Prof. Dr. Evrim Coşkun, “(Genellikle ergenlikte görülen idiopatik skolyozun fark edilmesinde) Çocuklardan çok burada ailelerine, öğretmenlerine ve çevresindeki kişilere görev düşmektedir. Çocuklarını mutlaka gözlemlemeleri lazım.” dedi.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Evrim Coşkun, “omurga eğriliği” olarak tanımlanan skolyozun nedeni bilinmeyen “idiopatik” türünün özellikle ergenlik çağında görüldüğünü, erken tanı için de ebeveynlerin çocuklarını gözlemlemeleri gerektiğini vurguladı. Vücudun çatısını oluşturan, sağlıklı nefes almada ve kalbin iyi çalışmasında rolü olan, hareketi sağlayan kaslara beyinden emir ileten sinirleri taşıyarak koruyan omurga, skolyoz nedeniyle üç boyutlu deformiteye uğrayabiliyor.
Skolyoz, omurgada sağa veya sola doğru 10 derece üzerinde eğriliklere neden olan ve ergenlik döneminde sıkça rastlanan, nedeni bilinmeyen omurgadaki eğilmenin “S” veya “C” şekilli olabildiği “idiopatik” türüyle kendini gösteriyor.
“Nöromusküler” ve “konjenital” olmak üzere iki türü daha bulunan skolyoz, ilerleyen evrelerinde ciddi duruş bozukluklarına yol açabiliyor. Doğumsal kaynaklı olabileceği gibi nöromusküler hastalıklar, kas rahatsızlıkları veya metabolik hastalıklar sonucunda da skolyoz gelişebiliyor.
“Erken evrede tanı konulması tedavi başarısını artırıyor”
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Evrim Coşkun, skolyozun derecesi veya rotasyonu ne kadar ileriyse bireyin günlük yaşamının o derece etkilendiğini, bu yüzden omurga eğriliğinin açıları ilerlemeden erken evrede fark edilmesinin tedavi şansını ve başarısını o oranda artırdığını söyledi. Dolayısıyla en büyük amaçlarının skolyoza erken tanı koyabilmek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Coşkun, özellikle idiopatik türde bunun sağlanması için neler yapılabileceğini şu sözlerle sıraladı:
“İdiopatik grup ergenlik çağında olduğu için çocuklardan çok burada ailelerine, öğretmenlerine ve çevresindeki kişilere görev düşmektedir. Çocuklarını mutlaka gözlemlemeleri lazım. Çocuğun sırtı çıplak bir şekildeyken tam arka hizasını göz hizasına getirip, omurgayı gözlemesi gerekiyor. Omuzları simetrik mi? Başın bir tarafa eğilimi yoksa, dik duruyor mu? Kürek kemikleri yerinde mi? Bel bölgesindeki eğrilikler simetrik mi? Kalça leğen kemiği simetrik mi? Bunları mutlaka gözlemlemek lazım. Peki bir kere gözlemledik ve her şey normalse bitiyor mu? Hayır. Özellikle çocukları belirli aralıklarla hızlı büyüme dönemleri olan ergenlik çağında sık sık kontrol etmek gerekiyor.”
“Skolyozun bilinirliğini artırarak tedavi gören çocukların ötekileştirilmemesini istiyoruz”
Skolyoz Araştırma ve Tedavi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı da olan Prof. Dr. Evrim Coşkun, skolyoz hastalarının doktor takiplerine sıkı şekilde devam etmeleri gerektiğini, egzersiz ve korse gibi tedavilerin yanı sıra hastaların günlük yaşam aktivitelerini de organize etmelerinin faydalı olacağı önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Coşkun, tek omuzda ağır çantalar ya da dengesiz bir ağırlıktaki yükleri uzun süre taşımanın omurga sağlığını olumsuz etkilediğine işaret ederek özellikle gelişim çağında omurgayı zorlamamak gerektiğinin altını çizdi.
Haziran ayının tüm dünyada “skolyoz farkındalık ayı” olarak kutlandığından söz eden Prof. Coşkun, “Artık ‘Skolyozu erken tanıyalım.’ diyoruz. Uzun süredir bu konu hakkında çok ciddi çalışıyoruz. Bir de skolyozun tedavisinin tanınırlığını oluşturmak istiyoruz. Böylece, skolyoz tedavisi gören, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarımız tedavi olduğu zaman ötekileştirilmesinler, bu konuda üzülmesinler istiyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı. (Kaynak: AA)