Mesafenin Korunamadığı Açık Alanlarda da Maske Takılması Önerisi
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı ve İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Serap Şimşek Yavuz, Kovid-19 ile ilgili yeni kararları AA muhabirine değerlendirdi.
Salgının devam ettiğini hatırlatan Yavuz, ülkelerin, alacakları önlemleri belirlerken günlük vaka ve ölüm sayılarını, test pozitiflik ve hastanedeki yatış oranlarını dikkate aldığını anlattı.
Prof. Dr. Yavuz, son aylarda ülkelerin toplumdaki bunalmayı da göz önünde bulundurarak tedbirleri gevşetme yoluna girdiklerini ifade ederek, “Bilim dünyası olarak, bilimsel gerçekleri değerlendirdiğimiz zaman bunun için erken olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Yeni düzenlemelerin ardından da kapalı alanlarda maskelerin çıkartılamayacağını hatırlatan Yavuz, şöyle konuştu:
“Özellikle mesafeyi koruyamadığımız okul, otobüs, toplu taşıma gibi alanlarda (maske takmamak) mümkün değil. Buralar çok kalabalık. Burada havalandırmanın iyi olma olasılığı zaten yok. Bir kere, mesafe korunamıyor. Aynı zamanda KLİMİK Derneğinin Başkanıyım. Yaklaşık 3 bin enfeksiyon hastalığı ve klinik uzmanını da temsil ediyorum. Dernek olarak görüşümüz de bu şekilde. Yani pandeminin devam ettiğini düşünüyoruz ve kapalı alanlarda maske kullanımına devam etmeliyiz. Çünkü enfeksiyonun yayılımı, ölümler devam ediyor. Açık alanlarda da mesafe korunamıyorsa -futbol maçları buna örnek verilebilir- insanların maske kullanmasının, kendi ve toplum sağlığı açısından faydalı olduğunu söylüyoruz.”
Omicron varyantında iyi senaryo, kötü senaryo
Kararlar alınırken Omicron varyantında vaka sayısının azalacağı, sonbaharda da hafif değişerek artık daha fazla insanı etkilemeyeceği varsayımıyla hareket edildiğini savunan Yavuz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu bir hipotezdir. Bu virüs en başından beri bize çok sürprizler yaptı. Değişme kapasitesinin olduğunu biliyoruz. Bu iyi senaryonun yanında kötü senaryolar da var; ‘Daha virülans bir virüs ortaya çıkabilir. Bağışıklıktan kaçabilir.’ diye. Şu an aşılar yeterince doz yaparsanız Omicron’dan da koruyor. Ama aşıdan tamamen kaçan bir varyant olabilir. Bilim çevreleri bu kötü senaryoları da mutlaka değerlendirmek, bunların üzerinden hareket etmemiz, çok basit önlemleri de devam ettirmemiz gerektiğini düşünüyor. Dünyada ülkeleri yönetenler de o olumlu senaryodan gitmek istiyorlar.”
“Ek doz aşısını yaptırmayanlar için tehlikeli”
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Türkiye’deki Kovid-19 vakalarının yüzde 98’inden fazlasının Omicron varyantı olduğunu vurguladı.
Son dönemde hayatını kaybedenlerin neredeyse tamamının Omicron kaynaklı olduğunu ifade eden Yavuz, “Omicron varyantı eskisine göre daha az tehlikeli olsa bile yine de oldukça tehlikeli bir hastalık. Gripten daha tehlikeli bir hastalık. 200 kişinin ölmesi gerçekten çok yüksek bir rakam. ‘Omicron hafifledi, kafamıza takmayalım.’ böyle bir durum yok. Özellikle ek doz aşısını yaptırmamış ve riskli olan kişiler için çok tehlikeli.” uyarısında bulundu.
Yavuz, İstanbul’da Omicron pik yaptıktan sonra vaka sayılarının düşüşe geçtiğini, son 2 haftadır bu düşüşün sürdüğünü ve hastaneye ayaktan başvurularda belirgin bir azalma olduğunu anlattı.
Serap Şimşek Yavuz, test pozitiflik oranının da yüzde 15’ler civarında seyrettiğini aktardı.
– “Hastanede tedavi görenlerin büyük kısmı, eksik aşılı yaşlılar”
Prof. Dr. Yavuz, hastanede yatarak tedavi gören, özellikle de durumu ağır olan hastaların birçoğunun eksik aşılı yaşlılar olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Yaşlılara özellikle mRNA aşılarını tavsiye ediyoruz. Çünkü bağışıklıkları zayıf olduğu için yeterince yanıt oluşturamıyorlar. Ölenler şu anda eksik aşılı ve yaşlı insanlar ile bağışıklığı baskılanmış kişiler. Bağışıklığı baskılanmışlara da özellikle mRNA aşılarını öneriyoruz. Çünkü bağışıklığı zayıf olduğu için inaktif aşılarla fazla yanıt elde edilemiyor. İhmal etmesinler ve korkmasınlar aşılardan. Gerçekten koruyor, çok etkili ve istenmeyen etkileri çok sınırlı.”
Çocukların Kovid-19’a karşı aşılanması konusuna da değinen Yavuz, Avrupa ve ABD’de 5 yaşından büyük çocuklarda aşılamanın başladığını hatırlattı.
Türkiye’de şu an 12 yaş ve üzerine aşı uygulandığını hatırlatan Yavuz, daha alt yaş gruplarında da aşılanmanın başlaması tavsiyesinde bulundu.
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, velilerden, hem kendilerinin hasta olmaması hem de risk gruplarına virüsün taşınmaması için hasta çocuklarını okula göndermemelerini istedi.