaya sahiptir. Bazıları okulda ortalamanın üzerine bile çıkarlar. Epilepsinin ağır beyin hasarı ile birlikte olduğu bazı durumlarda (%20) zihinsel gelişme bozulabilir. Epilepsinin çocuğunuzun hayatını bazı konularda etkileyeceğini kabul etmelisiniz. Pilot olamaz, yükseklerde çalışamaz ama üniversite dahil olmak üzere istediği okula gidebilir. Doktor, avukat, iş adamı, profesyonel sporcu, balerin, fizikçi olmaması için hiçbir neden yoktur.

Özellikle çocuklarda olmak üzere hastanın diğer insanlarla karşılıklı ilişkiler kurması ve onların yaptıklarını yapması, onun diğerlerine ihtiyacı olmayan, üretken bir büyük olması yolunda atılacak çok önemli bir adımdır. Nöbetleri kontrol altındaki çocuklar gerekli, mantıklı önlemler alındığı takdirde spor yapabilirler. Aletli jimnastik, ağır fiziksel efora yol açan aktiviteler ve sık kafa darbelerine açık olan sporlar epilepsisi olan çocuklarda tercih edilmemelidir. Bisiklete trafiğin yoğun olmadığı alanlarda, mutlaka kask takarak binmelidir. Yüzme ve sörf türü sporlar ancak çocuğun durumunu bilen bir erişkinin gözetiminde yapılmalıdır. Tenis ve futbol, tramplen atlamadan daha güvenli sporlardır.

Epilepsi hastalarının dikkat etmesi gereken noktalara değinilirse ; aşırı uykusuzluk, ateşli hastalıklar, güneş altında uzun süre kalmak, uzun süren açlık ve kafaya gelebilecek darbeler gibi bazı durumlar nöbetin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Bunlardan kaçınılmalıdır.

Epilepsi hastalarının; sağlıklarını ve özgürlüklerini geriye dönüşümsüz kaybettiklerine inanmaları, ölüm korkusu yaşamaları ve hastalığın kronik olması strese neden olabilmektedir. Yapılan çalışmalarda epilepside nöbetler ve stres arasında ilişki olduğu gösterilmiştir . Epilepsi hastalığına yönelik öne sürülen farklı görüşlerden biri tıbbi görüş olup, hastalık sürecinin kendisinin primer olarak psikolojik strese neden olduğu ve psikolojik stresin zamanla daha da arttığını ileri sürmektedir. Hastanın destek çevresi, hastanın psikososyal durumunun major belirleyicisi olarak düşünülmektedir. Bu görüşe göre toplumun epilepsili hastalara bakışını ve tutumlarını değiştirmek, epilepsili kişilerin topluma tam olarak katılımını sağlayarak toplum içindeki konumlarını ve işlevselliklerini yükselteceği düşünülmektedir.

Epilepsinin çoğu zaman belirsiz olan doğası, hastaların bir çok psikososyal sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Hastanın akademik başarısında düşme, ailesel ve çevresel desteklerinde yetersizlik, kronik hastalık durumu, epilepsiye yönelik toplumun negatif davranışları psikososyal sorunlara neden olan faktörlerdendir. Epilepsi hastalarında sıklıkla görülen psikososyal sorunlar; sosyal izolasyon, sosyal adaptasyon sorunları, benlik saygısında azalma, okul performansında düşme, iş bulmada güçlükler, sosyalliğin ve evlilik yaşamının bozulmasıdır. Epilepsinin doğrudan etkileri (bilinç kaybı, düşme, kazalar vb) kişinin günlük fonksiyonlarını etkileyebilir, mesleki ve sosyal işlevselliğini azaltabilir.

