Memur ve memur emeklilerinin maaş ve sosyal haklarının düzenlenmesi için başlayan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde kamu işveren tarafından yapılan teklifin memur ve memur emeklilerinin tepkisine neden olduğununun altını çizen Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip TAŞKIN, ekonomik krizin faturasının memur ve memur emeklilerine kesilmesinin doğru ve haklı bir tarafı olmadığını belirtti.
Kamu işveren tarafının 2024 yılı ilk yarısı %15, ikinci yarısı için %10; 2025 yılı birinci 6 altı ayı için %6, ikinci 6 ayı için %5 önerdiğini hatırlatan Taşkın, ekonomideki kötü gidişin bedelinin memur ve memur emeklilerine ödetilmeye çalışıldığını ifade etti.
Kamu işveren tarafının yaptığı teklifin, Merkez Bankası enflasyon beklentisinin bile altında kaldığına değinen ve yüksek enflasyon karşısında maaşlardaki reel kayıpların dikkate alınmadığını belirten Necip Taşkın, bu teklifin kabul edilemez olduğunu söylerek şunları aktardı:
“Memur ve memur emeklileri yüksek enflasyona ezdiriliyor, adeta canı çıkartılıyor. Ekonomi de kötü bir durum var; ama bunun sebebi memur ve memur emeklileri değil. Kamuda sınırsız harcama yapılırken, memur ve memur emeklilerinin maaş ve sosyal haklarının düzenlenmesine sıra geldiğinde cimri davranmayı doğru bulmuyoruz. Kamu işvereni tarafından yapılan teklif memur ve emeklilerinin aklıyla alay etmektir! Büyüme deniyor, büyümeden dar ve sabit gelirli memur ve emeklisine pay vermemek için türlü bahaneler ortaya konuyor. Bugüne kadar yapılan maaş zamları geçmiş dönem kayıplarını bile telafi edememiştir. Kamu işvereni tarafından revize edilen teklif memur ve emeklisinin ciddi tepkisine yol açtı.
Sahanın sıkıntılarını görmek istemeyen bir yetkili Konfederasyon ile Türkiye gerçekliğinden kopmuş kamu işvereni ne yazık ki sadece 3 ay içerisinde tüm mal ve hizmetlere gelen %100’ü aşan zam fırtınasını görmek istemiyor, dar ve sabit gelirli memur ve emeklisinin bir eli yağda, bir eli balda yaşadığını zannediyorlar! Dolaylı vergilerle iyice bunalan dar ve sabit gelirli vatandaşın geleceğinden umudu yok. Çarşıya pazara çıkacak, markete girecek halleri kalmadı. Kira, elektrik, doğalgaz, ulaşım, sağlık, gıda gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiler. Bireyin gerçek refah göstergesi net geliridir. Ancak memur ve emeklisinin elinde ay başını getirecek para kalmıyor, borçlanarak yaşamaya çalışıyorlar. Hedeflenen enflasyona göre değil, ülkenin içinde bulunduğu gerçek enflasyona göre maaş artışı yapılmalıdır. İnsanca yaşayabilmek için reel maaş artışının yapılması gerekiyor. Alım gücü iyileştirilmeli, refah payı verilmeli, enflasyon farkları her ay maaşla beraber verilmeli ve yoksulluk sınırı üstünde emekliliğe yansıyan tek kalem maaş verilmelidir. Yetkili Konfederasyonun Bayram ikramiyesi dışında yılda iki defa birer maaş tutarında ikramiye verilmesi gibi hakları elde edemediğini anlıyoruz. Kamu işverenin, yetkili Konfederasyonu dikkate alıp önemsemediğini yaptığı tekliften anlıyoruz. Mali ve sosyal haklarda ilerleme kaydedilmemiş olması, enflasyonun altında bir teklif sunulması da gösteriyor ki ortada bir tiyatro oynanıyor! Bu gerekçelerle; daha hakkaniyetli, gerçekçi ve insaf ölçüsünde bir teklif sunulmalı; dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin insanca yaşaması sağlanmalıdır.”