Ankara’da lise son sınıf öğrencisi Ceren Sel (17), bilim dünyasında adını duyurmaya başladı. Beyin tümörleri ile bağırsak arasındaki ilişkiyi ele alan projesiyle Avrupa Birliği Genç Bilim İnsanları Yarışması’nda (EUCYS) 2’ncilik elde eden Sel, şimdi gözünü ABD’de düzenlenecek uluslararası yarışmaya çevirdi.
Sel’in projesi, özellikle tedavisi en zor beyin tümörlerinden biri olan glioblastoma multiforme üzerine yoğunlaşıyor. Çalışmasında bağırsak ve beyin arasındaki iletişimi, bağışıklık sistemini güçlendirme yollarını ve immünoterapilere sağlayabileceği katkıları inceledi.
Geçtiğimiz yıl TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Yarışması’nda birincilik elde eden Sel, ardından Letonya’nın Riga kentinde düzenlenen 36’ncı AB Genç Bilim İnsanları Yarışması’nda Avrupa ikincisi oldu. Şimdi ise 2026 Mayıs ayında ABD’nin Arizona eyaletinde yapılacak Regeneron ISEF Bilim ve Mühendislik Yarışması için hazırlanıyor.
Bilgisayar kodlarıyla bağırsak kaynaklı metabolitlerin beyin üzerindeki etkilerini modelleyen Ceren Sel, kan-beyin bariyerini aşma konusundaki zorluklara dikkat çekerek, gelecekte immünoterapilere yeni bir bakış açısı sunmayı hedefliyor.
“Yeni bir pencere açtım”
Ceren Sel, beyin ve bağırsaktaki yardımcı hücrelerin bağışıklık sistemini aktive etmesine ilişkin bir salgı üzerine yoğunlaşıp, bu salgının beyin tümörüyle ilişkili olma ihtimali üzerinde durduğunu söyledi. Sel, “Beyin ve bağırsak arasındaki mesafe çok uzun. Ve bu uzun mesafe nedeniyle acaba gerçekten bağırsakta salgılanan bir molekül beyne kadar ulaşabilir mi sorusu vardı. Bunun için modelimde bu yolculuğu da temsil etmem gerekiyordu. Başta bazı sonuçlar çelişkili çıktı, birkaç defa parametreleri değiştirmek zorunda kaldım. Ama sonunda gördüm ki, belli koşullarda gerçekten bağırsaktan salgılanan bu molekülün beyne ulaşması mümkün. Beyin tümörleriyle ilgili araştırmalarda genelde doğrudan tümör hücrelerine ya da beyin mikroçevresine odaklanılıyor. Ama ben bağırsaktan kaynaklanan bir faktörün etkili olabileceğini gösterdim. Bu, yeni bir bakış açısı sunuyor. Çünkü bağırsak-beyin ekseni üzerine son yıllarda çok fazla çalışma var; ama beyin tümörleriyle ilişkilendiren neredeyse hiç yoktu. O yüzden ben de buradan yeni bir pencere açtığımı düşünüyorum” diye konuştu.
“Tedaviye ışık tutmasını hedefliyorum”
Sel, bugün beyin tümörlerinde en büyük engellerden birinin kan-beyin bariyerini aşabilen etkili bir tedavinin olmaması olduğunu vurgulayarak, “Çoğu ilaç bu bariyeri geçemiyor ve tedavi yetersiz kalıyor. Benim çalışmam ile gelecekte kan-beyin bariyerine takılmadan uygulanabilecek yeni immünoterapiler geliştirmek mümkün olabilir. Ben bu modeli daha da geliştirerek farklı parametreler eklemek istiyorum. Bağırsaktan salgılanan başka moleküller de var. Onları da modele katabilirsem daha gerçekçi bir simülasyon ortaya çıkacak. İleride bu tür modeller belki klinik çalışmalara da yol gösterebilir. Örneğin, hastalardaki bağırsak florası analiz edilerek, beyin tümörleriyle bağlantılı riskler önceden tahmin edilebilir. Benim hayalim de bu aslında; bir gün bu modelin gerçek tedavilere ışık tutması. Hedefim, beyin tümörlerinin tedavisinde bu büyük engelin önüne geçebilmek” ifadelerini kullandı.
“Hayallerimin ötesindeydi”
Projesinin yarışmaya TÜBİTAK tarafından gönderildiğini belirten Sel, “Bu yarışmada ülkemizi temsil etmek benim için çok büyük bir sorumluluktu. Orada jüri üyeleri çok farklı ülkelerden gelmişti. Alanında çok uzman insanlardı. Onlara projemi İngilizce sunmam gerekti. İlk başta biraz heyecanlandım, çünkü hem bilimsel olarak zor bir konuydu, hem de çok prestijli bir ortamdaydım. Ama sonra sunuma başladığımda, onların ilgisini çektiğini görünce rahatladım. Sorular sordular, ben de elimden geldiğince cevapladım. Hatta bazı jüri üyeleri modelin ileride çok faydalı olabileceğini söylediler. Bu da beni çok motive etti. Sonuç açıklandığında hem çok mutlu oldum hem de gurur duydum. Türkiye’yi temsil edip böyle bir derece almak hayallerimin ötesindeydi. Ailemi, öğretmenlerimi ve ülkemizi gururlandırdığım için çok sevinçliyim” diye konuştu.
“Dünyaya faydalı projeler üretmek istiyorum”
Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar’ın kendisine ilham verdiğini aktaran Ceren Sel, “Üniversitede moleküler biyoloji ve genetik okumak istiyorum. Çünkü bu alan beni çok heyecanlandırıyor. Beyin araştırmaları, kanser araştırmaları üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Uzun vadede ise kendi laboratuvarımı kurmak en büyük hayalim. Orada farklı ülkelerden öğrencilerle, araştırmacılarla birlikte çalışmak istiyorum. Dünyaya faydalı olacak projeler üretmek istiyorum. Bu projeyi sadece tüm insanlık için değil, Türkiye’nin geleceği için de yaptım. Bilim yolculuğumda Atatürk’ün bilime olan tutkusunu ve ülkesine olan inancını örnek alıyorum. Bu proje ile bilimde iz bırakmak, ülkemizi uluslararası arenada temsil etmek ve Türkiye’yi geleceğe taşımak benim için büyük bir gurur. Mayıs ayında Amerika’da düzenlenecek Regeneron ISEF Bilim ve Mühendislik Yarışmasına katılacağım. Yarışma 9-16 Mayıs tarihleri arasında Arizona’da gerçekleştirilecek. Orada da hedefim ülkemi en iyi şekilde temsil etmek” dedi.
