Sağlık Bakanlığı’nın sektördeki yeni yatırımları ve inşa edilen şehir hastaneleri ile “Sağlıkta Dönüşüm” anlayışı içerisinde sağlık hizmeti verilen kuruluşlara yönelik yatırımlar gerçekleşti. Yeni hastanelerin açılmasıyla birlikte yaşlı hastanelerde de yenileme çalışmalarına gidildi.
En yeni teknolojiye sahip tıbbi cihazlar, yaşam destek üniteleri ve uluslararası düzeyde donanımda ameliyathaneler, yüksek teknolojili laboratuvarlara sahip, “her hastaya 1 oda” düşüncesiyle hastaların rahatını önemseyerek ortaya çıkarılan şehir hastanelerinin ilki, 2017’de hizmete girdi.
2003 yılında hastanelerin yaşı ortalama 49 iken şehir hastanelerinin inşalarıyla ve yeni yatırımlarla bu sayı 13’e indi.
Türkiye’nin çoğu ilinde açılan şehir hastaneleri, poliklinik ve cerrahi hizmetlerle birlikte, tüm dünyada etkili olan Kovid-19 salgınını ülkede kontrol altına almada büyük rol oynadı. Şehir hastaneleri bünyesinde salgınla mücadele kapsamında acil sağlık hizmetlerinden yoğun bakıma, aşılamadan muayeneye pek çok alanda hastalara destek oldu.
Afet Zamanlarında Dahi Şehir Hastaneleri Ayakta
Sağlam yapısıyla afet esnalarında dahi hizmet devamlılığı sağlanan, her yatağı gerektiğinde yoğun bakım yatağı olabilecek özelliklerde tasarlanan ve yaşanabilecek tüm zorlukları atlatmaya uyumlu biçimde geliştirilen şehir hastaneleri, izolasyonun zorunlu, yoğun bakım kapasitesinin üst seviyelerde olduğu Kovid-19 salgını sürecinde hizmet devamlılığı sağladı.
Deprem bölgesi olan Türkiye’de, Sağlık Bakanlığı bünyesinde yeni inşa edilen hastaneler, afet esnasında da hizmete devam edecek biçimde hazırlandı. Binaların zemininde bulunan sismik izolatörler sayesinde binaların taşıyıcı unsurlarındaki hasarların en az seviyeye düşürülmesi olanaklı hale getirildi. Bu sayede hastanelerin deprem ve olası afetlerde tüm tedavi faaliyetlerini sürdürebilmesine imkan tanındı.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı şehir hastaneleri, enerjinin, suyun ve tıbbi malzemenin en verimli biçimde kullanılmasına teşvik için doğa dostu mimari tasarımlarıyla inşa edildi.