Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Merkez Bankası Yılın Son Faiz Kararını Açıkladı

Piyasaların merakla beklediği son toplantıda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB),

Piyasaların merakla beklediği son toplantıda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 38 olarak belirledi. Böylece banka, yılın final kararında 150 baz puanlık indirim yapmış oldu. Kararın ardından ekonomi çevrelerinde 2026’ya ilişkin yeni beklentiler şekillenmeye başladı.

2025’in Faiz Yolculuğu
Merkez Bankası yıl boyunca dalgalı bir faiz patikası izledi.

  • 23 Ocak 2025: Faiz yüzde 47,5’ten 45’e indirildi.

  • 6 Mart 2025: Faiz yüzde 45’ten 42,50’ye düşürüldü.

  • 17 Nisan 2025: Ara kararla faiz 42,5’ten 46’ya çıkarıldı.

  • 19 Haziran 2025: Faiz 46’da sabit tutuldu.

  • 24 Temmuz 2025: Faiz 46’dan 43’e indirildi.

  • 11 Eylül 2025: Faiz 43’ten 40,50’ye geriledi.

  • 23 Ekim 2025: Faiz 40,50’den 39,50’ye düşürüldü.

  • Aralık 2025: Politika faizi yüzde 38 olarak belirlendi.

Yıl boyunca yapılan ardışık indirimler, ekonomik görünüm, enflasyon beklentileri ve küresel para politikalarındaki değişimlerle birlikte değerlendiriliyor.

MERKEZ BANKASI BAŞKANI: KURUN BASKILANMASI SÖZ KONUSU DEĞİL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan Kasım ayında katıldığı canlı yayında “Kur gelişmeleri büyük ölçüde faiz politikasının sonucu. Ekonomide dengeleme sağlayabilmek için parasal sıkılaşma yapıyoruz. Buda Türk Lirasının talebini artırdı. Birçok vatandaşımızın döviz bozdurduğunu görüyoruz. Türk Lirası’nın değeri diğer para birimlerine göre reel olarak arttı. Kurun baskılanması söz konusu değil kesinlikle. enflasyon nedeniyle döviz piyasası tek yönlü hale gelmiş durumda. Bu da biz müdahale etmezsek oynaklığın çok olmasına neden olabilir. Biz zaman zaman müdahale ediyoruz.” dedi.

KARAHAN’DAN POLİTİKA FAİZİ YORUMU

TCMB Başkanı Karahan “Politika faizindeki kararların etkili olması için enflasyonla aynı ve dengeli olması önemli. Bu denge korunmazsa politika faizindeki kararlar piyasa faizlerine yansımayabiliyor. Politika faizi düşerse piyasa faizleri düşer kanısı her zaman doğru değil. Özellikle uzun vadeli kredilerde fiyatlama daha çok beklenen enflasyona göre yapılıyor. Krediyi verenler özellikle bankalar paralarının getirileri reel olarak korumak istiyorlar. Dolayısıyla uzun vadede fiyatlama yaparken enflasyonun ne olacağı yönünde fiyatlama yapıyorlar. Dolayısıyla beklenti bozulursa faizler düşmeyebilir hatta artabilir. Uzun vadeli kredilerde fiyatlamalar Merkez Bankası faizinden ziyade enflasyon beklentileri üzerinden şekilleniyor. Buradaki denge gözetilmezse politika faizleri kredilere yansımayabiliyor hatta ters şekillenebiliyor.” ifadesini kullanmıştı.