“Yılın hekimi” Ödülünü Kovid-19’dan Kaybettiği Oğluna Armağan Etti
Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan Uzman Dr. Gülsüm Kahveci Kılınç ve eşi Dr. Şenol Kılınç, 7 yaşındaki oğulları Toprak’ı Kovid-19’a bağlı gelişen Multisistem Inflamatuar Sendromu nedeniyle kaybetti.
Ülkede koronavirüse karşı en ön safta mücadelede veren binlerce doktordan biri olan, bu zorlu süreçte oğlunu bu hastalık nedeniyle yitiren Gülsüm Kılınç, Batman’da İl Sağlık Müdürlüğünce “yılın hekimi” seçildi.
Kılınç, ödülünü Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın elinden aldı.
Gururu ve hüznü bir arada yaşayan Kılınç, ödülünü Kovid-19’dan hayatını kaybeden oğlu ve tüm sağlık çalışanlarına ithaf etti.
“İnsanlara nefes olmaya çalıştık”
Kılınç, AA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘dan “yılın hekimi” ödülü almanın kendisi ve eşi için gurur verici olduğunu belirterek, kendisini bu ödüle layık gören herkese teşekkür etti.
Kovid-19 döneminde bütün sağlık çalışanları olarak çok yorulduklarını ifade eden Kılınç, bu ödülü bu süreçte hayatını kaybeden meslektaşları, arkadaşları ve oğlu Toprak adına aldığını söyledi.
Kılınç, çeşitli hastalıklarla mücadeleye tanık oldukları bu meslekte buna bir de Kovid-19’un eklendiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Hepimiz için zor dönemlerdi. İlk dönemlerde ne yapacağımızı bilemiyorduk. Çünkü önümüzde sürekli kendini değiştiren bir virüs vardı. Sağlık çalışanları olarak kendi hayatımızdan ve sevdiklerimizin hayatından da endişe ettik. Evet burada çalışıyoruz, birilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz, işimizin gereğini yapıyoruz ama eve gittiğimizde, ‘Bu mikrobu taşıyor muyum, evdekilere götürecek miyim?’ kaygısını da yaşadık. İnsanların birbirinden uzak olduğu dönemde bizler insanlara nefes olmaya çalıştık.”
“İyileşemeyeceğini bildiğiniz halde umut etmek zordu”
Toprak’ın Kovid-19’a yakalandığını anlatan Kılınç, “Hastanede nöbetteydim. Oğlumun ateşi çıkmıştı. Test yaptırdık. PCR testi negatif çıktı ama bulguları virüs gibiydi. Bu hastalık gribal enfeksiyonlarla da karıştırılıyor. Oğlumun hasta olduğu süreç, kayıpların çok olduğu bir dönemdi. Çocuklarda Multisistem Inflamatuar Sendromu (MIS-C) hastalığı çıktı.” dedi.
Kılınç, döküntülerle devam eden hastalık sürecinde bir dönem oğluna ilaç kullandıklarını ancak hastalığın geçmemesi nedeniyle Ankara’ya giderek burada tedaviye devam ettiklerini, Toprak’ın toparlandığını ve tekrar Batman’a döndüklerini belirtti.
Tedavinin sonlarına doğru nöbette olduğu bir gün oğlunun ateşinin yükseldiğini belirten Kılınç, “Nöbetteyken oğlumun 41,5’i bulan ateşi oldu. Hayatımda gördüğüm en yüksek ateşli hastaydı oğlum. Arkadaşlarım sağ olsunlar nöbeti devraldılar. Ateşini düşürmeye çalıştık. Adana’ya gittik. İyileşemeyeceğini bildiğiniz halde umut etmek zordu. Kötü bir dönemdi. İnsanoğlu bir şekilde alışıyor. Böyle olmasaydı yaşayamazdık herhalde. Küçük bir kızımız var. Öyle olunca hayata devam etmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
“Eşimi ödüle layık görmüşler, bizim için de moral oldu”
Kılınç’ın eşi iç hastalıkları uzmanı Şenol Kılınç da Kovid-19 sürecinin çok ağır geçtiğini, oğulları Toprak’ı kaybettiklerini söyledi.
Eşiyle Kovid-19 sürecinde aktif bir şekilde çalıştıklarını anlatan Kılınç, “Sadece biz değil Türkiye’deki tüm hekim arkadaşlarım çok yoğun bir tempoyla çalıştı. Sağ olsunlar eşimi ödüle layık görmüşler, bizim için de moral oldu. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.