Koroner arter hastalığı (KAH), kalbi besleyen koroner arterlerde aterosklerotik plak birikimi nedeniyle kan akımının azalması veya tamamen kesilmesiyle karakterize kronik bir kardiyovasküler rahatsızlıktır. Dünya genelinde mortalite ve morbiditenin önde gelen sebeplerinden biri olan KAH, sıkı bir risk faktörü kontrolü, erken tanı ve çok yönlü tedavi yaklaşımları gerektirir. Klasik angina pektoris semptomlarından sessiz iskemilere, akut koroner sendromlardan kronik stabil anginaya dek geniş bir klinik yelpazede kendini gösterebilir. Bu makalede KAH’nın epidemiyolojisi, patofizyolojisi, risk faktörleri, klinik bulguları, tanı yöntemleri, farmakolojik ve invaziv tedavi stratejileri, rehabilitasyon, hasta eğitimi, yaşam tarzı değişiklikleri, komplikasyon yönetimi, ikincil koruma ve geleceğe dönük gelişmeler detaylı bir biçimde ele alınacaktır.
İçindekiler
- 1. Epidemiyoloji ve Küresel Yük
- 2. Patofizyoloji ve Ateroskleroz Mekanizmaları
- 3. Risk Faktörleri
- 4. Klinik Sunum ve Semptomlar
- 5. Tanı ve Değerlendirme Yöntemleri
- 6. Görüntüleme Teknikleri
- 7. Non-Farmakolojik Yönetim ve Yaşam Tarzı
- 8. Farmakolojik Tedavi
- 9. İntervansiyonel ve Cerrahi Yaklaşımlar
- 10. Kardiyak Rehabilitasyon
- 11. Komplikasyonlar ve Yönetimi
- 12. İkincil Koruma Stratejileri
- 13. Hasta Eğitimi ve Öz Bakım
- 14. Halk Sağlığı Yaklaşımları ve Politikalar
- 15. Gelecek Araştırma ve Yenilikçi Tedaviler
- 16. Sonuç
1. Epidemiyoloji ve Küresel Yük
Koroner arter hastalığı, dünya çapında en sık ölüm nedenlerinden biridir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl yaklaşık 9 milyon kişi doğrudan iskemik kalp hastalığıyla ilişkilendirilen komplikasyonlardan hayatını kaybetmektedir. KAH prevalansı, yüksek gelirli ülkelerde %5–7 arasında seyrederken, orta ve düşük gelirli ülkelerde hızla yükselmektedir. Türkiye’de kalp ve damar hastalıkları içinde KAH vaka sayısı giderek artmakta olup, 65 yaş üstü popülasyonda %20–25 oranlarında görülmektedir. Hastalığın ekonomik yükü de büyüktür; sağlık sistemine yaptığı doğrudan tedavi harcamaları yanı sıra iş gücü kaybı ve erken mortalite nedeniyle dolaylı maliyetler de yıllık küresel maliyetin yüz milyar dolarları bulmasına yol açar.
2. Patofizyoloji ve Ateroskleroz Mekanizmaları
KAH’nın temel nedeni, koroner arter duvarlarında yağlı şerit (fatty streak) aşamasından karmaşık plağa kadar ilerleyen aterosklerotik süreçtir. Endotel hasarı ile başlayan süreç, lipoproteinlerin intima katmanına birikimi, makrofaj ve T hücrelerinin göçü, oksitlenmiş LDL yıkımı sonrası köpük hücre oluşumu ile devam eder. Zamanla bu plaklar kalsifiye olabilir, fibröz bir kılıf oluşturabilir veya zayıflayarak yırtılabilir. Plak yırtılmasına sekonder trombüs gelişimi, akut koroner sendromların ana patomekanizmasını oluşturur. Kronik stabil anginada ise plak boyutu ve stabilitesi semptomları, egzersiz toleransını ve miyokard perfüzyonunu belirler.
3. Risk Faktörleri
KAH risk faktörleri modifiye edilebilir ve edilemez olarak iki kategoriye ayrılır. Edilemez faktörler arasında gelişigüzel genetik yatkınlık, yaş (>55 erkek, >65 kadın) ve erkek cinsiyet sayılır. Modifiye edilebilir faktörler; kontrol altına alınmadığında KAH insidansını belirgin biçimde yükseltir. Bunlar arasında hipertansiyon, dislipidemi (yüksek LDL, düşük HDL), sigara kullanımı, diyabet mellitus, obezite, sedanter yaşam, kötü beslenme alışkanlıkları, kronik stres ve inflamasyon sayılabilir. Ayrıca kronik böbrek hastalığı, obstrüktif uyku apnesi ve romatolojik inflamatuvar hastalıklar da ateroskleroz patolojisini hızlandıran ek riskler sunar.
