Aile Hekimi Nesrin Aksoy (49), Elazığ’da hipertansiyon hastası olan dedesi için doktorluk hayalini gerçekleştirmeyi başardı. Kendisini örnek alan 3 kardeşi ve 2 çocuğu da sağlık sektörüne yöneldi.

Nesrin Aksoy, ileri yaşındaki hipertansiyonlu dedesi tarafından yaşanan zorlukların etkisiyle doktorluk mesleğine yöneldi. Dedesi, o dönemlerde yaygın olmayan tansiyon aletleri nedeniyle yürüyerek sağlık ocağına gitmek zorunda kalmış ve bu durum Aksoy‘u derinden etkiledi. Nesrin Aksoy, dedesine yardım etmek için doktor olmaya karar verdi ve kararlılığıyla 1990 yılında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı.

Nesrin Aksoy, başarısıyla ailesine ilham kaynağı oldu ve 2 kız kardeşinin hemşire, en küçük erkek kardeşinin doktor ve 2 çocuğunun da sağlık sektörüne yönelmesine ilham oldu.

İLHAM OLDUĞU KIZ KARDEŞİYLE AYNI SAĞLIK OCAĞINDA 15 YILDIR BİRLİKTE ÇALIŞIYOR

Nesrin Aksoy, Mustafa Paşa Mahallesi Aile Hekimliğinde 15 yıldır kız kardeşi Kevser Yılmaz ile birlikte çalışıyor. 26 yıldır sağlık sektöründe hizmet veren Aksoy, hayatta olmayan dedesi için seçtiği mesleğinde mutluluğunu yaşıyor.

Nesrin Aksoy, öğrenciyken ilk fırsatta tansiyonunu ölçtüğü dedesinin mutluluğunu unutamadığını dile getirerek, “Diplomamı aldığımda başta dedem, ninem olsun herkes çok büyük mutluluk yaşadı, çünkü artık ailede bir doktor vardı, onlara bakacak, onları tedavi edecektim.” dedi.

“Şu anda 2 doktor, 2 hemşire ve tam bir aile hekimliği sistemi oluşturduk.“

Nesrin Aksoy, “Ailemde sağlıkçı olan hiç kimse yokken, şu anda 2 doktor, 2 hemşire ve tam bir aile hekimliği sistemi oluşturduk. Daha sonra çocuklarım da bu sisteme katıldı. Oğlum şu anda İstanbul’da radyasyon onkolojisinde uzmanlık yapıyor, kızım ise İstanbul’da tıp fakültesi 3’üncü sınıfta okuyor. Kardeşlerim ve çocuklarım da sağlık camiasının üyeleri oldu.” dedi.

Hemşire Kevser Yılmaz, ablası Nesrin Aksoy‘un tıp fakültesini kazanmasıyla diğer kardeşlerinin de önünü açtığını söyledi ve ona minnet duyduklarını ifade etti.

Kevser Yılmaz, aile hekimliğinde 15 yıldır doktr olan ablasıyla birlikte hastalara hizmet etmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. “Mahalle sakinleriyle de bir aile gibi olduk, bizi ailelerinden biri olarak görüyorlar. Göreve başladığımızda bekar olan insanlar evlendiler, çocukları oldu, çocuklarını aşıya, iğneye, muayene getiriyorlar.” söylemlerinde bulundu.