Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Sebahat Özdemir tarafından geliştirilen proje, zerdeçalın ana aktif maddesi olan kurkuminin vücuda faydasını artırmayı hedefliyor. Proje kapsamında, kabak çekirdeği ve kenevir küspelerinden elde edilen proteinlerle hazırlanan lifli yapılar, kurkuminin kapsüllenmesi için kullanılacak.

Çevre Dostu Alternatifler Gıda ve Sağlık Endüstrisinde

BTÜ’den yapılan açıklamada, çevre dostu ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyen bu yenilikçi projenin, gıda, sağlık ve kozmetik endüstrilerine önemli katkılar sağlayacağı belirtildi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenmeye hak kazanan çalışma, aynı zamanda bitkisel atıkların değerlendirilmesi açısından da dikkat çekiyor.

Ege Üniversitesi’nden Akademik Destek

Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seher Kumcuoğlu’nun danışmanlığında yürütülen “Bitkisel Artık Proteinlerinin Yapısal Modifikasyonu ve Pickering Emülsiyonlarında Kullanımı” başlıklı proje, 12 aylık bir süreçte tamamlanacak. Projenin, kurkuminin biyoyararlanımını artırarak hem sağlık hem de endüstri alanında fark yaratması bekleniyor.

Proje kapsamında, kabak çekirdeği ve kenevir küspelerinden elde edilen proteinlerin modifiye edilerek lifli yapılar elde edilmesi ve yeni nesil pickering emülsiyonlar (nano ve mikroparçacıkların kullanılması yoluyla üretilen, fiziksel ve kimyasal anlamda uzun dönemli kararlılık gösteren sistemler) geliştirilmesi hedefleniyor.

Bu emülsiyonlar, yüksek biyoaktiviteye sahip kurkumin gibi doğal bileşenlerin kapsüllenmesinde kullanılacak ve kurkuminin vücuda sağladığı faydayı artırılacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Özdemir, kabak çekirdeği ve kenevir küspelerinin gıda ve tarım sektörlerinde genellikle yan ürün veya atık olarak değerlendirildiğini belirtti.

Projede bu malzemelerin değerli birer kaynak olarak yer alacağını aktaran Özdemir, şunları kaydetti:

“Küspeleri, yenilikçi yöntemlerle işleyerek lifli yapılar haline getireceğiz. Bu yapılar, yüzey özellikleri sayesinde stabil emülsiyonların oluşumunu destekleyecek. Projeyle sürdürülebilir üretim süreçlerini teşvik ederken, endüstriyel yan ürünlerin yüksek katma değerli malzemelere dönüştürülmesine katkı sağlayacak. Projede, gıda, kozmetik ve ilaç endüstrilerinde büyük ilgi gören kurkuminin kapsül hale getirilmesi hedefliyor. Geleneksel yöntemlerle stabil olmayan kurkumin, nanofibril tabanlı pickering emülsiyonlar sayesinde daha uzun süre kararlı hale getirilmiş olacak. Bu yenilik, kurkuminin biyoyararlanımını artırarak daha etkili uygulamalara olanak sağlayacak. Yani kabak çekirdeği ve kenevir küspelerindeki proteinler dönüştürülerek, kurkumin maddesinin insan vücuduna alındığında ya da vücuda sürüldüğünde daha yüksek verimlilik ve fayda katması sağlanacak.”

Özdemir, projenin gıda ve sağlık sektörlerinin yanı sıra kozmetik, ilaç sektörü ile doğal ve sürdürülebilir çözümler arayan endüstriler için büyük bir potansiyel sunduğunu da sözlerine ekledi.