Sağlık Bakanı Koca, Kabine Toplantısının Ardından Önemli Açıklamalarda Bulundu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bakan Koca, “Randevu alıp onay verdiği halde gelmeyenler için aynı branşta hiçbir hekime ve sağlık tesisine müracaat edilemeyecek. Aynı klinikten mükerrer randevu alınamayacak.” dedi.
Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Koca, yeni dönemde en önemli konulardan birinin, hastanelerde yaşanan randevu aksaklıkları ve kapasite sorunları olduğuna değindi. Bakan Koca, bu konudaki sıkıntıların farkında olduklarını belirterek, randevuların Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden alındığını hatırlattı. Konuya ilişkin bilgi veren Koca, “İl, hastane ya da branş bazında yaşanan sorunları biliyoruz. Bununla ilgili hastane yöneticilerimiz de yoğun çalışma içerisinde.” ifadelerini kullandı.
Koca, bir ay sonra tedbirlerin kademeli şekilde hayata geçirileceği ve yaptırımların arttırılacağı yönünde bir açıklama yaptığını anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü; “Sorun yaşadığımız branş ve hastaneleri tek tek çalışıyoruz. Artan bir talep var. Buna karşılık kapasitemizi de artırıyoruz. Hekim sayımızın artan talebi karşılaması da son derece önemli. Bu bakımdan yetiştirmemiz gereken hekim ve uzman hekim sayısı çok önemli. Geleceğe matuf bu önemli tedbiri zaten almıştık.
En son yan dal uzmanlıkları için de gereken iyileştirmeleri yaptık. Ancak bir de mevcut kapasitenin yeterince verimli kullanılamaması sorunu var. Bunun bir tarafı kapasiteyi belirleyen hastanelerimiz, diğer tarafı randevu alıp randevusuna gelmeyenlerin sebep olduğu atıl kapasite. Bunun için ilk tedbirleri almıştık. Şimdi yeni yaptığımız analizler bazı zorunlulukları işaret ediyor. Önümüzdeki haftalar kademeli şekilde yeni tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz.”
“Randevu alıp gelmeyenlerin 15 gün içinde yeniden randevu almasını kısıtladık“
Bakan Fahrettin Koca, bir gazetecinin “İlk tedbir ne olacak?” sorusu üzerine, 2023 yılında randevu alıp gelmeyenlerin sayısının 23 milyon olduğunu aktardı.
Randevu aldığı halde gelemeyenlerin sayısının, 2024 yılının ocak-mart dönemini kapsayan 3 aylık zaman diliminde de 6 milyon kişi olarak kayıtlara girdiğini dile getiren Koca, şu açıklamayı kaydetti; “Randevu alıp gelmeyenlerin 15 gün içinde yeniden randevu almasını kısıtladık. Bu durum randevu sadakat oranını artırdı. Ancak, randevu alanların son dakikaya kadar randevu iptal edilebilmesi mümkündü. Son anda da olsa randevusunu iptal edenler kısıtlanmıyordu. Bu durumda kısıtlı duruma düşmemek için randevusuna gelmeyecekse bile son anda iptal edenlerin oranında artış oldu. Bu durumda o kapasite yine kullanılamaz durumda kalıyor. 25 milyon tekil vatandaş, 81 milyon randevusunu son dakikalarda iptal etmiştir. Bu boşluklara yeni randevu veremediğimiz için 17 milyon randevu kapasitesi atıl kalıyor.”
Koca, bu konuda bir onay mekanizmasının olacağını aktararak, “Atıl kapasiteyi kullanabilmek için ‘randevuma geleceğim’ onayı alacağız. Randevu sahiplerinin bu onayı randevudan önceki gün saat 23.59’a kadar vermesi gerekecek. Onaylanmamış randevular için yerine bir başkasına randevu vereceğiz. Böylece son dakika iptalleri ile oluşan atıl kapasiteyi verimli şekilde kullanacağız.” bilgisini aktardı.
Bunun, yüzde 20 kapasite artışına karşılık geldiğinin altını çizen Koca, şöyle konuştu; “Randevu alıp onay verdiği halde gelmeyenler için aynı branşta hiçbir hekime ve sağlık tesisine müracaat edilemeyecek. Aynı klinikten mükerrer randevu alınamayacak. Yakında devreye girecek yöntemle iki randevusunu aldığı halde ikinci kez randevusuna gelmeyenlerin randevu almasını 15 gün zaman dilimi için bütün branşlara randevuya kapalı hale getireceğiz. Buradan başlıyoruz, uygulama ilerledikçe ilave tedbirler almaya da devam edeceğiz.”
“Seri üretim hazırlığı yapılıyor”
Fahrettin Koca, insülin takibi ile ilgili de yapılacaklar hakkında ise şu bilgileri verdi; “Bu konuda Tip-1 diyabeti olan vatandaşlarımız büyük sorun yaşıyor. İnsülin sensörü kullanmanın diyabeti kontrol altında tutmada önemli etkisi var. Ancak bildiğiniz gibi sensörler ithal ve maliyeti de oldukça yüksek. Tip-1 diyabetli bütün vatandaşlarımıza sensörü ücretsiz vermek istiyoruz.”
Sensörü yerlileştirmeye başladıklarını, laboratuvar ortamında üretiminin gerçekleştirildiğini kaydeden Koca, sözlerini şöyle noktaladı; “Seri üretim hazırlığı yapılıyor. Pilot üretimle beraber gerekli deneyler ve klinik kullanıma girecek. Yasal izin ve belgelerini de aldıktan sonra, önümüzdeki 6-7 hafta içerisinde klinikte kullanımına başlamak istiyoruz. Bütün Tip-1 diyabetlere, başta çocuklar olmak üzere, ulaştırmak istiyoruz. Geliştirdiğimiz sensör, değer bazında yüzde 90 yerli olacak. Kademeli olarak kullanıma alacağız, ama her grup için ücretsiz olacak.” (AA)