Ne Olmuştu?

Yıllarca süren yargı mücadelesine dönüşen olay, 2017 yılında Sinop’ta yaşanmıştı. Bir çocuk annesi Çiğdem Eriş, safra kesesi taşı teşhisiyle Sinop’taki Atatürk Devlet Hastanesinde ameliyata alınmıştı. Eriş’in operasyondan sonra hayatını kaybetmesiyle ilgili hastanın aort damarının doktor tarafından kusurlu bir şekilde kesildiği ve hastanın bu yüzden hayatını kaybettiği iddiaları gündeme gelince, acılı eş Gökhan Eriş konuyu yargıya taşımıştı.

Gökhan Eriş’in Cumhuriyet savcılığına Doktor M. E. hakkında yaptığı şikayet sonucunda savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında mezarı açılan Eriş’in cansız bedeni, Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilerek otopsiye alındı. Otopsi sonrası Eriş, tekrar defnedildi.

Doktor Kusurlu Bulundu

Konuyla ilgili Sinop 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava dört yıl sonra sonuçlandı. Ankara’daki Adli Tıp Kurumundan gelen raporu değerlendiren mahkeme heyeti, ameliyatı yapan genel cerrah M. E.’yi kusurlu buldu.

Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu tarafından kaleme alınan raporda, Çiğdem Eriş’in ölümünün; ameliyat sırasında meydana gelen büyük damar yaralanması ile buna bağlı komplikasyonlar sonucu ortaya çıktığı yazıldı. Raporda, genel cerrahi uzmanı Dr. M. E.’nin hastanın gerekli tetkiklerini ve konsültasyonlarını yaptığı ve hastaya doğru tanı koyduğu, ancak ameliyat için gerekli özeni göstermediği bilgisi paylaşıldı. Adli Tıp Kurumu raporu, Sinop Atatürk Devlet Hastanesinde görevli Dr. M. E.’nin ameliyat esnasında gerekli özeni göstermeyerek hastada damar yaralanmasına neden olduğunu kaydetti.

Doktorun Ölüme Etki Derecesi 3/8 Olarak Tespit Edildi

Adli Tıp Kurumundan gelen ilk rapora göre Dr. M. E., sebep olduğu damar yaralanmasının tanısını zamanında koymuştu ve ameliyata kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. A.H.K. davet edilmişti. Operasyon sırasında hastaya gerekli müdahale yapılmış operasyondan sonra süreç; kalp damar cerrahisi uzmanı, anestezi uzmanı ve diğer yardımcı sağlık personeli gözetiminde sürmüştü. Bu bakımdan, Dr. M. E. Dışındaki hiçbir doktorda kusur bulunmadığına karar verilmişti.

Kusurlu bulunan doktorun mahkemeye itiraz etmesi sonucu, Adli Tıp Kurumundan yeni rapor talep edildi. Gelen son rapor, Dr. M. E.’nin kusurlu olduğu tekrarlandı ve ölüme etkisinin, 3/8 oranında olduğu tespit edildi. Bu rapora göre, ortaya çıkan komplikasyona rağmen zamanına araştırma yapılmayarak ameliyata devam edilmiş ve açık cerrahiye zamanında geçilmemişti. Dolayısıyla doktor, komplikasyon yönetimine gerekli özeni göstermemişti. Ancak, doktor hastaya zamanında müdahale etse bile hastanın kesinlikle kurtulacağı söylenemezdi.

Sonuç olarak iki raporu da değerlendiren mahkeme, Dr. M. E.’yi “taksirle ölüme neden olma” suçundan 15 bin 200 Türk lirası para cezasına çarptırdı.

Davalı Eşe de 20 Bin TL Ceza Verildi!

Mahkemeden, şok etkisi yaratan bir karar daha çıktı. Dr. M. E., “taksirle ölümüme neden olma” suçundan 15 bin 200 Türk lirası para cezasına çarptırılırken acılı eş Gökhan Eriş, “kamu görevlisine hakaret” suçundan 20 bin TL’lik para cezasına çarptırıldı!

“Adalete sığındım, eşimin kalbine giden damarı kesen şahsın cezalandırılmasını istedim ama bugün komik bir durumla karşılaştım.” diyen Gökhan Eriş, doktora yönelik ameliyat sonrasında sinirle bazı sözler söylediğini ifade etti. “Ben bir canı toprağa verdim.” diyen Eriş, “Bu işin peşini bırakmayacağım. Doktora ödül verildiğini düşünüyorum.” dedi.

Doktorun Hukuki Sorumluluğu Nedir?

Ameliyat sırasında ya da herhangi bir tıbbi müdahale esnasında hata ya da ihmal sonucu zarara neden olan doktorlar, eylemlerinden ceza hukuku hükümleri kapsamında sorumludur. Doktorlar; hatalı ya da ihmal içeren ve zarara neden olan davranışları nedeniyle ayrıca maddi ve/veya manevi zararları tazmin etmek zorunda da kalabilirler.

Doktor ile hasta arasında herhangi bir sözleşme bulunmasa da ve Türk hukukunda doğrudan tıbbi müdahale tanımını ve kapsamını düzenleyen bir kanun bulunmasa da doktorun tedavi amacıyla hastaya yapacağı her türlü müdahale tıbbi müdahale kapsamında kabul edilir ve doktor açısından sorumluluk içerir.

Yargıtay kararları doğrultusunda şu hususlar doktor hatalarına örnek olarak gösterilebilir:

Hastalığın teşhisinde ve tedavisinde yapılan hatalar
Tıbbi standarttan sapan müdahaleler
Müdahalenin yapılmaması ya da geç yapılması
Hasta vücudunda unutulan yapancı madde ya da maddeler
Yanlış ilaç dozu

Tıbbi hatanın tazminata konu olabilmesi için doktora kusur atfedilebilmelidir. Haberimizde yer alan olayda, doktorun kusurlu olduğu Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu tarafından tutulan iki farklı raporla tespit edilmişti. Raporların bir tanesinde, doktorun ölüme etki oranı 3/8 olarak ifade edilmişti. Doktor M. E.’nin aldığı para cezası kararına, bu doğrultuda varılmıştı.