İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener, sağlık çalışanları ve Bilim Kurulunda görevli konusunda uzman isimlerin salgının başından bu yana vatandaşların sağlığını korumak için önemli kararlar aldığını anımsattı.

Şener, herkesin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün açıkladığı kararların arkasında durması gerektiğini vurguladı.

Salgının sona erdiğini söylemenin ise “çok iddialı” olacağını belirten Şener, “Hala 40-50 bin vaka var. Salgının önceliği değişti. 65 yaş üstü grupta aşılanma oranı çok yüksek. Bu bizim için öz güven sağlıyor. Yoğun bakımdaki hasta sayısı ve solunum cihazına ihtiyacı olan hasta sayısı her geçen gün azılıyor. 5 büyükşehirde de günlük vaka sayılarında önceki haftalara göre neredeyse yarı yarıyı bulan vaka azalması söz konusu.” dedi.

Şener, yeni alınan koruma kararlarında açık alanda maskenin gündemden kalktığını ancak diğer önlemlerin birçoğunun devam ettiğini belirtti.

Hayat Eve Sığar (HES) kodu uygulamasının kalkmasının tartışmaya neden olabilecek kararlardan biri olduğunu vurgulayan Şener, şunları kaydetti:

“Bireysel olarak HES kodu uygulamasının suiistimal edildiğine de şahit oluyorduk. Başkalarının HES kodlarının kullanılması ya da bu kodların kopyalanması gibi uygulanması gibi şeylerle sahada karşı karşıya kalıyorduk. Salgında artık bireysel sorumlulukların ön planda olması gereken yeni bir evreye geçtik. Özellikle maskelerimizi dışarıdaki alanda ağzımızda değil, yanımızda bulunduracağız. Gerekli gördüğümüz alanlarda bireysel koruma anlamında gerek kendimizi gerekse çevremizi korumak için kapalı alana girerken otobüs metro, asansör havalandırması iyi olmayan ortamların hepsinde maskeyle gireceğiz. 65 yaş üzerindeki popülasyon için ise hiçbir önlem tamamen kalkmış değil. Özellikle kapalı alanda, maskeli olmaları gerekiyor. Büyüklerimizin yanına girerken bizim mutlaka maskelerimizi yanımızdan ayırmamamız lazım.”

Şener, PCR testleri pozitif çıkan kişilerin, bireysel olarak kendi sorumluluğunu alarak, virüsü bulaştırmamak adına kendilerine karantinaya almaları gerektiğini ifade etti.

Aşılamanın öneminin devam ettiğini hatırlatan Şener, “TURKOVAC’ı artık önceleyerek hareket etmemiz lazım. Gerek hatırlatma dozları gerekse sıfırdan yapılacak olan dozlarda, yerli ve milli aşımızı diğer aşılardan daha ön planda düşünmeliyiz. TURKOVAC’ı bekleyen bir grup vardı. Onların artık bir an önce aşılanması gerekiyor. Hatırlatma aşılama stratejisinde ise heterojen aşılama kavramı var. Yani Sinovac’tan sonra yine farklı bir jenerasyondan inaktif aşının yapılması ya da aynı şekilde BioNTech aşısı olan gruba da hatırlatma dozlarında aşı heterojen sağlamak açısından TURKOVAC yapılması daha akılcı gibi görünüyor.” şeklinde konuştu.