7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde ikinci zam teklifinin ardından Memur-Sen, 81 ilde alanlara indi. Tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamalarında alım gücünün düştüğü bir kez daha vurgulandı, refah payı talebini vurguladı.
Ülke genelinde eş zamanlı olarak 81 ilde düzenlenen basın açıklamalarının merkezi, toplantıların yürütüldüğü yer olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı oldu. Bakanlık binası önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, ellerindeki döviz ve pankartlarla kamu işverenine yönelik mesajlarını ileterek taleplerini bir kez daha dile getirdiler.
Bakanlık binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Ankara İl Temsilcisi Nevzat Öylek konuştu. Öylek, toplu sözleşme görüşmelerinin yaklaştığını belirterek taleplerini daha güçlü bir şekilde dile getirmek için tüm Türkiye genelinde aynı anda seslerini duyurmaya çalıştıklarını ifade etti.
“BU TEKLİF; ENFLASYON BASKINIZ DEVAM ETSİN, MAAŞ ARTIŞLARINIZI ENFLASYON FARKI BELİRLESİN DEMEKTİR”
Tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamalarında toplu sözleşme masasının sorunların çözüm yeri olduğunun önemi vurgulandı. “Biz; 2 yıldır toplu sözleşme masasının toplanmasını, masanın dışında yapılan eksik ve yanlış düzenlemelerle bozulan gelir dağılımı adaletsizliğinin düzeltilmesini, sorunun bütün olarak görülmesini bekliyoruz” ifadelerinin yer aldığı açıklamada “Maalesef kamu işvereni bizim beklentimizi ve teklifimizin haklılığını hala anlayabilmiş değil. Kamu İşvereni ilk teklifini 2 puan artırarak %25’e çıkarmıştır. Bu ne demektir? Sorunlarınız çözülmesin, Enflasyon baskınız devam etsin, Maaş artışlarınızı enflasyon farkı belirlesin demektir.”
Kamu işveren tarafının sunduğu ikinci teklifin beklentileri altında olduğu belirtilen açıklamalarda, “Teklif, bu haliyle, Merkez Bankasının 2024 enflasyon tahmininin 8 puan, 2025 için de enflasyon tahmininin 4 puan altında kalmıştır. Kamu İşvereni diyor ki; 2023 yılında enflasyon %58 çıkacak. Kamu görevlisi %25 enflasyon farkı alacak. Peki 2024 yılı için beklenti olan %33 oranına ilişkin neden anlaşılır ya da hak verilir bir cümle kurulmuyor. Neden teklif hala beklentinin bile yakınına ulaşmıyor? Bu durum Kamu İşvereninin kendi verileriyle çelişmesi, kendi ifadeleriyle ters düşmesi ve kendi beklentilerini dahi görmemesi demektir. Kamu İşvereninin bu teklifi ne rasyonel ve ne de gerçekçidir” ifadeleri kullanıldı.
“SABİT GELİRLİLERİN ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ”
“Müzakere zaman kazanma zemini değildir. Strateji uygulayarak çözümsüzlüğe sevk etmek değildir” denilen açıklamalarda “Biz, Kamu İşvereninin ayakları yere basan teklifini, kamu görevlilerinin sesini ve piyasanın gerçeklerini gören teklifini duymak istiyoruz” denildi.
Memur-Sen’in oransal zam dışındaki talepleri hakkında teklif getirilmemesine dikkat çekilen açıklamalarda şu ifadelere değinildi: “Refah payı dedik, ses yok. En düşük memur maaşında hesap hatası var, düzeltinsin dedik, ses yok. Emekli maaşıyla ilgili feryatları dile getirdik, ses yok. Seyyanen yapılan zam emekliliğe yansıtılsın dedik, yine ses yok. Kira yardımı konusundaki teklifimiz, üstelik, siyasilerce ifade edilmesine rağmen o da yok. Bu hususların yanı sıra; Şeflerin, Müdürlerin ücret skalası bozuldu, düzeltilsin dedik, ses yok. Mühendisler büyük projelerle ülkeye katkısının karşılığını alamıyor dedik, ses yok. Akademisyenler bilgisinin, fikrinin, akademik kariyerinin karşılığını alamıyor dedik, ses yok. Kamu personel sisteminin bütünlüğü bozuldu, bunu düzeltmenin en doğru yeri toplu sözleşme masasıdır dedik, yine ses yok.”
“GERÇEKÇİ BİR TEKLİF İSTİYORUZ”
Son dönemlerde hızla artan akaryakıt fiyatlarına da değinilen basın açıklamalarında “Akaryakıta gelen zamlar, ulaşıma gelen artışlar hepimizi zorluyor, Emtia ürünlerindeki fiyat artışları, insaf sınırını aşan kiralar geçim sıkıntımızı büyütüyor. Sabit gelirliler olarak, alım gücümüz düştü, her geçen gün sosyal maliyet artıyor, psikolojik maliyet aklımızı, enerjimizi sömürüyor..”
Enflasyon hedeflerinin tutmadığı konusunda eleştirilere de yer verilen açıklamalarda refah payı vurgusu yapıldı. Açıklamada “Bu verilerden hareketle açıkça deklare ediyoruz. Kamu İşvereninin öngörüleri tutmuyor. Enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir adım için ‘refah payı’ uygulaması artık şarttır. Onun için, sözü fazla dolaştırmadan, maliye söylemlerine sığınmadan, hazırladığımız gerçekçi ve rasyonel tekliflere kamu işvereninden gerçekçi revizeler bekliyor, memurun refahının yükseltilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız’ın 2023 Seçim Beyannamesini açıklarken ifade ettiği ‘enflasyonun üzerinde en az büyüme oranı kadar refah payı vereceğiz’ vaadi masada hayata geçirilsin” ifadeleri kullanıldı.
“GÜÇLÜ MEMUR İÇİN DE REFAH PAYI ŞART” DENİLEN AÇIKLAMALAR ŞU İFADELERLE SONLANDI
“Onun için Memur-Sen olarak bu meydandan bir kere daha haykırıyoruz: Alın terinden tasarruf olmaz… Emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyümez. Gerçekçi ve akılcı rakamlarla teklif revize edilsin, refah payıyla memurun ve memur emeklisinin yüzü gülsün.”
“Bize bahaneler üretilmesin. Memur-Sen ailesi olarak, sorumluluklarımızın bilincinde bir kitleyiz. Biz ülkemiz, milletimiz, vatandaşımız, ne zaman zorda kalsa; yaşadığımız sorunlarda, doğal afetlerde, bu ülkenin ve aziz milletimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Toplu sözleşme masasında da bugün burada da; sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz. Kamu İşvereninin de sesimizi duymasını, gereğini yapmasını bekliyoruz.”