Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Ömrü Uzatmanın Anahtarı Bir İlaçta mı Saklı?

İnsanlık yüzyıllardır uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını arıyor. Bilim

İnsanlık yüzyıllardır uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını arıyor. Bilim insanlarının yaptığı son araştırmalar, bu hayalin bir adım daha yaklaşmış olabileceğini gösteriyor. Uzmanlara göre, laboratuvar hayvanlarında ömrü uzattığı kanıtlanan bir ilaç var: Rapamisin.

Az yemekle gelen uzun yaşam fikri yıllardır biliniyor. Fakat bu yöntem herkes için sürdürülebilir değil. Sürekli kısıtlı beslenmek hem zorlayıcı hem de sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle bilim dünyası, bu etkiyi taklit edebilecek ilaçlar üzerinde yoğunlaşıyor. Rapamisin ve metformin bu alandaki en dikkat çekici adaylar arasında.

Rapamisin öne çıkıyor, metformin beklentileri karşılamıyor

University College London liderliğinde yapılan geniş çaplı bir analiz, farklı ülkelerde yürütülmüş 167 çalışmayı inceledi. Balıktan maymuna kadar sekiz farklı hayvan türünde yapılan deneylerde rapamisin, yaşam süresini belirgin şekilde uzatırken, metformin aynı başarıyı gösteremedi.

Elde edilen bulgulara göre, rapamisin az yemek kadar etkili olabilirken, metformin bu konuda yetersiz kalıyor.

İlacın kökeni: Topraktan gelen umut

Rapamisin ilk kez 1970’lerde Paskalya Adası toprağında keşfedilen bir bakteriden elde edildi. Günümüzde, organ nakli hastalarında bağışıklık sistemini baskılamak için kullanılıyor. Bu ilaç, hücrelerin “besin var” sinyalini engelleyerek yaşlanmayı yavaşlatabiliyor.

Metformin ise tip 2 diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan, bitkisel kökenli bir ilaç. Her iki ilaç da vücudun enerji ve besin algılamasında rol oynuyor.

İnsanlar üzerindeki denemeler devam ediyor

Rapamisin umut verici olsa da sihirli bir çözüm değil. Bazı deneylerde düşük dozlarda ya da belli aralıklarla kullanıldığında olumlu sonuçlar görülse de, bazı çalışmalarda ömrü kısalttığı durumlar da raporlandı. Ayrıca, bağışıklık sistemi ve üreme sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabiliyor.

Bu nedenle araştırmalar daha düşük ve kontrollü dozlarla sürdürülüyor. İlk insan deneylerinden gelen veriler, düşük doz rapamisinin sağlık göstergelerinde iyileşmeler sağlayabileceğini gösteriyor.

Hedef: Sadece uzun değil, kaliteli bir yaşam

Yaşlanma doğrudan bir hastalık olmasa da birçok hastalığın temelini oluşturuyor. Eğer bu süreci yavaşlatmak mümkün olursa, sadece ömrü uzatmakla kalmayıp, yaşam kalitesini de artırmak mümkün olabilir.

Bilim insanları, daha sağlıklı bir yaşam için her gün sıkı diyetler yapmadan da uzun ömür sunabilecek çözümler geliştirmeyi amaçlıyor. Ve belki de bu yol, çikolatalı pastadan tamamen vazgeçmeyi gerektirmeyecek.