Sendika

Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Yılmaz’dan Hastane Yönetimine Tepki

Sağlık-Sen İzmir 1 nolu Şube Başkanı Gençer Yılmaz, Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi yönetiminin sendikalarına yönelik antidemokratik tutum ve sendikal hak ve özgürlüklerini engelleyici adımlar attığını belirterek, “15 Mayıs 2023’te yapılacak olan sendika sayımları öncesinde bu tutum ve engellemelerin arttırılması düşündürücüdür” dedi.

Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada; “Üyelerimize yönelik baskı ve mobbingi protesto ederek baskılara son verilmesini talep etti. Yetki döneminde diğer sendikalardan istifa ederek sendikamıza üye olan sağlık çalışanlarına yapılan baskı ve mobbinge son verilmesini istiyoruz. Sağlık Sen’in misyonu gereği kurumlarımızda sunulan hizmet kalitesinin birlikte değer bulacağı ve artacağı inancıyla çalışan ve hastanelerimiz için emek veren üyelerimiz, olan bitene anlam vermekte zorlanmaktadır. Birçok konunun defaten Başhekim ve diğer yetkililerle görüşülmüş olmasına rağmen, bugün çalışanların aynı konulardan dert yanıyor olması ve sorunların devam ediyor olması düşündürücüdür” ifadelerine yer verdi.

“ÜYE SAYIMIZIN ARTMASINDAN RAHATSIZ OLANLAR BASKI YAPIYOR”

SAĞLIK-SEN’in hastanedeki üye sayısının artmasından rahatsızlık duyan yöneticilerin, kendi yandaşı gördüğü sendikadan istifa edip Sağlık-Sen’e katılan üyeleriyle uğraştığı belirtilen açıklamada hastane yönetiminden bazı düzenlemeler yapılması istenildi.

Gencer, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Hemşirelik yönetmeliğine aykırı şekilde görevlendirmeler yapılarak, alanında lisans mezunu yani Tahsil Düzeyi Yeterli Olmamasına rağmen bazı ayrıcalıklı kişilere ‘Birim sorumlusu-Birim çalışanı-Koordinatör-Bölüm Sorumlusu’ gibi görevlendirmeler yapılmaktadır. Yine hemşirelik yönetmeliğine aykırı olarak lisans mezunu olmadığı halde sendika temsilcisi olan kişiye süpervizör nöbeti yazılmakta olup gece sorumlu amiri olarak görev yapan hemşirelerin sorumlu hemşirelerden seçilmeyerek bir takım ayrıcalıklı kişilerden seçildiği görülmektedir. İdari Birim sorumlusu adı altında nöbet tutabilecek genç bir hemşire olan kişilerin idari kata alınarak nöbet yazılmadığı anlaşılmıştır. Çalışan sağlığı biriminde daha önce veri giriş personelinin çalıştığı bir alana sadece malum sendika temsilcisi olduğu için hemşire olan kişinin görevlendirilmesi, daha da vahimi bu hemşireye görevi bahane edilerek bütün personelin Sendika bilgileri dahil tüm özlük ve sicil bilgilerinin görüldüğü sistem tanımlaması yapılmıştır. Hastanede Çevre Sağlık Memuru olmasına rağmen ve bu alanda hiçbir eğitim, sertifika ya da bir belge sahibi olmayıp sadece Acil servis sertifikası olduğu halde temsilci olduğu için, N.E.’nin daha rahat gezebilsin diye Tıbbi atık birimine görevlendirilmesi yapılmıştır. Hastanede Adalet Bölümü mezunu olan iki ayrı üyemizin daha önce yazılı olarak talep etmesine rağmen, Hukuk Biriminde ihtiyaç olmadığı gerekçesi ile talepleri reddedilmiş idi. Fakat birdenbire nasıl bir ihtiyaç hasıl oldu ise yeni tayin ile gelen hiçbir eğitimi, sertifikası olmayan bir hemşirenin sırf malum sendika üyesi olduğu için Hukuk birimine görevlendirildiği görülmüştür. Sendikamıza üye olanlara Baskı yapılarak tehditleri yapılması yada yer değişikliği talep eden üyelerimizin özellikle Görev yerinin değiştirilmemesi, Tüm bu hukuksuz uygulamalara karşı üyelerimiz tarafından CİMER’e dilekçe verilmesinden sonra, üyelerimizin adeta hastane içi sürgün şeklinde birim değişikliği yapılmıştır. Görevlerine 657 sayılı kanunun 4/b maddesine göre yeni atanan Tıbbi Sekreter arkadaşlarımızın başına yasal olarak uygun olmamasına rağmen 4-D işçi statüsünde görev yapan bir başka kişinin sorumlu olarak atandığı görülmüştür.”

“EGOLARINI TATMİN EDİYORLAR”

Hastanede görevli Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürünün hemşirelere bağırıp hakarete varan cümleler kurduğunu iddia eden Başkan Yılmaz, “Bu makamlar sizin egonuzu tatmin edeceğiniz makamlar değildir. Sağlık çalışanlarını hor görmek, hakaret etmek, fırçalamak sizin hakkınız da haddiniz de değildir. Buradan başta Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü olmak üzere Başhekim ve hastane idaresine sesleniyoruz. Sizler Hastaneyi yasalara, mevzuata, hukuk devleti ilkelerine uygun yönetmekle mükellefsiniz. Kelime oyunları ile yeni görevler ihdas edemezsiniz. Pandemide insan üstü çalışan, depremde herkesten önce gönüllü olarak koşan sağlık çalışanları yeterince yorulmadı mı? Bu baskılar nerede son bulacak? Sayenizde hiçbir sağlık çalışanı kendisini güvende hissetmiyor. Şu anda sizler en basit tabir ile yönetememe krizi içerisindesiniz. Derhal bu baskı ve mobbingi durdurun. Üyemiz olsun olmasın, Tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarının demokratik, özlük ve mali hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz. Geldiğimiz noktada bu ve benzer konularda yönetim tarafından çözüme yönelik tatmin edici ve inandırıcı bir adım atılmamış olması, bugün sendikamıza karşı takınılan olumsuz tutumun da bir uzantısı olabileceği düşüncesini ortaya çıkarmaktadır. Ülkemizin sağlıkta en büyük STK’sı olan Sağlık-Sen ailesine karşı Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürünün hasmı hane bir tutuma sahip olduğunu görmekteyiz. Bugün, hastane yönetiminin Sağlık-Sen in yetki almaması için taraf olduğu açıkça ortadadır. Üyelerimizin ve yetkisi gasp edilmeye çalışılan sendikamızın haklarının ısrarlı takipçisi olduğumuzu tekraren ifade etmek istiyorum. Sesimize kulak vermeyen, sendikamıza karşı bu hasmı hane tutumu görmezden gelerek yapılanları farklı gerekçelerle algılamaya çalışan hastane yönetimini İl Sağlık Müdürlüğünün yetkili makamlarına havale ediyoruz. Bir an önce soruşturma açılmalı, bu baskı ve mobbing durdurulmalıdır” şeklinde konuştu.
Yılmaz “Yasalar çerçevesinde sendikal çalışmalarımızı artan bir hızla devam ettireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.” ifadeleriyle açıklamalarına son verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu