Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Uzmanlar Beta Enfeksiyonuna Karşı Uyarıyor

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Kovid-19 sürecinde alınan önlemler kapsamında dahi karşılaşılmayan beta enfeksiyonu ile soğuyan havaların da etkisiyle kış mevsimi süresince artan vaka sayılarının panik oluşturmaması gerektiğini iletti.

Prof. Dr. Ateş Kara, geçtiğimiz haftalarda Avrupa ülkelerinde yoğun bir artış gözlemlendiğini aktardığı beta enfeksiyonu hakkında açıklamalar yaptı.

istockphoto 151617200 612x612 1 300x200 1

Mevsimsel hastalık bünyesinde olan ve “kızıl hastalığı” olarak da adlandırılan, genellikle “beta” olarak bilinen bu enfeksiyonda bulaşın damlacık yoluyla gerçekleştiğini ifade etti.

“Hastalık, aniden gelişen boğaz ağrısı, 39’un üzerinde yüksek ateş, halsizlikle seyreden bir tabloya neden olmaktadır.” diyen Kara, beta enfeksiyonunun 90’dan fazla türü olduğunu iletti.

Türlerin bir bölümünün kendini muhafaza edebilmek için madde salgıladığını anlatan Kara, bu salgılanan maddelerden bir bölümünün kişide yüksek ateşe ve bölgede kızarıklığa sebebiyet verdiği bilgisini verdi.

“Ciltte döküntüye neden oluyor”

Prof. Dr. Kara, beta hastalığının özellikle yutkunurken boğazda çok şiddetli ağrıya neden olduğunu ifade ederek, şu bilgileri ekledi:

“Bu bakterilerin bir kısmı boğaza veya bademciklere tutunduğunda bir madde salabiliyor. Bu salınan maddeler de ciltte döküntüye neden oluyor. Bunlar, bakteri tarafından dışarı atılan toksin maddeler, vücutta hasar verici özellik gösteriyor. Beta da özellikle boğaz enfeksiyonuyla birlikte salınan maddelerin neden olduğu bir hastalık.

Çocuklar beta bakterisi ile ilk defa karşılaştıklarında, özellikle gövdede hakim olan, kollar ve bacaklara doğru azalan ciddi döküntü ve kızarıklıkla karşılaşıyor. Kırmızı görünen kızarıklıklara bastırıldığında soluk sarı bir rengin göründüğü tablo çıkıyor. Dudaklarda kırmızılık ve dilde çok daha fazla kırmızılık görünüyor.”

“Kovid-19 salgınının hakim olduğu yaklaşık 3 yıl boyunca beta bakterileriyle çok karşılaşılmadı.”

“Salgından sonra tedbirlerin azalmasıyla özellikle beta enfeksiyonunun sık görüldüğü aylarda, hastalık beklenenden fazla ve hızlı oluyor. Hastalığın görüldüğü aralık, ocak, şubat ve mart aylarında beklenenin üstünde bir vaka sayısı olabilir. Yaklaşık iki hafta önce Avrupa ülkelerinde başladı, ülkemizde de bu dönemde görülmeye başlıyor. Şu an için panik olacak bir durum söz konusu değil. Mevsim, Avrupa’da Türkiye’den biraz daha önce başladığı için ilk olarak o bölgelerde görülüyor. Avrupa’da şu anda hastalık sıklığının artması, bizde de artacağını göstermiyor, panik olmaya gerek yok.”

Bu enfeksiyona yakalanan her hastada ağır seyretmediğini ifade eden Kara, “Çok nadiren, özellikle tropikal iklimin olduğu bölgelerdeki kişilerde, ciltte kanlanmanın bozulmasına bağlı hasarlı bölge yaraya dönüşebilir. Boğazdaki bakterinin nadirden de olsa akciğere geçmesiyle, akciğerlerde dokunun ölümüne yol açan tablolara neden olabiliyor. İlk gelen bilgilere göre, Avrupa’da çocukların ölümü, bununla ilgili gibi görünüyor.” diye konuştu.

“Bir hızlı testle bir de boğaz kültürüyle test yapılarak, kesin tanı konulmalıdır”

Kara, birden yükselen ateş, sıvı tüketirken dahi ağrıya neden olan boğaz ağrısı ve aşırı halsizlik halinde beta ihtimali akla gelerek bir doktora başvurulması gerektiğini ifade ederek,

“Bir hızlı testle bir de boğaz kültürüyle test yapılarak, kesin tanı konulmalıdır. Beta bakterisi, çok nadiren kalp romatizmasına neden olmaktadır. Alınan kültürde beta çıktığında antibiyotik tedavisi çok etkilidir ve 24 saat içinde etki eder. Dikkat edilmesi gereken en önemli şey, hekim tarafından verilen antibiyotiğin ya enjeksiyon şeklinde ya da 10 gün boyunca hap olarak kullanılması gereklidir. Verilen doz ve sürede kullanılmayan antibiyotik, boğaz ağrısını ortadan kaldırabilir ama kalp romatizması gibi ciddi tabloların gelişmesine engellemez. Bu nedenle tedavi tam yapılmalıdır.”

Her boğaz ağrısının beta olmadığına ve her boğaz ağrısında antibiyotik kullanılmayacağına vurgu yapan Kara, “Ani gelişen yüksek ateş, boğaz ağrısının dışında hapşırık, burun akıntısı gibi durumlar genellikle virüs kaynaklı enfeksiyonlardır ve bunlarda antibiyotik etki etmez, aksine bağışıklığın düşmesine neden olabilir.” şeklinde konuştu.