Prof. Dr. Önder Ergönül, antibiyotik direncinin özellikle zatürre, idrar yolu ve ishalli hastalıklar gibi enfeksiyonlarda kullanılan antibiyotiklerin etkinliğini azalttığını belirterek, tedavi süreçlerinin zorlaştığını ve ölüm riskinin arttığını vurguladı. Türkiye’nin enfeksiyon hastalıkları alanında çalışan 100 bilim insanı bir araya gelerek “Türkiye’nin Enfeksiyon Hastalıkları Raporu”nu hazırladı.
Gereksiz Kullanım Tehlike Saçıyor
Farklı bölgelerdeki merkezlerden elde edilen verileri değerlendiren uzmanlar, hazırladıkları raporda ülkemizdeki gereksiz antibiyotik kullanımının ürkütücü boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID) Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, antibiyotik kullanımında Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında üst sıralarda yer aldığını belirtti.
Üçte Biri Antibiyotik
Prof. Dr. Ergönül, “Ülkemizde reçetelenen ilaçların yaklaşık üçte birini antibiyotikler oluşturuyor. Bu durum, zatürre, ishalli hastalıklar ve idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıklarda kullanılan antibiyotiklerin etkinliğini azaltarak tedavi süreçlerini zorlaştırıyor ve ölüm riskini artırıyor” ifadelerini kullandı.
Ülkemizin enfeksiyon hastalıklarındaki durumunu ortaya koymak, alandaki sorunlara yerel olarak üretilmiş bilgiler ışığında çözüm üretilmesini sağlamak üzere Kasım 2023’te başlatılan Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu çalışmasının ilk sonuçları şöyle:
PENİSİLİN DİRENCİ ÇOK ARTTI
Antibiyotiklerin bakterilere karşı etkili olmasına rağmen gereksiz şekilde virüs enfeksiyonlarında da kullanıldığına işaret eden Prof. Dr. Ergönül “Viral enfeksiyonlarda gereksiz antibiyotik kullanımının oldukça yaygın olması hem antibiyotik direncini artırıyor hem de hastaları gereksiz ilaçların yan etkilerine maruz bırakıyor. Hızlı ve doğru tanı yöntemlerinin eksikliği, sorunu derinleştirirken, Türkiye’de solunum yolu enfeksiyonlarına dair kapsamlı ve güncel veri eksikliği, etkili mücadele stratejileri geliştirilmesini engelliyor. Solunum yolu virüslerinin yakından izlenmesi sayesinde viral etkenlerin dağılımı takip edilebiliyor olsa da özellikle atipik pnömoni (zatürre) etkenleri ve antibiyotik direnci konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor. Özellikle pnömokoklarda (zatürreye yol açan bakteri) penisilin direncinin son yıllarda artması, durumu daha da kritik hâle getiriyor” dedi.
TÜRKİYE’YE ÖZGÜ ÇÖZÜMLER
Enfeksiyon hastalıklarında bilgi ve teknolojiyi harmanlayarak Türkiye’ye özgü bir yol haritası oluşturmayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Önder Ergönül “Antibiyotik direnci başta olmak üzere enfeksiyon hastalıkları alanında Türkiye, Avrupa bölgesinde en çok sorun yaşayan ülkelerden biri. Bu tür sorunlara çözüm önerilerinin, bu ülkenin son derece yeterli uzmanları tarafından getirilmesi gerekir. Ülkemizin uzman kadroları yetkin. Kendi sorunlarımıza Amerika ya da İngiltere’de hazırlanmış rehberler üzerinden tedavi uygulamakla yetinmek istemiyoruz. Sorun bizde, çözümün de bizde olmasını istiyoruz. Bu mümkün” dedi.
YERLİ TEŞHİS KİTLERİ GELİŞTİRİLMELİ
İnsanların en çok solunum yolu hastalıkları şikâyetiyle sağlık merkezlerine başvurduğuna dikkat çeken KUISCID Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül “Halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturan solunum yolu enfeksiyonlarında en önemli sorunlar, virüs bakteri ayrımının yapılamaması, antibiyotik direncinin hızla artması ve tanıda gecikme olarak dikkat çekiyor” diye konuştu. Virüslerin ve bakterilerin genetik materyalini tespit ederek hızlı ve kesin sonuçlar veren moleküler tanı yöntemlerinin (PCR) kullanımının, yüksek maliyetleri nedeniyle kısıtlı kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Ergönül “Türkiye, solunum yolu enfeksiyonlarının hızlı ve doğru teşhisi için yerli moleküler tanı kitleri geliştirilmesi, dışa bağımlılığı azaltması, maliyetleri düşürmesi ve salgınlara karşı daha hazırlıklı olunmasını sağlaması nedeniyle önem taşıyor. Problemlerin boyutunun ve eğilimlerin anlaşılması için solunum yolu enfeksiyonlarına dair ulusal bir veri tabanı oluşturulması ve düzenli araştırmalar yapılması gerekiyor” dedi. (Türkiye Gazetesi-Ziyneti Kocabıyık)