4. Klinik Bulgular ve Semptomlar
KAH, klinik olarak karıncıklara yetersiz oksijen ulaşımı sonucu ortaya çıkan iskemi bulgularıyla kendini gösterir. Kronik stabil angina pektoris, göğüs kemiği altı basınç veya sıkışma hissi, sol kola veya çeneye yayılan ağrı, egzersiz ya da emocional stresle tetiklenen semptomlar ile tanınır. Semptomlar istirahatte genellikle düzelir. Akut koroner sendrom spektrumunda ise instabil angina, NSTEMI ve STEMI yer alır; bu tür vakalarda göğüs ağrısı daha şiddetli, süreklidir ve dinlenme ile geçmez. Sessiz iskemiler ise özellikle diyabetik hastalarda sık olup, miyokard infarktüsü riskini hastanın fark etmeden artırabilir. Ayrıca dispne, bulantı, terleme ve senkop gibi nonspesifik semptomlar da görülebilir.
5. Tanı ve Değerlendirme Yöntemleri
KAH tanısında klinik öykü ve fizik muayene temel olsa da laboratuvar ve görüntüleme testleri kesin tanı ve risk stratifikasyonu için gereklidir. EKG, dinlenme veya efor esnasında düşük voltaj QRS, ST segment depresyonları, T dalga inversiyonları gibi iskemik değişiklikler gösterebilir. Kardiyak enzimler (troponin, CK-MB) akut koroner sendrom tanısında altın standarttır. Eforlu stres testi, miyokard perfüzyon görüntüleme (SPECT, PET), ekokardiyografi stres testi gibi noninvaziv testler işlevsel iskemi varlığını değerlendirir. Invasive koroner anjiyografi, altın standart olarak kritik stenozları direkt görselleştirir ve eşzamanlı girişim (PCI) imkanı sunar. Yeni nesil CT koroner anjiografi, radyasyon ve kontrast dozları optimize edilerek hızlı tanı sağlar.
6. Görüntüleme Teknikleri
Modern görüntüleme, KAH değerlendirmesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Koroner BT anjiografi (KBTA) hızlı kalsiyum skorlaması ve plak karakterizasyonu ile düşük-orta riskli hastalarda triage sağlar. Yüksek kalsiyum skorlu hastalarda plak yükünü ve kompozisyonu anlamak tanıya ek bilgi verir. Kardiyak MRI, miyokard dokusunun canlılığı, fibrozis ve perfüzyonun kantitatif değerlendirilmesine olanak tanır. PET/CT, metabolik aktivite ve inflamasyon düzeyini belirleyerek atipik plakları tespit edebilir. Ekokardiyografi ise ejeksiyon fraksiyonu, duvar hareket kusurlarını ve eşlik eden valvüler hastalıkları ekarte etmek için kullanılır.
7. Non-Farmakolojik Yönetim ve Yaşam Tarzı
KAH yönetiminin temel taşlarından biri yaşam tarzı modifikasyonlarıdır. Düzenli fiziksel aktivite, haftada en az 150 dakika orta düzey aerobik egzersiz (hızlı yürüyüş, bisiklet, yüzme) ve kas kuvvetlendirme programları kalp performansını ve endotel fonksiyonunu iyileştirir. Sigara bırakma, KAH mortalitesini %36 oranında azaltır. Beslenme düzeni olarak DASH (Dietary Approaches to Stop Hypertension) veya Akdeniz diyeti önerilir; düşük sodyum, yüksek meyve-sebze, tam tahıl, baklagil ve omega-3 açısından zengin gıdalar ateroskleroz progresyonunu yavaşlatır. Stres yönetimi, meditasyon ve uyku hijyeni de kardiyovasküler sağlık için önemlidir. Optimal kilo kontrolü (VKİ 18–25 kg/m²) ve karın çevresi ölçüsü erkeklerde <102 cm, kadınlarda <88 cm hedeflenmelidir.
8. Farmakolojik Tedavi
KAH’da farmakoterapi, primer ve ikincil koruma stratejilerinin bel kemiğini oluşturur. Aşağıdaki ilaç grupları standart tedavi protokollerinde yer alır:
- Antiplatelet Terapisi: Aspirin (75–100 mg/gün) tüm KAH hastalarında primer tedavi, pıhtı riskini azaltır. Primer koruma yüksek risklilerde, ikincil koruma KAH tanılı tüm bireylerde önerilir. P2Y₁₂ inhibitörleri (klopidogrel, prasugrel, tikagrelor) dual antiplatelet tedavi gerektiren vakalarda kullanılır.
- Statinler: HMG-CoA redüktaz inhibitörleri (atorvastatin, rosuvastatin) LDL kolesterol hedefini <70 mg/dL’e çekerek plak stabilizasyonu ve regresyon sağlar.
- Beta Blokörler: Metoprolol, bisoprolol gibi ilaçlar kalp hızı ve miyokard oksijen talebini azaltarak angina tedavisinde vazgeçilmezdir.
- ACE inhibitörleri/ARB’ler: Ramipril, lisinopril, losartan gibi ajanlar vasküler remodelasyonu önler ve hipertansiyon eşlik ediyorsa primer tercih olmalıdır.
- Nitrik Vazodilatörler: Nitratlar (izosorbid dinitrat, mononitrat) angina ataklarını hafifletmek için akut ve kronik kullanımda etkilidir.
- Kalsiyum Kanal Blokörleri: Amlodipin, diltiazem anginal semptom kontrolü ve hipertansiyon tedavisinde yardımcıdır.
- Ranolazin: Kronik stabil angina semptomlarını azaltan alternatif mekanizmalı bir ajan.
9. İntervansiyonel ve Cerrahi Yaklaşımlar
Farmakoterapiye yanıtsız stabil vakalar veya akut koroner sendrom hastalarında uygun endikasyonla invaziv yaklaşımlar uygulanır:
- Perkütan Koroner Girişim (PCI): Balon anjiyoplasti ve stent yerleştirilmesi (bare metal veya ilaç salınımlı stent) ile kritikal lezyonların açılması.
- Koronər Arter By-Pass Grefti (CABG): Multivessel hastalık, sol ana koroner lezyonu veya diyabetik kompleks lezyon varlığında tercih edilir; internal mammary arter kullanımı uzun dönem patensi artırır.
- Re-PCI ve Revaskülarizasyon: İn-stent restenoz veya yeni lezyon oluşumunda tekrar müdahale gereken vakalar.
10. Kardiyak Rehabilitasyon
KAH hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve nüks riskini azaltmak için multidisipliner rehabilitasyon programları uygulanır. Bu programlar; özelleştirilmiş egzersiz, beslenme eğitimi, psikososyal destek ve risk faktörü yönetimini kapsar. Kontrollü egzersiz seanslarıyla kardiyovasküler kapasite, efor toleransı ve endotel fonksiyonu iyileştirilir. Sigara bırakma, stres yönetimi ve psikolojik danışmanlık da uzun dönem adaptasyonu destekler. Katılımcı ilerleme takibi ile motivasyon sürdürülür ve bireysel ihtiyaçlara göre program revize edilir.
11. Komplikasyonlar ve Yönetimi
KAH’nın akut ve kronik komplikasyonları arasında kalp yetmezliği, ventriküler aritmiler, kardiyojenik şok, papiler kas yırtılması, mural trombüs ve post-infarkt remodelasyon sayılabilir. Akut miyokard infarktüsü sonrası risk faktörü kontrolü, ACE inhibitörleri, beta bloker, mineralokortikoid reseptör antagonisti kullanımı remodelasyonu azaltır. Rehabilitasyon, tıbbi cihaz desteği (CRT, ICD) ve sıkı izlem mortaliteyi düşürür. Ayrıca KAH’ya bağlı depresyon ve anksiyete gelişimi, yaşam kalitesini bozar; ruh sağlığı desteği entegre bakımın bir parçası olmalıdır.
12. İkincil Koruma Stratejileri
Bir kez KAH tanısı almış hastalarda ikincil koruma, nüks ve yeniden kardiyovasküler olayları önlemeyi hedefler. İlaç uyumu ve yaşam tarzı değişikliklerinde süreklilik kritik öneme sahiptir. Düzenli takip randevuları, laboratuvar kontrolleri, ekokardiyografi ve stres testleriyle risk profili güncellenir. Dijital sağlık platformları ve telemetri, hastaların evde vital parametrelerini izleyerek erken müdahaleyi mümkün kılar. Sağlık ekibi koordinasyonu ve hasta eğitimi, ikincil koruma başarısını artırır.
<!– 13. Hasta Eğitimi ve Öz