Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, düzenlediği basın toplantısında memurlara yapılacak yüzde 13’lük zammın yoksulluk sınırının altında olduğunu vurguladı.
Kaya, “Kira zam oranı yüzde 60’ı bulmuşken ve en düşük kira fiyatları 20 bin liradan başlarken, memurlar bu maaş artışıyla nasıl geçinecek?” diye sordu. Kamu Çalışanlarına yönelik önerilen zam oranının yetersiz olduğunu belirten Kaya, geçim sıkıntısının her geçen gün arttığını dile getirdi.
Genel Başkan Kaya, 2025 yılında memura enflasyon farkıyla birlikte memurlara yüzde 13 zam yapılacağını belirterek, ‘Yeniden değerlendirme oranının yüzde 43,93 kira artış oranının yüzde 60,45 olduğu, bin liralık elektrik faturalarının 2 katına çıktığı, vergi harç ve cezaların yüzde 43,93 oranında artış gösterdiği bir dönemde memura yapılacak yüzde 13 artış neye yarayacaktır, memur bu maaşlarla yılı nasıl geçirecektir?’ diye konuştu.
Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Kaya, “Kamu personelinin zorunlu görev süresi olan 3+1 sistemini aile bütünlüğünün sağlanması için 1+1’e dönüştürelim” ifadesini kullandı.
‘On binlerce insan bu mağduriyetin değişmesi, sona ermesi, bu sistemin revize edilmesi için bizlere ulaştı’
Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, basın mensuplarına kamuya giren sözleşmelilerin 3 yıl çalışmanın ardından 1 yıl içerisinde kadroya alınması formülüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kaya, 1 Temmuz 2019 yılında 3+1 modeline geçildiğini ve yeni atanan bir memurun 4 yıl boyunca tayin hakkının olmadığını belirterek, “Bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nda, Sağlık Bakanlığı’nda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda, Adalet Bakanlığı’nda, yani hemen hemen tüm devlet kurumlarında yeni atanan biri 3+1 yani 4 yıl boyunca görev yapmak zorunda. Oysa ki ya bizler devlet memuru olduğumuzda bir yıl aday memurluğumuzu doldurduktan sonra kadrolu memur statüsüne geçtik ve bütün özlük haklarımızı kullanabildik. Fakat ne yazık ki bu sistemde atanan hiç kimse şu an bu haktan yararlanamıyor. Artık bu mağduriyet gerçekten anlatılabilecek bir durumda değil. On binlerce insan bu mağduriyetin değişmesi, sona ermesi, bu sistemin revize edilmesi için bizlere ulaştı” ifadelerini kullandı.
‘Aile bütünlüğünün sağlanması için bu sistemi 1+1’e dönüştürelim’
Türkiye’de 300 bin devlet memurunun 3+1 sistemi çerçevesinde görev yaptığını aktaran Kaya, “Bu sistemin sürdürülebilir bir hale gelmesi, yuvaların dağılmaması için, boşanma oranlarının artmaması için, aile bütünlüğünün sağlanması için bu sistemi 1+1’e dönüştürelim. Daha önce 4+2’iydi, 3+1 oldu, bugün 3+1’de, 1+1 olabilirdi. Herkese derdimizi anlattık, bir rapor hazırladık, bir anket düzenledik. Bakın anket sonucu fehameti net bir şekilde gösteriyor. Düzenlediğimiz ankete 12 bin kişi katıldı. Onu belirtmek istiyorum. 12 bin kişi bu ankete katıldı ve sonuçlara bakıldığında yüzde 95,2’si ‘Aile bütünlüğümü olumsuz etkiliyor’ diyor. Boşanmanın bir nedeni olarak görülebilir mi denildiğinde ‘Evet görülebilir’ cevabı alındı. Yüzde 97,8 ‘Mali ve özlük haklarımı olumsuz etkiliyor’ diyor. Yüzde 66,9’u ‘Bu sistem ayrımcılığa neden oluyor’ diyor. Yüzde 68’i 3+1 yüzünden mobbing gördüğünü söylüyor. Yani diyor ki ‘Beni orada kadrolu olarak görmüyorlar. Beni bir sözleşmeli sağlık çalışanı, sözleşmeli öğretmen, sözleşmeli görev yapan bir memur gibi görüyorlar ve benim üzerimde bir mobbing oluşturuyorlar’ diyor. Yani kişi mutlu bir şekilde işe gitmiyor, huzurlu bir ortamda çalışmıyor” dedi.
‘Zam oranı yüzde 43 olmalı, refah payı verilmeli’
Ocak ayında kamu çalışanlarına verilecek olan yüzde 13 zammın çok yetersiz olduğunun altını çizen Kaya, ‘Talebimiz memurların rahat bir nefes alabilmesi için maaş zam oranının en yüzde 43 olması ve memurlara refah payı verilmesi gerekmektedir.’ dedi.