Gürüz, aşı üretme çalışmalarına 2007 yılında başladıklarını, bu konuda yayınlanan birçok önemli bilimsel çalışmalarının olduğunu ifade etti.
Önceliklerinin bir parazit aşısı üretmek olduğunu ama başlayan Kovid-19 salgını nedeniyle 2020 yılının mart ayında bir DNA aşısı üretmek için çalışmalara başladıklarını belirten Gürüz, şunları kaydetti:
“Kovid-19 DNA aşısı projemizi TÜBİTAK hızlı bir şekilde onayladı ve aldığımız destek ile hızla çalışmalarımıza başladık. Bir yıl içinde aşımızı GMP’ye (Good Manufacturing Practices-İyi Üretim Uygulamaları) yönelik optimizasyonunu tamamladık. GMP optimizasyonu ile 8 litre besiyerinden ortalama 1000-2000 doz aşı üretebilecek duruma geldik ve dünya ortalamasını yakaladık.
Prototip aşımız eksi 80 derecede GMP üretim için beklemektedir. Hayvanlarda gerçekleştirilen preklinik aşamanın çoğu tamamlanmıştır. Bu aşının insanlara uygulanabilmesi için GMP üretimi denilen bir aşamadan daha geçmesi gerekiyor. Biz bu ekipmanlara sahip olmadığımız için bunu yapacak bir şirket ile ön görüşmeleri yaptık. Gerekli anlaşmaları yaptık. TÜBİTAK da bu süreci destekledi.”
Gürüz, DNA aşısını geliştirme sürecinde hem TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal hem de Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak‘ın kendisine ve çalışma arkadaşlarına her zaman büyük destek verdiğini ifade etti.
Yaptıkları laboratuvar çalışmalarında aşılarının koruyuculuğunun yüksek olduğunu belirlediklerini vurgulayan Gürüz, şöyle devam etti:
“Hayvan deneylerimizden elde ettiğimiz sonuçlar şu an piyasada kullanılan aşıların hayvan deneyleri kadar umut vaat eder gözüküyor. Biz aşımızın uzun süre koruyacağına inanıyoruz. Özellikle 3’üncü doz denilen hatırlatma dozunun yapılmasından sonra aşımızın 2 yıla kadar koruyacağını düşünüyoruz.
Verilerimiz bu heyecanımızı destekler nitelikte. En büyük hayalimiz her bilim insanının olduğu gibi bu aşıların insanlarda bizim hayal ettiğimiz koruyuculuğu sağlayarak salgında Türkiye’nin ismini bir adım daha öne çıkarmasıdır. Aşımız preklinik aşamayı tamamladı. FAZ aşamaları GMP üretiminden sonra başlayacak bir aşamadır.”
Gürüz, önümüzdeki günlerde hazırladıkları DNA aşısını anlaşma yapılan şirketin İstanbul’daki tesislerine götürerek, GMP aşamasını tamamlamak istediklerini ve daha sonra ise aşının belirlenecek olan hastanelerde gönüllülere uygulanabileceğini aktardı.
Ege Üniversitesi Aşı Uygulama Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nde görevli öğretim üyesi Doç. Dr. Mert Döşkaya da bir bilim insanı olarak böyle önemli çalışmada başarılı oldukları için mutlu olduğunu söyledi.
Ürettikleri DNA aşısının olumlu sonuçlar verdiğini hatırlatan Döşkaya, aldıkları desteklerin karşılığında ortaya önemli bir aşıyı çıkarmanın kendisini gururlandırdığını dile getirdi.