Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Prof. Dr. Özlü’den Henipavirüs Açıklaması

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Çin’de yapılan bir

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Çin’de yapılan bir araştırmada tespit edilen iki yeni Henipavirüs türü hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Yarasaların idrarında tespit edilen bu virüslerin, meyveler aracılığıyla insanlara bulaşabileceği yönündeki iddialar üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özlü, paniğe gerek olmadığını vurguladı.

“Yarasa, virüs ve Çin kelimeleri bir araya gelince ister istemez bir tedirginlik oluşuyor. Ancak bu sadece bilimsel bir çalışma. Ortada doğrulanmış bir hastalık ya da yaygın bir enfeksiyon yok” diyen Özlü, henüz insanlarda herhangi bir vaka ya da salgın bildirilmediğini belirtti.

Prof. Dr. Özlü, şu anda halk sağlığını tehdit eden bir durum olmadığını ifade ederek, Henipavirüs konusunda dikkatli olunması gerektiğini ancak mevcut bulguların endişe verici boyutta olmadığını dile getirdi.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, insanlara bulaşma riski taşıdığı öne sürülen ‘Henipavirus’ cinsine ait 2 yeni virüsle oluşan endişeye ilişkin konuştu.

Herhangi bir salgın tehdidinin olmadığını aktaran Prof. Dr. Özlü, “Çin’in Yünnan eyaleti yakınlarında yarasalar üzerinde yapılmış bir çalışmanın sonucunda insanlarda ağır hastalık yapabilen bazı virüsler tespit edilmiş. Özellikle yarasaların böbreklerinden alınan idrar örneklerinde bu virüs ve bakteriler saptanmış. Aslında çok sayıda virüs ve bakteri var. Bu virüslerin 2 tanesi daha önceden insanlarda ağır akciğer hastalığı ve beyin iltihabına yol açan 2 virüs cinsine ait. Bunlar yeni ve daha farklı virüsler. Yarasa, virüs ve Çin kelimeleri bir araya gelince hepimizde bir tedirginlik oluyor. Bu tamamen bilimsel bir çalışma. Bir hastalık ya da salgın tespit edilmiş değil. Ancak, potansiyel olarak bu virüsleri insanda hastalık yapabilme riskinden söz edilebilir. Yarasalar o bölgelerde meyve bahçelerine yakın bir alanda yaşıyorlar. Bu virüsler, yarasa idrarlarıyla meyvelere bulaşabilir. Oradan da insana bulaşabilir ve hastalığa neden olabilir şeklinde bir endişeye yol açabilir. Şu anda herhangi bir tehdit yok” dedi.

“Bir hayvan dışkısı ya da idrarı ile temas eden bir ürün varsa tüketmeyin”

Prof. Dr. Özlü, yaban hayatı ile insan etkileşiminin artmasının risk oluşturduğunu belirterek, “Vahşi hayvanların yaşam alanlarına yaklaştıkça; bu tür farklı virüslerle karşılaşma oranımız, hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıkların bulaşması ve yayılması olasılığı artıyor. İnsanların doğadaki vahşi hayvanların yaşam alanlarına dokunmadığı, müdahale etmediği bir anlayışı geliştirmeleri lazım. Doğanın bir parçasıyız. Bizler doğanın hakimi değiliz. Diğer canlılarla beraber dünyayı paylaşmayı öğrenmemiz lazım. Bir hayvan dışkısı ya da idrarı ile temas eden bir ürün varsa tüketmeyin ya da iyice temizleyerek tüketin” ifadelerini kullandı.

“Belli bir bölgede, belli bir yarasa idrarı ile çalışılmış”

Türkiye’de yaban hayvanlarına dair yapılmış bir virüs taraması olmadığını ifade eden Özlü, “Yaban hayvanlarında, domuzlarda, ayılarda ve diğer hayvanlarda yaşayan birtakım virüsler insanlara geçebilir. Böyle bir olasılık var. Türkiye’deki yaban hayvanlarına dair bir virüs taraması ait bilgi elimde yok. Hayvancılıkla uğraşan, kesim yapan, kesimhanede çalışan ya da çiftçilik yapan kişilerde hayvanlardan geçmiş bazı hastalıklara rastlayabiliyoruz. Mesela, tüberküloz en sık rastladığımız hastalık. Türkiye’de ‘kuş gribi’ni yaşadık. Zaman zaman kümes hayvanları kaynaklı salgın halinde vakalar oluyor. Hayvanların hepsinde bu tür virüslerin olduğunu söyleyemeyiz. Belli bir bölgede, belli bir yarasa idrarı ile çalışılmış. Dolayısıyla genelleme yapmak mümkün değil” diye konuştu.