Özellikle epilepsili hastalarda sosyal uyumla ilgili problemler (örn. İş olanaklarının azalması, araba sürme) olduğu bildirilmektedir. Bu sorunların en önemli nedeni nöbet geçirme ile ilgilidir. Nöbetler arası süre uzun bile olsa epilepsi hastaları sürekli olarak yeni bir nöbet geçirme korkusu yaşarlar. Tekrarlayan nöbetler hastaların eğitimini, iş hayatını, araba kullanmasını, aile ve sosyal ilişkiler kurmalarını ve geliştirmelerini engelleyebilir. Sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında; epilepsili bireyler bedensel ve ruhsal sağlıklarının bozuk olduğunu, yaşama bağlılıklarının azaldığını ve toplumsal görevlerini yerine getirmediklerini düşünmektedirler. 1992’de yapılan bir çalışmada; iyi kontrol edilmiş epilepsili hastalarda genel popülasyona göre iş ve evlilikle ilgili problemlerin daha az görüldüğü, sadece birkaç epilepsili hastada sosyal aktivitelerde sınırlılık olduğu, yalnız yaşayan epilepsili hasta sayısının daha fazla olduğu saptanmıştır.2006’da yapılan bir başka çalışmada, epilepsili erkek ve kadın hastalarda genel nüfusa göre evlilik oranın düşük olduğu ve boşanma oranının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bazı araştırmalarda da yoğun emosyenel stresle ilişkili olarak hasta ailelerinde boşanma oranının ve emosyenel destek gereksinimin yüksek olduğu belirtilmektedir. Yapılan bir çalışmada epilepsili kadın hastalarda epilepsisi olmayan kontrol grubuna göre ortalama cinsel uyarının düşük, depresyon skorlarının ve seksüel disfonksiyonun yüksek olduğu saptanmıştır.

Epilepsili hastalarda sosyal sorunlar; özellikle depresyon,anksiyete, antipsikopatalojik kişilik gibi mental sağlık problemleri ile ilişkili olabilmektedir. Epilepsisi olan kişilerde major depresyon başta olmak üzere psikiyatrik bozuklukların ve intihar girişimlerinin sıklığı epilepsili olmayan kişilere göre daha yüksektir. Epilepsinin hasta ailesinin yaşamı üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Çocuklarının epilepsi tanısı almasını kabullenmek aileler için oldukça zordur.Epilepsi, hasta ailesi üzerinde önemli derecede stres oluşturmaktadır.
Ayrıca toplumda epilepsili hastalara yönelik sosyal damgalanma sık görülmektedir.Epilepsili hastalara olan toplumun ön yargısı, tutumları bireyi sağlık profesyonellerinden ve insanlardan (arkadaş, akraba,komşu vb.) uzaklaştırabilir. toplumda epilepsi hastalarının günlük fonksiyonlarını ve pozisyonlarını korumak ya da düzeltmek için; toplumun epilepsi hakkındaki görüşlerini değiştirmekle mücadele edilmeli ve hastaların tedavileri sağlanmalıdır. Epilepsi hastalığına yönelik sosyal ayrımcılık özellikle okul çağında olan çocukları olumsuz etkilediği için öğretmenlerin bu konuya yönelik yanlış ve düşünce ve inançları düzeltmede önemli rolleri vardır. Yapılan bazı çalışmalarda psikolojik girişimlerin epilepsili hastalarda nöbet sıklığını ve stresi azalttığı gösterilmiştir. Bazı çalışmalarda ise nöbet oluşumu üzerine psikolojik girişimlerin etkisi ve psikolojik sonuçlarının açık olmadığı belirtilmektedir.

Sağlık profesyonellerinin, toplumun, hasta ailesi ve yakınlarının epilepsi hastaların yaşadığı sorunları tanıyabilmesi ve başa çıkma yöntemlerini bilmesi önemlidir. Sağlık profesyonellerinin epilepsili yetişkin bireylerin hastalık hakkından bilgi düzeylerini, hastalığı algılayış şeklini, tedavilerine uyumunu etkileyen faktörleri değerlendirerek, epilepsi hastalarının ve ailelerinin gereksinimlerinin planlanmaları gerekir. Bu amaçla, hastalar,aileler ve sağlık çalışanları arasındaki işbirliği yapılması, epilepsisi olan kişilerin psikososyal sorunlarının giderilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması açısından gereklidir.