Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, aile sağlığı merkezlerinde çalışan personelin işvereni konusunda kritik bir karara imza attı. Resmî Gazete’de yayımlanan ilama göre, aile hekimleri işveren olarak değerlendirilemezken, bu çalışanların asıl işvereni olarak Sağlık Bakanlığı kabul edildi.
Yerel Mahkeme İlk Aşamada Davayı Reddetti
Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, bir işçi kıdem tazminatı talebiyle Sağlık Bakanlığı’na dava açtı. İşçi, 2010 yılından bu yana bir Aile Sağlığı Merkezi’nde temizlik personeli olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini iddia etti. Ancak mahkeme, davayı pasif husumet nedeniyle reddetti.
Adalet Bakanlığı Kararı Temyiz Etti
İlk derece mahkemesi tarafından kesin olarak verilen bu karar, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz edildi. Bakanlık, aile hekimlerinin hasta bireylerden herhangi bir ücret talep edemediklerini, dolayısıyla işveren olarak değerlendirilemeyeceklerini belirtti. Temyiz dilekçesinde, aile sağlığı merkezlerinde çalışan personelin asıl işvereninin Sağlık Bakanlığı olduğu savunuldu.
Yargıtay: İşveren Sağlık Bakanlığıdır
Dosya üzerinde yapılan incelemede Yargıtay, aile hekimlerine yapılan ödemelerin içerisinde temizlik, sekreterya ve diğer hizmet giderlerinin de bulunduğunu vurguladı. Bu nedenle aile sağlığı merkezlerinde çalışan personelin işvereni olarak Sağlık Bakanlığı’nın kabul edilmesi gerektiğine hükmetti.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Aile hekimleri, hizmet verdikleri kişilerden doğrudan bir ücret almadıkları için işveren olarak kabul edilemezler. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan ödemeler, aile sağlığı merkezlerinde çalıştırılan personelin mali yükünü de kapsamaktadır. Dolayısıyla işçilerin asıl işvereni Sağlık Bakanlığıdır. Bu durumda mahkeme, davanın esasını incelemeli ve pasif husumet nedeniyle reddetmemelidir.”
Karar Emsal Niteliğinde
Yargıtay, yerel mahkemenin kararını kanun yararına bozarak, aile sağlığı merkezi çalışanlarının işvereninin Sağlık Bakanlığı olduğunu kesinleştirdi. Bu kararın, benzer davalar için yol gösterici olacağı ve aile sağlığı merkezlerinde çalışan işçiler için önemli bir emsal teşkil edebileceği belirtiliyor.