Son günlerde bazı medya organlarında yer alan “VIP hemşire” iddialarının ardından Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Onur Koyuncu ile yapılan görüşmeler, kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algının gerçeklerle örtüşmediğini gösterdi.

Öncelikle kamuoyuna yansıyan “VIP servis” ifadesi, mevzuatta açık şekilde tanımlanmış yasal bir hizmettir. 1983 tarihli Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliği’nin 52. maddesi, özel odalara hemşire görevlendirilmesini düzenleyen açık bir hüküm içermektedir. Üniversite hastanelerinde yıllardır uygulanan bu sistem, 2008’den bu yana Hatay MKÜ Hastanesinde de aynı şekilde yürütülmektedir. Ücretli özel oda talep eden her vatandaş bu hizmete başvurabilmekte; uygulamanın herhangi bir kişiye, gruba veya ayrıcalıklı bir kesime özel olmadığı net biçimde görülmektedir.

Hastane yönetiminin açıkladığı verilere göre söz konusu bölümlerde 50–60 hasta kapasitesine karşılık 25–30 hemşire görev yapmakta, tüm gelir ise mevzuata uygun olarak üniversitenin döner sermayesine aktarılmaktadır. Bu yönüyle uygulama, Sağlık Bakanlığına bağlı devlet hastanelerinden değil, üniversite statüsüne sahip kurumlardan kaynaklanan yapısal bir farktır.

Sendika tarafından ortaya atılan “keyfi pozisyonlar ve özel hemşire atamaları” iddiaları ise doğrudan VIP odalarla ilgili değildir. Başhekimlik, bu iddialara yanıtında görevlendirmelerin hizmet beklentisini karşılamak amacıyla yapıldığını belirtmiş, hiçbir işlemin hemşirelik yetkisini aşmadığını vurgulamıştır. Bunun ötesinde somut bir usulsüzlük belgesi sunulamamış, kamuoyuna yansıyan söylemler daha çok eksik bilgiye dayalı yorumlar şeklinde kalmıştır.

Özellikle “VIP hastalara özel bakıldığı, diğer hastaların ihmal edildiği” yönündeki söylemler gerçeği yansıtmamakla birlikte, sağlık çalışanlarını hedef hâline getirebilecek tehlikeli bir dil kullanmaktadır. Bu tür iddiaların, somut kanıta dayandırılmadığı sürece hem kurumları yıprattığı hem de sağlık çalışanlarını potansiyel risklerle karşı karşıya bıraktığı açıktır.

Başhekimlik tarafından paylaşılan hizmet verileri ise hastanenin deprem sonrası yürüttüğü yoğun ve nitelikli çalışmayı ortaya koymaktadır:

•203.000 hastaya hizmet verildi,

•55.000 operasyon gerçekleştirildi,

•79.000 hasta yataklı serviste tedavi edildi,

•Yoğun bakımda 7.400 hasta takip edildi,

•Polikliniklerde 1.300.000 hasta karşılandı.

Bu rakamlar, iddiaların aksine hastanenin kapasitesini ve personelinin özverili performansını açıkça ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak; Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesine yönelik “VIP hemşire” tartışması, eksik bilgi ve yanlış yorumlarla büyütülmüş, ancak yapılan görüşmeler ve resmi mevzuat incelemeleri bu iddiaların gerçekçi bir temele dayanmadığını ortaya koymuştur. Kurumun yıllardır uyguladığı yasal ve herkesin erişimine açık sistemin, siyasi veya algısal söylemlerle hedef hâline getirilmesi hem sağlık hizmetine hem de toplumsal güvene zarar vermektedir.