Prof. Dr. Serhat Birengel, yaz aylarında artan klima kullanımının enfeksiyonlara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Klimalardan bulaşan lejyonella bakterisinin zatürre gibi ciddi hastalıklara neden olabileceğini belirten Birengel, bağışıklık sistemi zayıfladığında diğer solunum yolu virüslerinin de vücuda kolayca yerleşebileceğini söyledi.
Anadolu Ajansı’na konuşan Birengel, sıcak havaların etkisiyle yoğun şekilde kullanılan klimaların, ani ısı değişimlerine sebep olarak vücudun savunma sistemini zayıflatabildiğini ifade etti. “Sıcak-soğuk farkları, vücudu enfeksiyonlara açık hale getiriyor. Lejyonella bakterisinin neden olduğu zatürre riskiyle birlikte, başka virüslerin de vücutta çoğalması kolaylaşıyor,” diyerek, özellikle klimanın karşısında terliyken durulmaması gerektiğinin altını çizdi.
Çalışma alanlarında klimanın ideal sıcaklık aralığının 18-21 derece olduğunu belirten Birengel, klimaya doğrudan maruz kalmanın alerjik bünyelerde sinüslerde ödeme yol açarak sinüziti tetikleyebileceğini ifade etti. Bu durumun araç klimaları için de geçerli olduğunu belirten uzman, ani sıcaklık geçişlerinden mümkün olduğunca kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Yaz Enfeksiyonlarına Karşı Soğuk İçecek ve Temizlik Uyarısı
Birengel, yaz döneminde sık rastlanan mide ve bağırsak enfeksiyonlarına da değindi. Özellikle hijyenik olmayan ortamlarda hazırlanan soğuk içeceklerin mide üzerinde olumsuz etkiler doğurabileceğini belirtti. Ambalajsız sulardan tüketim yapılmasının da bağırsak enfeksiyonlarına davetiye çıkardığını söyledi.
Tatil dönemlerinde artan nüfus hareketliliği nedeniyle kalabalık alanlarda ve özellikle uçak seyahatlerinde maske kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Birengel, “Farklı bölgelerden gelen kişiler aynı ortamda bulunuyor. Bu da virüslerin yayılmasını kolaylaştırıyor. Uzun uçuşlarda kişisel koruma önlemleri ihmal edilmemeli,” şeklinde konuştu.
Kenelere Karşı Vücut Kontrolü Şart
Yaz aylarında sık görülen sağlık problemlerinden birinin de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olduğunu hatırlatan Birengel, açık alanlarda zaman geçirenlerin kene tutunmalarına karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Kenenin vücuda tutunduğunda hissedilmeyebileceğini belirten Birengel, dış mekanlardan dönüldüğünde özellikle baş, kulak arkası, diz ve kasık gibi bölgelerin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.
“Eğer vücutta kene fark edilirse çıplak elle dokunulmamalı; eldiven ya da bez yardımıyla çıkarılmalı,” diyen Birengel, çıkarma işleminden sonra en az 10 gün boyunca ateş ve halsizlik gibi belirtilere karşı kişinin kendini gözlemlemesinin önemli olduğunu ifade etti.
Antibiyotik Kullanımında Bilinçli Olunmalı
Antibiyotiklerin yalnızca hekim önerisiyle ve gerekli durumlarda kullanılmasının altını çizen Prof. Dr. Birengel, viral enfeksiyonlarda bu ilaçların etkisiz olduğunu belirtti. Gereksiz antibiyotik kullanımının hem tedaviyi zorlaştırdığını hem de direnç geliştirdiğini söyledi.
Özellikle bakteriyel sinüzit gibi komplikasyonlar gelişmeden ya da uzun süren ateş görülmeden antibiyotik kullanımına başlanmaması gerektiğini belirten Birengel, 4-5 gün içinde ateş olmaksızın hafifleyen belirtilerin sonradan tekrar artması ya da 10 günü geçen şikayetlerin olması durumunda doktor önerisiyle ilaç tedavisine başlanabileceğini sözlerine ekledi.
