Sevgili dostlar Merhaba,
Çalışma yaşamımız için oldukça önem arz eden, sağlık ve güvenlik kültürünün işyerlerinde ikame ettirilmesinde tek yetkili kanun olan 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunumuz var biliyorsunuz.
Bu köşeden daha önce bu satırların yazarı olan bendeniz, müteaddit şekilde hususiyete dikkatlerinizi çekmiştim ve çekmeye de devam ediyorum.
Yine 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununun önem atfettiği ve çalışma yaşamımızın önemli sac ayaklarından biri olan demokratik toplumun olmazsa olmazı olan sivil toplum kuruluşlarımız memur ve işçi sendikalarımız da bulunmakta malumunuz üzere.Bu sendikalara kanun
koyucu 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu minvalinde önemli yetki sorumluluk ve işyerlerinde yönetimlere güvenli ve konforlu çalışma yaşamı hijyenik işyerleri başlıklarında aktif katılım hakkı vermektedir.
Sevgili dostlar
Demokratik toplumun ve medeni toplumların en büyük göstergelerinden bir tanesi sivil toplum kuruluşları ve çalışma yaşamındaki yansıması da sendikalarımızdır. Sendikalar din mezhep meşrep veya herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi değil ,üyeleri olan memur ve işçilerin hakkını, hukukunu ve üyelerinin üretimden gelen menfaatini gözeten denetleyen sivil toplum kuruluşlarıdır. Bu nedenle 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununun işyerlerinde uygulanması ve idame ettirilmesi noktasında sendikalara, işyeri işveren makamını yani yönetimleri
gözetim, denetim ve görüş belirtme yetki ve sorumluluğu vermiştir.
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununun “3 maddesi c) Çalışan temsilcisi: İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışanı,” şeklinde tanımlamaktadır sendika işyeri temsilcilerini ,yani bir işyerinde bir sendika varsa o sendikanın ve o sendikanın işyeri temsilcilerinin öncelikli görevi, o işyerindeki üyelerinin ,6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu kapsamındaki güvenli çalışma ,sağlıklı işyeri ve mutlu bir şekilde hizmet verebilmelerinin yolu yordamı ile ilgili işveren makamlarına ve iş sağlığı ve güvenliği kurullarına teklif görüş çözüm sunma hatta uygunsuzlukları ve aksaklıkları gündeme taşıma yetki ve
sorumluluğu vermiştir.
Yine 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununun Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması başlığı “18.maddesinde (1) İşveren, görüş alma ve katılımın sağlanması konusunda, çalışanlara veya iki ve daha fazla çalışan temsilcisinin bulunduğu işyerlerinde varsa işyeri yetkili sendika temsilcilerine yoksa çalışan temsilcilerine aşağıdaki imkânları sağlar:
a) İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda görüşlerinin alınması, teklif getirme hakkının tanınması ve bu konulardaki görüşmelerde yer alma ve katılımlarının sağlanması.
b) Yeni teknolojilerin uygulanması, seçilecek iş ekipmanı, çalışma ortamı ve şartlarının çalışanların sağlık ve
güvenliğine etkisi konularında görüşlerinin alınması.”
gibi sendikalara ve onların işyeri temsilcilerine çok önemli yetkiler ve sorumluluklar verilmiştir.
İşte bu nedenle sendikalarımız ve onların işyeri temsilcilerinin bu konulara biraz daha önem vermeleri, işyeri sendika temsilcisi mensuplarını bilinçlendirmeleri üyelerinin sağlıklı ve güvenli hizmet görmelerinin de önünü açacaktır.
Sevgili dostlar!
Günümüz projeksiyonun da yukarıda bahsettiğim yasal yetki ve sorumlulukları kullanmak noktasında, üzülerek görüyoruz ki sendikalarımız istenilen bilinç düzeyinde bulunmuyor. Burada çalışanlara da ufak bir sitemim olacak mensubu bulundukları sendikalardan makam, mevki, koltuk veya nöbetsiz çalışma birimi, mefruşat, kıyafet,
züccaciye, kırtasiye, yeme-içme-gezi organizasyonu talep ettikleri kadar keşke 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu kapsamındaki hak ve yetkilerinin sendikaları tarafından korunup gözetilmesini talep etseler. İnanınız daha güvenli işyerleri ve daha sağlıklı mutlu hizmet üretmenin rahat ve huzuru içinde işyerlerine gelip gideceklerdir.
Ne diyelim umarız ve umut ederiz ki demokratik ve medeni bir toplumun temelinde; bilinç düzeyi yüksek, araştıran, okuyan, sorgulayan, daha güvenli ve güzel yarınlara umudu taşıyan bir çalışma yaşamına kavuştuğumuzu görürüz.
Hem ne demişti Albert Camus ” “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın”.
Herkese kazasız ve belasız günler dilerim…
Ercan Mattaoğulları
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı