Hekim Birliği Sendikasının yöneticilerinin ortak yayınladığı bildiri de şu sözlere yer verildi:

Değerli Üyelerimiz, Saygıdeğer Meslektaşlarımız;

Hekim Birliği Merkez Yönetim Kurulu’na (MYK) mahkeme kararıyla tedbiren göreve getirilen dört üyenin, göreve geldikleri ilk günden itibaren çoğulcu demokrasi anlayışından uzak bir şekilde aldıkları ve uyguladıkları birçok karar; etik değerlerimize, demokrasiye ve hukuka aykırıdır. Bu kararlar, birliğimizin güçlü, kurumsal ve demokratik yapısını zedelemekte, hekimlerin iradesini yok sayarak ortak hak mücadelesine zarar vermektedir. Yönetim anlayışındaki bu antidemokratik dönüşüm, Hekim Birliği’nin temsil gücünü ve etkinliğini tehdit etmektedir.

Demokrasiden Uzak, Hukuka Aykırı Keyfi Kararlar!

MYK’nın şube yönetim kurulları ve üyelerimizle görüşülmeden, demokratik yöntem ve süreçleri hiçe sayarak aldığı kararlarla:
Kanuna, Tüzüğe ve mahkeme kararına aykırı şekilde, bir kalemde 13 şube birden yok sayılarak kapatıldı.
• Tokat Şube (Amasya, Tokat)
• Trakya Şube (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ)
• Uşak Şube (Kütahya, Uşak)
• Diyarbakır Şube (Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak)
• Balıkesir Şube
• Eskişehir Şube (Eskişehir, Bilecik, Afyon)
• Samsun Şube (Sinop, Samsun)
• Batı Karadeniz Şube (Bartın, Düzce, Karabük, Kastamonu, Sakarya, Zonguldak)
• Kayseri Şube (Kayseri, Niğde, Nevşehir)
• Çanakkale Şube
• Aydın Şube
• Hatay Şube
• Isparta Şube
Bazı şubelerde yapılması gereken olağan genel kurullar ve seçimleri engellenmeye çalışıldı. Kesinleşen Seçim Kurulu Hakimliği kararları ve mazbataları yok sayıldı.

İzmir Şubesi seçilmiş yönetim kurulu olan ana şubeye 600 üye, atanmış yeni şubeye ise 2100 üye bağlanmasıyla orantısız ve haksız olarak tüzüğe aykırı bir şekilde bölündü.

Sivas ve Kahramanmaraş şubeleri küçültüldü. Bazı illeri dağıtılarak farklı şubelere bağlandı.
Güney iç Anadolu (GİA) Şube’ye bağlı ve sadece 200 üyesi mevcut Aksaray iline, Konya’nın Ereğli ve Halkapınar ilçeleri ile Ankara’ nın Şereflikoçhisar ilçesi ve Karaman, Niğde, Nevşehir illeri bağlanarak adeta Aksaray temsilcisine özel şube kuruldu.
Samsun, Kayseri, Eskişehir, Uşak, ve Tokat şubeden iller ayrılarak farklı şubelere bağlandı. Bu şekilde Seçimli genel kurulları engellenmeye ve şube olma vasıfları düşürülmeye çalışıldı.
Birliğimizin temeli, kurumsal hafızası ve emeğinin ürünü olan örgütsel çatısı yok edilmeye çalışılmaktadır.

Demokratik İrade ve Hukuk Yok Sayılıyor!

Hukuki ve etik normlara göre, sendikaların yönetimi hukuk kurallarına bağlı ve demokratik ilkelere dayalı olmalıdır. 30 bini aşkın hekim üyesi olan Birliğimizin iradesi, MYK’daki dört kişi tarafından yok sayılamaz.
Mayıs ayında yapılması gereken olağan genel kurul ve seçim keyfi şekilde iptal edilerek sendikamızın demokratik seçim süreci engellenmekte, hukuka aykırı bir seçim yönetmeliği dayatılmaktadır. Tüzük gereği ilan edilen olağan seçim takviminin iptal edilmesi ve kanuna aykırı oluşturulan seçim yönetmeliği ile kanunen zorunlu olan sendikamız olağan genel kurulunun zamanında yapılmayacağı ortadadır.

Bu antidemokratik yönetim anlayış karşısında ve tüzükten gelen görev sorumluluğu doğrultusunda, merkez disiplin kurulu asil ve yedek üyeleri bu baskıcı tutuma karşı tepki göstererek istifa etmiştir.

Genel Kurul delegelerinin yarısı, tüzüğün gereği demokratik bir seçim talebiyle başvuruda bulunmuş ancak bu talep MYK tarafından reddedilmiştir.

İdari ve Mali Kıskaç!

Koltuk hegemonyasını sürdürmek amacıyla şubelerin MYK tarafından keyfi bir şekilde kapatılması ve yeniden yapılandırılmaya çalışılması; üye sayısı 400′ ün altına inmemiş olmasına rağmen bazı şubelerin kapatılması; herhangi bir mahkeme kararında belirtilmemesine rağmen yalnızca bir avukatın görüşüyle 13 şubenin yok sayılması, aynı zamanda görevin kötüye kullanılması anlamına gelmektedir.

Ayrıca sözde kapatılan şubelerin tüzel kişiliklerinin idari ve mali yönden merkezce kısıtlanması ile üyelerin aidat gelirlerine el konularak mali bir kıskaç yaratılmasının yanı sıra birliğimizin örgütlenme gücü baltalanmakta ve sendikal faaliyetleri engellenmektedir.

Birlikler, üyelerinin haklarını korumak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve demokratik karar alma süreçlerini güçlendirmek için vardır. Ancak MYK’nın bu totaliter, keyfi ve dayatmacı yönetim anlayışı, birliğimizin temel değerleri ile hukuki ve demokratik ilkelere aykırıdır.

Kanuna ve tüzüğe aykırı olarak hekimlerin delege olma hakkını gasp eden, seçimlere müdahale etmek amacıyla aile hekimlerine %15 delege kotası getiren, hekimleri ortak mücadeleden uzaklaştıran bu anlayış, birliğimizin geleceğine zarar vermektedir.

Bu süreç, uzun zamandır örneklerini gördüğümüz baskıcı ve totaliter sendikal yapıları hatırlatmakta olup, demokrasiye inanan aktivistler tarafından idari ve yargısal girişimlerde bulunulmuştur.