Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER) Genel Başkanı Abdurrahman Aktürk, kamuoyuyla paylaştığı basın açıklamasında, toplu sözleşme sürecine ve yetkili konfederasyonun tutumuna ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamasına “Gündemimiz geçim, gündemimiz toplu sözleşmedir” sözleriyle başlayan Aktürk, yetkili konfederasyonun ilk teklif olarak sendika üyesi olmayan kamu çalışanlarından da dayanışma aidatı alınmasını gündeme getirmesini eleştirdi. Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz dönemlerde de toplu sözleşme ikramiyesinin baraj şartına bağlandığını hatırlatan Aktürk, “Memur kaybederken, sendikalar kazanmaya devam edecekti. Neyse ki Anayasa ve Danıştay bu adaletsizliğe dur dedi,” ifadelerini kullandı.

“Talepler Gerçeklikten Uzak, Zamlar Hayal Kırıklığı”

Yetkili sendikanın yıllardır gerçekleşmeyecek oranlarda zam talepleriyle kamuoyunu oyaladığını belirten Aktürk, 2025 toplu sözleşme sürecine dair de eleştirilerini sıraladı. “Geçtiğimiz dönemde %40’ın üzerinde zam talep edilmiş, ancak sadece %11 oranında artışla yetinilmek zorunda kalınmıştı. Bugün %88 zam isteniyor. Ancak 14 yıldır talep ettiği oranı dahi alamayan bir yapının, bu yıl da masadan hakem heyetini işaret ederek çekileceği açıkça görülüyor,” dedi.

Aktürk, kamu çalışanlarının içinde bulunduğu ekonomik tabloya da dikkat çekerek, “Bugün 50 bin TL maaş alan bir memur için 74 bin TL’lik artış teklifi sunuluyor. Oysa yoksulluk sınırı 85 bin TL’nin üzerine çıkmış durumda. Bu, altı ay sonrası için dahi yetersiz bir öneri. Bugüne kadar talep edilen zam oranlarının sadece dörtte biri hayata geçirilebildi,” ifadelerine yer verdi.

“Bu Sendikal Yapı 14 Yıldır Sınıfta Kalmıştır”

Yetkili sendikanın bugüne kadar kamu işvereni karşısında etkin bir hak savunusu gerçekleştiremediğini vurgulayan Aktürk, “Protesto düzenleyemeyen, eylemden uzak duran bu yapı, geride kalan yedi toplu sözleşme sürecinden hezimetle ayrılmıştır. Buna rağmen her seferinde kamuoyuna 1001 kazanım masalı anlatılmakta. Oysa son 14 yılda orta sınıf yok olmuştur,” dedi.

“Mücadele Vakti Geldi”

Açıklamasının sonunda tüm kamu çalışanlarına çağrıda bulunan Aktürk, “Memurlar olarak yalnızca işverene karşı değil, aynı zamanda bizi temsil ettiğini iddia eden sendikal yapıya karşı da hakkımızı savunmak zorundayız. Bu yıl bu tiyatroya izin vermeyeceğiz. Sefalet içinde iki yıla daha tahammülümüz kalmamıştır,” diyerek tüm kamu emekçilerini ortak mücadeleye davet etti.