Prostat: Erkeklerin 50 Yaş Sorunu
Prostat Hastalığında Erken Teşhis
Erkeklerde sık rastlanan hastalıklardan biri olan prostat kanseri hakkında Acıbadem Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay, “Bu rahatsızlık genellikle idrar şikâyetiyle ortaya çıkar. Zor idrar, ince idrar yapma gibi önemli olan bu süreç içinde 40 yaşını geçmiş erkekte prostat kanseri varlığını erken teşhis edebilmektir” dedi.
Prostat kanserine teşhis koyma doğrultusunda Prostat Spesifik Antijen (PSA) testinin çok önemli sonuçlar verdiğinden bahseden Prof. Dr. Oktay, “Elimizde çok değerli bir kan testi var. Başlangıçta hiçbir şikayet yapmadığı için sadece kan testi ile ondan şüphelenilebilir ve teşhis yöntemleri geliştirilebilir. Özellikle 50 yaşındaki erkeklerin yılda bir kez PSA kan testini yaptırması erken teşhiste olmazsa olmazdır. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların 40 yaşından itibaren başlaması gerekir” diye söyledi.
“Bu testten sonra ölüm oranları azaldı”
PSA’nın, prostatın kendisi tarafından salgılanan ve meninin kıvamını sağlayan bir enzim olduğundan bahseden Prof. Dr. Oktay, “Bu enzim prostat dokusu içerisinde yoğun bir şekilde mevcuttur. Normalde prostat kanallarında ve menide kandakine göre daha büyük miktarlarda bulunur. Ancak prostat hücreleri zarar görürse kana geçişi artar ve böylece kandaki PSA değeri artar” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Oktay PSA testinin kan örneği ile yapıldığını ekleyerek bu testin kullanılmaya başlamasından sonra prostat kanseri kaynaklı ölüm oranlarının azaldığına dikkat çekti.
“Testle birlikte muayene de gerekebilir”
Prof. Dr. Oktay, her PSA yüksekliğinin kanser olamayacağının da altını çizerek sözlerine şöyle devam etti;
“Düşük olması ise kanser ihtimalini ortadan kaldırmaz. Hatırlatmakta fayda var. PSA değerleri normal sınırda olan hastaların yüzde 20’sinde prostat kanseri tespit ediliyor. Bu sebepledir ki, testin yanı sıra parmakla prostat muayenesi de gerekebilir. Ayrıca eğer kanser şüphesi varsa başkaca tetkikler de yapılır.”
“Robotik sistemle ameliyat edilebilir”
Prof. Dr. Oktay prostat büyümesinde de günümüzde kapalı ameliyat yöntemlerinin uygulandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Lazerler holmiyum, tulyum gibi çok az kanama veya kanamasız olarak hastalara bir yara açmadan prostattan kurtulmalarını sağlamaktadır. Prostat kanseri erken teşhis edilirse genellikle robotik sistemle ameliyatı yapılabilir. Prostat kanseri prostatın içindeyken ameliyat edilirse tekrarlama ihtimali olmaz. İyi huylu prostat büyümelerinde yapılan lazer tedavilerinde ‘tulyum ve holmiyum’ kullanılarak yapılan operasyonlarda tekrarlama olmaz. Hastaların daha iyi anlaması için prostatı portakala benzetiyoruz, operasyon portakalın içinin tamamının çıkarılması şeklinde anlatılabilir.”
Prof. Dr. Oktay, prostatın, özünde meninin suyu yapan bir organ olduğu için prostat çıkartıldıktan sonra erkeğin orgazm olabileceğini fakat meni gelmeyeceğini sözlerine ekledi.
