Konya’da, taburcu işlemlerinin geciktiği gerekçesiyle doktor ve sağlık çalışanlarını tehdit eden hasta yakını, adli süreç sonunda bağışta bulunması koşuluyla doktorla uzlaşmaya vardı.
5 Nisan’da Konya Şehir Hastanesi Dahiliye Servisi’nde yatan bir hastanın yakını M.K., işlemlerin geciktiğini ileri sürerek Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ni (SABİM) aradı. Görüşme sırasında, “Sağlık çalışanını dövüp öldürdüğün zaman millet suçlu oluyor” şeklinde tehdit içeren ifadeler kullandı. Durumun hastane yönetimine bildirilmesinin ardından, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Baş, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Dosya, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu’na sevk edildi. Taraflar, hasta yakınının bir vakfa bağışta bulunması koşuluyla uzlaşma sağladı.
“Özürlerini İletti”
Dr. Murat Baş, olayın Ramazan Bayramı nöbeti sırasında yaşandığını belirterek, bayram nedeniyle sınırlı personelle hizmet verdiklerini ve bu nedenle taburcu işlemlerinde gecikmeler yaşandığını söyledi. Baş, “Hasta yakını bu süreçte SABİM hattını arayıp hem beni hem de diğer sağlık çalışanlarını hedef alan tehditkâr ifadeler kullandı” dedi.
Şiddet tehdidine karşı hemen yasal yollara başvurduklarını dile getiren Baş, “Olayın hiçbir şekilde kabul edilebilir yanı yoktu. Polis merkezine giderek şikayetçi oldum. Hastane yönetimi de sürece destek verdi” şeklinde konuştu.
Uzlaştırma süreci sonunda hasta yakınının bağışta bulunduğunu ve hem kendisine hem de kuruma özürlerini ilettiğini belirten Baş, “Bu tür davranışlara karşı sessiz kalmamak gerekiyor. Her sağlık çalışanının haklarını koruması şart” dedi.
Baş, hasta yakınıyla uzlaştırmacı aracılığıyla görüştüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
“Kendisine, kurumumuz ve benden özür dilemesi ve dosya davaya dönüşseydi ortaya çıkacak maddi boyut miktarı doğrultusunda birkaç yardım kuruluşuna bağışta bulunması karşılığında davadan vazgeçeceğimi, uzlaşacağımı bildirdim. Bunu karşı taraf da kabul etmiş. Bu sayede üç kuruluşa, toplamda 30 bin liralık bağış yapmayı kabul etti. Ek olarak kurumumuza ve bana özürlerini iletti. Bu şekilde uzlaşmaya gittik. Uzlaşmaya hastanın bu durumdan mağdur olmaması ve hasta yakınının öncesinde bir suç kaydının bulunmaması nedeniyle sıcak baktım.”
“COVID döneminde hayatını kaybetmiş doktor arkadaşlarımızın çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak ve faydalı olabilmek için yaptım”
Hasta yakınının pişmanlık gösterdiğini vurgulayan Baş, şunları kaydetti:
“Hastanın bu durumdan mağdur olması ve üzülmesi beni olumsuz etkileyeceği için samimiyetine inanarak kabul ettim. Hasta yakını da yaptığının fevri davranış olduğunu, sonrasında düşündüğünde bu durumun doğru gelmediğini, bu cezanın da makul olduğunu bildirdi. Bu şekilde anlaşmış olduk. Herhangi bir maddi kazançta bulunmak arzusuyla yapmadım. Kendim için değil, çocukların kanser tedavilerine, eğitimlerine, daha önce COVID döneminde hayatını kaybetmiş doktor arkadaşlarımızın çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak ve faydalı olabilmek için yaptım.”
