Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Şimşek, “Uyguladığımız politikaların makro finansal istikrar üzerindeki olumlu etkilerini görmeye başladık. Bu etkilerin kalıcı olması ve istikrarın sağlanması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, bugün Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerine göre; Türkiye ekonomisinin 2023 yılının ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre reel yüzde 3,8 büyüdüğünü ve mevsimsel düzeltilmiş GSYH büyümesinin bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,5 olduğunu ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu; “Sıkı küresel finansal koşullar ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 daralan küresel ticarete rağmen deprem felaketinin ekonomik etkilerini telafi etmeye çalıştığımız yılın ikinci çeyreğinde ekonomimiz güçlü büyüme performansına devam etmiştir. Küresel aktivitedeki zayıflamayla reel ihracatta düşüş devam ederken; güçlü iç talebe bağlı olarak ithalat artışını sürdürmüştür. Böylece net dış talep büyümeyi sınırlandırmıştır. Öte yandan ekonominin üretken kapasitesinin artırılması açısından önem arz eden yatırım harcamaları yüzde 5,1 artmıştır. Hedefimiz büyümenin güçlü olmasının yanı sıra, aynı zamanda dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı olmasıdır.”
“Öngörülebilirlik, gereken yatırım ve istihdam artışında kritik önem taşımaktadır”
Bakan Mehmet Şimşek, iç ve dış talep dengesinin yeniden tesisi için tedbirler almaya ve uygulamaya devam ettiklerini belirterek açıklamalarına şu sözlerle devam etti; “Kaynakların tüketimden çok yatırım, istihdam, üretim ve ihracata aktarılmasını önceliklendiriyoruz. Bu tedbirler neticesinde ekonomimizin dış şoklara karşı kırılganlığını azaltmayı hedefliyoruz. Şeffaf, tutarlı ve uluslararası normlara uygun politikalar sayesinde güvenin temin edilmesi ile öngörülebilirlik artırılacaktır. Öngörülebilirlik, sürdürülebilir büyümenin sağlanması için gereken yatırım ve istihdam artışında kritik önem taşımaktadır. Uyguladığımız politikaların makro finansal istikrar üzerindeki olumlu etkilerini görmeye başladık. Bu etkilerin kalıcı olması ve istikrarın sağlanması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz. Dengeli ve sürdürülebilir büyüme ile sağlanacak refah artışının toplumun tüm kesimleri tarafından adil paylaşılması önceliğimizdir.” (Kaynak: AA)